TÜİK Kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı ; %21.

Yıl sonu olduğu için iktidar bu rakamlara göre işçi, memur ve emeklinin maaş zamlarını belirleyecek. 

Ana muhalefet lideri de bu durumun tespiti, bu yanlışlığı düzeltebilmek umuduyla bir devlet kurumu olan ve AKPARTİ’li seçmenler dahil artık hiç kimsenin rakamlarına inanmadığı TÜİK’ten randevu talep ediyor. Fakat TÜİK, ana muhalefet partisi liderine randevuyu vermiyor.

Bunun üzerine Sayın Kılıçdaroğlu saat 10:00’da şu twiti atıyor.

“TÜİK’ten randevu istedim, vermediler. Saat 11.00'de gidiyorum”.

Gidiyor ama koskoca Ana muhalefet lideri Devletin bir kurumunun dış kapısını bile geçemiyor. Demir kapılar, korkuluklar güvenlikçiler tarafından kapatılıyor.

İktidar ve destekçisi medya bu ziyareti bir “MEKANA BASKIN” olarak nitelendiriyor.

Bir defa olayın adını doğru koyalım. Bu olay bir SKANDALDIR.

••• Burası bir işyeri, lokanta veya kıraathane değil ki , buraya neden “MEKAN” deniyor. Yanlışlık burada.. Burası bir “MEKAN” değil Devletin, yani Milletin bir kurumudur. Buraya yapılan da bir “BASKIN” değil normal bir ZİYARETTİR.

••• Hiç bir gerekçe ülkenin ana muhalefet liderini Devletin bir kurumuna sokmamayı haklı kılmaz. Bu çok yanlıştır. 

••• Bir üst düzey bürokrata yakışan ; İstenen randevuyu hemen ret etmek değil ; Uygun bir tarihte nezaket kuralları çerçevesinde bir randevu vermek olmalıdır.

••• Bir üst düzey bürokrata yakışan ; Kendisi müsait değilse bile, temsil ettiği kuruma gelen Sayın KILIÇDAROĞLU’nu büyük bir ciddiyet ve saygı İle içeri aldırmak, bir çay kahve ikram edip ağırlamak olmalıdır. Milletimizin kültürü, örf ve adeti de bunu gerektirir. Ayrıca gelen kişi kim olursa olsun o bir MİSAFİRDİR.

••• Orası bir kamu kurumu.. Bu kurumu ziyaret etmek için, bırakın ülkenin Ana muhalefet liderini ; sıradan bir vatandaş bile randevu almak zorunda değildir.

••• Bir Devlet memuru hangi yetkiyle, kime güvenerek 14 Milyon oy almış ülkenin ana muhalefet liderini bir Devlet kurumunun kapısından içeri aldırmıyor? Bunlar yanlış şeyler. Böyle bir saçmalık olamaz.

Bu “Talimat”ları verenler her kimlerse daha dikkatli olmak zorundadır.

TÜİK’in bu yaptığını asla doğru bulmuyorum ve kınıyorum.