Bugün sizlere yıllar önce (2009) yaşanmış gerçek bir hikâye anlatacağım. Yer eski Atmalı köyü, kahramanı ÖMER DARI. Ömer Darı Atmalı köyünün eski muhtarı, benimde eskimeyen dostlarımdan biridir.

Gelelim olaya: Mevsim yaz, Ömer DARI eski Atmalı da ki evinin önünde misafiri ile oturmuş söyleşirken, komşusunun küçük kızı koşarak gelir ve heyecanla ,’ Ömer Amca evimizde yılan var’ der. Ömer Darı, diğer komşusundan av tüfeği isteyerek yılanın olduğu eve gider. Süyüğün ucunda gördüğü yılana sıkar ama vuramaz ve yılan kaybolur. Bunun üzerine evine dönerek misafiri ile sohbete devam eder.

Yılanın ortaya çıktığını söyleyen komşularının seslenmesiyle Ömer Darı tekrar yılanın göründüğü eve giderek, elinde tüfekle yılan şuradan geldi, buradan gitti diye koşturarak yılana tekrar, tekrar ateş eder, yine vuramayıp yılan kaybolunca evine dönerek misafiri ile ilgilenir.

Yaklaşık ikindiden sonra misafiri ayrılıp Ömer Darı evinin önünde tek başına otururken bir tıslama sesi ile irkilir. Sesin geldiği yöne dönen Ömer Darı gün boyu tüfekle sıkıp da vuramadığı yılanın damdan süzülerek kendisine doğru geldiğini görür. Bunun üzerine bir üst yola çıkarak aman bana dokunmasın düşüncesi ile yılanın önünden kaçar. Ama yılan kararlıdır. Ömer Darı nereye yönelse yılanda, o yöne dönerek üstüne, üstüne gelir. Yaklaşık 1.80 boyundaki karayılanın adeta bir meydan okumasıdır bu geliş. Sanki yılan, Ömer Darı’ya kalabalıkta elinde tüfekle saldırmak da neyin nesiymiş, gel baş başa mertçe kozumuzu paylaşalım der gibidir.

Ömer Darı can havli ile eline geçirdiği bir odun parçasıyla yılana karşı direnir. Ve bu ölüm kalım mücadelesinden biraz da şansının yardımıyla galip çıkar. Yanıma geldiğinde odunu tuttuğu eli yara bere içinde idi zira odunun budakları elini parçalamıştı.

Bu yaşanmış olaydan da anlaşıldığı gibi aslında insanların yılan gibi sokma tabirinin ne kadar yanlış olduğu görülür. İnsanlar, sinsice yapılan bir olaydan dolayı yılan gibi soktu derler. Oysa yılan kendisine dokunulmadığı müddetçe tepki vermez. Dokunulduğunda ise Ömer Darı olayında olduğu gibi düşmanının üzerine mertçe gider.

Anlaşılan o ki yılanlara haksızlık ediyoruz. Oysa korkulması gereken insan ısırığıdır. Mertlik yılanda mı insanda mı bunu bir daha düşünün derim………….

ASIM ÖCAL