Zor günler geçirdiğimiz bu günlerde herkesin konusu korana virüs ve etkileri. Herkes bu konuda konuşuyor, yorum yapıyor. Bu nedenle ben sizleri biraz güldürecek, rahatlatacak bir şeyler yazayım dedim.

İlçemiz insanları çok renklidir. Esprili, hazırcevap, farklı yaşam biçimleri olan kişiler geçmişte de vardı günümüzde de var. Delibalta, kırmızı şakir, çorabov, çöttür, çakmaklı Bekir ve daha niceleri. Aslında bu renkli insanlar HASAN Emre’nin alanına giriyor ama ben size bugün birisinin yaşamından bir kesit sunacağım.

Hacı Vakkas Bahçeci Cırıtmeydan Mahallesi muhtarıdır. Mahallesindeki insanları tanır, sorunları ile ilgilenir ve çözüm üretmeye çalışır. Muhtarın mesleği kahveciliktir yani o dönem kahvehane işletir. Bir gün mahalle sakinlerinden olan Çorabov’un eşi kahvehaneye gelerek muhtara eşini şikâyet eder. ‘ hiç eve bakmıyor, eve gelmiyor, evde yiyecek bir şey yok ama bu herif çalışmıyor işte aramıyor’ diyerek serzenişte bulunur. Tam o esnada artık eşini gördüğü için mi, yoksa tesadüf mü ÇORABOV kahvehaneye gelir.

Muhtar Hacı Vakkas, eşinin şikayeti üzerine Çorabov’a ‘ sen niye eve bakmıyorsun, çalışmıyorsun evi perişan ediyorsun’ diye çıkışır. Çorabov ‘ aman muhtarım sanki iş var da ben çalışmıyom. Tamam, zöğ zöğ geziyom ama iş yokluğundan geziyom’ der.

Bunun üzerine muhtar Hacı Vakkas Bahçeci Çorabov’a ‘ al şu önlüğü giy işe başla yanımda çalış eve de bak’ der.

Çorabov hemen işe koyulur, yetenekli, dilbaz biri olduğundan insan ilişkileri de iyidir aslında. Kadın eşinin işe başlamasının verdiği mutlulukla evine gider. Muhtar da mahallesindeki bir ailenin sorununu çözmüş olmanın hazzını yaşar.

Çorabovun yeteneği sayesinde kahvehanenin çay, gazoz satışı patlama yapar. Akşam olunca muhtar Çorabov’a ‘hani hesabı ne ettin’ der. Çorabov; şu kadarını çaya, şu kadarını şekere, şu kadarını gazozcuya verdim deyince muhtar ‘e kalanı’ diye sorar. Çorabov kalanı ile de eve nevale aldım der. Muhtar peki oğlum diyerek içinden en azından evin nevalesini almış diye geçirir. İkinci gün yine hesap yapıldığında kalanı ile eve odun aldım deyince muhtar bozulur ama bir şey demez. Üçüncü gün kalanı ile eve kömür aldım deyince muhtar peki der ama içinden bu bir işler çeviriyor hele şunu bir takip ettireyim de ne yapıyor görelim der ve dördüncü gün takip ettirir. Çorabov gün içerisinde ilk fırsatta Kösenin lokantasına gidip bir 70lik açtırıyor, sonra Ada lokantasına gidip bir 70 lik açtırıyor vs.vs……….oralarda içtiği kadarını içiyor gerisi stokta kalıyor hatta çok sevdiği yakın ahbaplarına bunlardan ısmarlama da yapıyor. Bunları öğrenen muhtar içinden anlaşıldı bizim paraların nereye gittiği diye geçirerek akşamı bekler.

Akşam olunca Çorabov’u çağırır ‘ oğlum evin ihtiyaçları bitti mi’ ? Der. Çorabov ‘evet şükür ev ihtiyacı kalmadı muhtarım ‘ deyince, muhtar ‘ tamam oğlum madem ev ihtiyacı kalmamış çıkar önlüğü artık çalışma’ der.

Bu lafa Çorabov çok bozulur, hazır güzel bir iş bulmuş ne güzel çalışıyorken çıkmakta neyin nesidir diye içinden geçirirken biraz da sitemle ‘BOK YEME HACI VAKKAS AMMİ BEN İŞİMDEN MEMNUNUM’ der.

Eh böyle işten kim memnun olmaz varsa biz de çalışalım değil mi ama. ÇORABOV haklı…

ASIM ÖCAL

22.3.2020