Ülke sorunları o kadar içime işlemişki  bu gece  rüyamda kalabalık  bir topluma sesleniyorum. Rüya deyip geçmeyin.

Hatırladıklarımı aktarmaya çalışacağım.
"Değerli halkım, hepinizi en içten saygılarımla selamlıyorum, bugün burada konuşmak için bulunmadım AMA bir genç kardeşim elime mikrofonu verdi abla konuşun dedi,sorunlarımızı anlatın dedi. Ben de yirmi beş yıldır basında ve siyasi arenada hep anlattım diyorum ayrıca herkes sorunları biliyor AMA çözen  yok dedim. Genç biraz daha ısrar edince kıramadım ve anlatmaya başladım.
"
Kadınlar kucağında çocuklarıyla birlikte  gözlerimin içine dikkatle bakıyorlardı. Ben onlara dönerek; annelerimiz bebelerine mama alamıyor, bez alamıyor, çocuklar beslenemiyor, açın buzdolaplarını et,süt,yumurta,yoğurt,  peyniri, balı  bir arada bulacak mısınız?... Tabi ki hayır, çocuklar okula giderken anneler beslenme çantasına meyve koyamıyor.  Ejder  meyvesinden bahsetmiyorum, Manda yoğurdundan bahsetmiyorum dedim!...
Çocukları geleceğe hazırlayan annelere yazık ettiniz dedim.
O kalabalıkta olan eğitimcilerle göz göze geldim, 
Atatürk, "Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır." "Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister."dediği AMA günümüzde öğretmenin geçinemediği, ikinci bir ek iş yapmak zorunda bırakıldığını, öğrecisi onu başka bir işte görürken ne kadar mahçup olduğunu,  ayrıca atanamayan öğretmen adaylarının durumunu, engellilerin durumunu   oradaki kalabalık  topluluğa anlatıyorum. 

Kalabalık arasında Adıyaman ilimizin yöresel giyimli ve Şamkalı bir amcamın bakışı o kadar dokundu ki, yine Atatürk 'ün bir sözüyle anlatmaya başlıyorum. 
"Türkiyenin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür." "Milletimiz çiftçidir ..."
Peki günümüzde durum böyle mi?... Çiftçi tarlasını ekemez oldu, tarım girdileri (tohum, gübre, tarım ilacı, tarım alet ve makineleri, sulama ve tarımsal krediler) pahalı  diyorum, bu ülkenin çiftçine, üretenine yazık  ettiniz diyorum.
Hayvancılık bitti,tarım bitti. Hani ithal edince her şey ucuzlayacak diyordunuz?...

Rüyamın ilk başlangıcında  bana mikrofonu uzatan genç neden bizi anlatmadın der gibiydi. 
Sevgili gençler, sizleri unutmadım, benim de gençlerim var üniversite bitirdi ama işsiz, iki üniversite  bitiren ama iş bulamayan gençlerimiz var. Umudunu yitiren, akın akın yurt dışına  giden gençlerimiz var. Büyük bir   beyin göçü yaşanıyor,  doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız, mühendislerimiz umudu başka bir ülkeye gitmekte buluyor. Onlara gitmeyin , yaşam koşullarınızı iyileştireceğiz diyen  yetkili ağız  var mı!...

İçerlendikçe içerleniyorum ve Siz bu ülkenin gençlerine de  yazık ettiniz diyorum!

Esnaf kepenk kapatıyor,  kredi borçları başını almış gidiyor. Hanginizin yüzü gülüyor dedim.
Sen ülke hakkının yaşam koşullarını  iyileştirmezsen, herkesin bu ülkenin birinci sınıf  vatandaşı olduğunu hissettirmezsen, bir misafirliğe giderken bile o ev sahibinin davranış  biçimi  seni değerli ve Mutlu hissettirir.
Yerel seçimler yaklaşıyor yine bol  vaadler verecekler belki yine kazanacaklar ama sizin hayatınızda yaşam kalitenizde bir şeyler değişecek mi ona bakın. Ben rüyamda bile sizin sorunlarınıza bu kadar kilitlenmişken, siz de çocuklarınızın yarınını  düşünün!...
Söz sizde!...