Önce şunu çok AÇIK ve NET olarak söyleyelim.
Adına ister “Çözüm süreci”, ister “Barış süreci” isterse son süreçteki adıyla “Terörsüz Türkiye” süreci densin burada amaç gerçekten terör örgütü PKK’yı bitirip ülkemizi bu “Bela”dan kurtarmaksa bu sürece karşı çıkan art niyetlidir haindir.
Ancak geçmişten ders almak adına, hata yapmamak adına bazı hatırlatmalar yapmakta büyük fayda var.
Hatırlıyor musunuz 2013 yılında büyük bir medya desteği ile adına;
“Milli birlik ve kardeşlik projesi”, “Çözüm süreci”,
“Açılım süreci”,
“Demokratik açılım” ,
“Kürt açılımı”.. dedikleri “süreci” böyle süslü püslü ifadelerle adeta bir “Bayram” havası içinde yansıtmışlardı.
Amaç yine bugünkü gibi PKK terörünü bitirmekti..
7 bölgeye ayrı ayrı “Akil insanlar heyetleri” kuruldu. Bu “Akiller” iktidarın desteği ile il il gezip AKPARTİ ve HDP’lilerin doldurduğu salonlarda güya halka “süreci” anlatıyorlardı.
Valilere “Teröristlere dokunmayın” talimatı verilmişti.
Bunu fırsat bilen PKK terör örgütü birçok kentin sokaklarının altına, özellikle de Diyarbakır SUR ilçesinde tüneller kazdı el yapımı patlayıcılar(EYP) döşendi yığınaklar yapıldı barikatlar kuruldu. (Daha sonra aylar süren bir operasyonla bu sokaklar patlayıcılardan ve terörist işgalinden temizlenirken 800 asker-polis şehit verildi)
“Seyyar mahkemeler” kurulup bazı teröristler aklandı. Bu teröristler otobüslerin üzerine çıkartarak adeta birer “Kahraman” gibi il il gezdirildi.
Peki sonuç ;
Maalesef huylu huyundan vazgeçmedi ve bu şaşalı “süreç”büyük bir hüsranla, büyük bir hayal kırıklığı ile bitti.
Biz Millet olarak biraz balık hafızalıyız ya, o günleri ve yaşanan o acı tecrübeyi hatırlatmak istedik.
Mithat SOLGUN
