Platform sözcüsü, İsrail’in son yıllarda giderek artan şiddet eylemlerini "insanlık suçu" olarak nitelendirerek, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

"İsrail’in Saldırıları İnsanlık Suçu ve Barbarlıktır"

Platform sözcüsü, açıklamasında İsrail’in 7 Ekim'de başlayan saldırıları sonrasında Filistin’de 40 binden fazla sivilin hayatını kaybettiğini vurguladı. Sözcü, bu kayıpların 16 bin 456’sının çocuk, 11 bininin ise kadın olduğunu belirterek, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırıları "barbarlık" olarak nitelendirdi. Ayrıca, "Siyonist İsrail hükümeti, uluslararası emperyalist güçlerin desteğiyle insanlık suçu işlemeye devam ediyor" ifadelerini kullanarak, bu saldırıların insanlık değerlerine aykırı olduğunu belirtti.

"Lübnan’da Sivil Halk Hedefte"

Açıklamada, İsrail’in Lübnan’a yönelik başlattığı saldırılarda da yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği ve bir milyona yakın insanın yerinden edildiği belirtildi. Sözcü, Hizbullah yöneticilerine yönelik operasyonlar gerekçesiyle yapılan bu saldırılarda sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu söyledi ve ekledi: "Bu savaş stratejik hedefler doğrultusunda yürütülüyor ve sadece askeri güçler değil, siviller de bu savaştan zarar görüyor. Bu durum, emperyalist devletlerin Ortadoğu’da uyguladığı sömürgeci politikaların bir sonucudur."

"Ortadoğu’da Savaş Çığırtkanlığı Artıyor"

Platform sözcüsü, İsrail’in saldırılarıyla birlikte İran'ın Hamas ve Hizbullah ile olan ilişkisine de değindi. Sözcü, "İran’ın bölgedeki milis grupları kullanarak savaşı derinleştirdiği ve İsrail’in enerji yolları üzerindeki hakimiyetini artırma arayışı, bölgesel bir savaşa yol açabilir. Bu savaşın kazananı yok, kaybedeni ise Ortadoğu halkları olacaktır" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Ortadoğu’daki bu savaş çığırtkanlığının bölgesel istikrarsızlığı daha da artırdığını ve halkların büyük bedeller ödeyeceğini belirtti.

"Ortadoğu’da Hak Mücadelesi Sürüyor"

Açıklamada, İsrail’in Filistin ve Lübnan’da, emperyalist güçlerin Kuzey Afrika’da, cihatçı örgütlerin ise Suriye ve Irak’ta işledikleri insanlık suçlarının aynı yöntemlerle sürdürüldüğü belirtildi. Toplu katliamlar, demografik yapının değiştirilmesi ve halkların yerinden edilmesinin bu yöntemlerden sadece bazıları olduğuna dikkat çeken Platform, direniş hakkını kullanan halkların zalimlere karşı mücadelesinin mutlaka başarıya ulaşacağına inandıklarını vurguladı.

"Savaşın Kazananı Sadece Savaş Tüccarlarıdır"

Adıyaman’da uygulamalı ön muhasebe kursiyerlerine sertifika töreni Adıyaman’da uygulamalı ön muhasebe kursiyerlerine sertifika töreni

Emek ve Demokrasi Platformu, savaşın kazananlarının yalnızca savaş tüccarları, baskıcı rejimler ve emperyalist devletler olduğunu belirterek, halkların bu savaştan büyük zarar göreceğini ifade etti. "Savaşın tek kazananı, halkın sırtından zenginleşenler ve savaşı çıkaran rejimlerdir. İnsanlık bu barbarlığı durdurmakla yükümlüdür" diyen Platform sözcüsü, dünya halklarını bu savaş suçlarına karşı mücadeleye çağırdı.

"Kalıcı ve Adil Barış Tek Çözüm"

Sözcü, açıklamasının sonunda Ortadoğu’da kalıcı ve adil bir barışın sağlanmasının tek çözüm yolu olduğunu belirtti. "Halkların güvenlik ve refah içinde yaşaması için tek çözüm, barıştan geçiyor. Bu savaşın stratejik hedeflerle yürütüldüğünü biliyoruz ve savaşın kazananı olmayacak" diyen Platform, uluslararası toplumu da bu savaş suçlarına karşı harekete geçmeye çağırdı.

Kaynak : PHA

Kaynak: rss