Ortadoğu yine kan gölü…

Seksen yıldır burada yaşayan mazlumların üzerine mermiler, bombalar, füzeler yağıyor.

Buralarda denenmedik silah, yapılmayan işkence türü kalmadı. Akla hayale gelmeyen insanlık dışı muamelelere maruz kaldı bu coğrafya insanı.

Her defasında Arap dünyası suspus, batılı sözde medeni dünya ise kör, sağır ve dilsiz. Küresel aktörler soruna çözüm yerine ağrı kesicilerle tedaviyi öteliyorlar.

Siyonist düşünce uyguladıkları mezalimi uydurdukları din anlayışına dayandırarak soykırımlarına kılıf uyduruyorlar. Eğer böyle yazıyorsa kitabınız; çocukları, kadınları, masum sivil halkı öldür diyorsa semavilikten uzak, sahte kohen ve hahamlarınızın safsatalarından başka bir şey olabilir mi?

* * *

Hamas’ın bir hamlesi bahane edilerek bir aydır İsrail masum Gazze halkını bombalıyor. Ne gariptir ki ölenler arasında Hamas’tan cok masum çocuklar, kadınlar, mülteci kamplarında yaşayan, silahsız savunmasız halk var.

Buda gösteriyor ki, İsrail için kimin öldüğü önemli değil yeter ki Filistinli olsun. İsrail terör devleti planlı bir şekilde savaş suçu işleyerek, soykırım uygulayarak etnik bir temizlik yapıyor. Yakın tarihte Gazze’yi boşaltıp orta vade de bu alana yerleşmeyi planlıyor.

Öyle bir noktaya geldik ki, İsrailli aşırı sağcı Miras Bakanı Amihai Eliyahu, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atılmasının olasılıklardan biri olduğunu ve bölgede yaşayan Filistinlilerin bölgeden temizlenmesi gerektiğini açıkça söyledi.

Ağır bombardıman altındaki Gazze’de taş taş üstünde kalmadı. 10 binin üzerinde insan öldü. Bunların 5 bini çocuk, 3 bini kadın, geri kalanı ile savunmasız sivil halk.

Camiler, kiliseler, okullar, hastaneler, sığınma evleri, Birleşmiş Milletler binası, mülteci kampları, sınır kapıları, ambulanslar, insani yardım konvoyları, basın temsilcileri bile hedef alınıyor.

* * *

Tablo bu kadar vahimken, bizler sıcacık koltuklarımıza gömülmüş film izler gibi televizyon ekranlarımızdan vahşeti izliyoruz. Zikredilen sayılar bizler için yükselmekte olan birer rakam gibi geliyor, onların birer insan olduğunu idrak edemiyoruz. Özellikle depremden yeni çıkmış bireyler olarak empati kuramıyoruz.

Hatta biraz vicdanını rahatlatmak için olsa gerek özgürlük mücadelesi veren Filistinliler ile işgalci terör devleti olan İsrail’i bir tutan veya yardım toplayan kuruluşlara çamur atan baş belalarımız bile var.

Eylem yapan duyarlı insanlara "Ne bağırıyorsunuz kardeşim, Filistin orada gidin savaşın" diyecek kadar alçalanlar da var. Bunları da olmayan vicdanları ile baş başa bırakıyorum.

Sözde tarafsız gibi görünen bu zavallılara Cemil Meriç’in "Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur" sözünü hatırlatmak isterim.

* * *

Bu zulme dayanamayan canı ile malı ile destek olmak isteyen insanlar da var. Acaba babalarının kucağında, hastane bulamayan, sığınacak bir yer bulamayan bu mazlum çocuklar için ne yapabilirim diyen duyarlı kardeşlerimiz de var. Şahit olduğum, birebir içinde bulunduğum bir örnekten bahsetmek istiyorum. Samsat ilçemizdeki yardım kampanyasına bir bakalım.

Samsat ilçemizde öğrencilerimiz tarafından bir yardım kampanyası başlatıldı. Büyükler de arka planda destek verdi.

Son 6 yılda birkaç deprem yaşayan, gariban halkın Filistin için çırpınışıydı bu. Samsat Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencilerinin bu duyarlı davranışına İHH İnsani Yardım Vakfı da paydaş oldu. İlçe Kaymakamından Belediye Başkanına, kamu kurumlarından STK’lara, Siyasi partilerden, muhtarlara, kadınlarda çocuklara duyan koştu alana.

Kimi yemek getirdi satmak için kimi takılarını, kimi su taşıdı kimi çiğköfte yoğurdu. Kimi gözleme açtı alanda kimi mayaladığı yoğurdu getirdi. Alandaki bütün herkes hem alıcı hem satıcıydı.

Yaşlı ninemiz kesesinden çıkardığı ve kefen parası olarak saklıyordum dediği Cumhuriyet altınını verdi. Beş yaşındaki çocuk kumbarasını açarak avuçladığı demir paralarını getirdi. Gelinlik kız çeyizi için ördüğü yazmalarını sattı. Petrol istasyonu bir günlük gelirini bağışladı. Gelen misafirler bile şaşkın bir şekilde iban isteyip havale yaptılar.

Ve sonuç, köyleri ile birlikte nüfusu 8-9 bin olan Samsat ilçesinden yardım kutusuna 340 bin TL atıldı. Gazze için yetmez biliyorum ama Samsatlıların yüreğindeki inanç, aşk, duyarlılık gözlerimi yaşarttı.

Samsatlılar hayırda yarıştı… Helal olsun Samsat…

Hz. Ali’nin dediği gibi "mazlumun zalimden öcünü aldığı gün şüphesiz zalimin zulüm ettiği günden daha çetin olacaktır” Bu çetin günü dünya gözüyle görmek ve İsrail halkına da insani yardım etmek bizlere nasip olsun Allah’ım…

Fahrettin Çelik