Okullarda sigara, içki, madde bağımlılığı her geçen gün artmaktadır. Her ne kadar okullarda yeterli denetim yapıldığından azalma olmuş gibi görünse de esasında, sigara ve madde bağımlısı olan çocuklar gizli de olsa kullanımları devam etmektedir. Şehrin mücavir alanlarında, varoşlar diye tabir edilen kenar mahallelerde bulunan tarla, bahçe ve kuytu köşelerde toplanan yaşı küçük gençler; sigara ve beraberinde madde bağımlıları fink atıyorlar. Hiç kimse yanına yaklaşıp, öğüt verme babın da da olsa “ne yapıyorsunuz çocuklar, içmeyen” diyemiyor. Ya küfürlü sözlere muhatap oluyor yahut ta güzel bir dayağını yiyor. Kimseler karışmayınca, kendi kafalarına göre takılıyorlar. Ağaç diplerinde, otlar arasında, kuytu köşelerde bırakılan naylon poşetlerde, çeşitli sarhoş edici ( baliciler, -bally, derby- tinerciler…) maddelere rastlanabiliyor.
Düşününce, gençlerimiz arasındaki sigara ve diğer bağımlılık yapan maddelerin kullanımının giderek yaygınlaşması özellikle ebeveynler için çok daha sıkıcı bir durumdur ve insanı derinden sarsmaktadır. Bu çocuklara sahip çıkmak zorundayız, “bana ne” diyerek geçiştiremeyiz.
Yıllardır madde bağımlılığı üzerinde, sayısız etkinlikler, projeler, istatistikler yapılmıştır, yapılmaktadır. Tamamen istenilen sonuca ulaşıldığı söylenemez. Azim ve kararlılıkla mücadele edilerek, çeşitli şekillerde rehabilite edilerek hayatları kurtarılan gençlerimiz elbette vardır, fakat diğer taraftan başka gençler bu tür tuzaklara düşürülmektedir.
Sigaranın açıktan satılması, çeşitli cezai müeyyideler uygulanmasıyla, çeşitli tanıtıcı ve engelleyici paneller, söyleşiler ve sosyal aktivitelerle bugün, gerek sigara, gerek diğer maddeleri bırakma noktasında birçok program ve yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerin uygulanmasında, icraatında, insanın kendi iradesi, azim ve kararlılığı olmazsa hiçbir anlamı ifade etmiyor Siz ne kadar madde bağımlısı olan birini bırakması konusunda ikna etmeye çalışsanız da, kendisi de yardımcın olmadığı sürece bir başarı elde edemezsiniz. İnsanı huzursuz eden her ne olursa olsun, beyinde bitirmediğiniz sürece, hangi yol ve yöntem uygulanmaya çalışılsa da fayda görülememektedir.
Lise öğrencileri arasında çokça anketler ve araştırmalar yapılmaktadır. Emniyet güçleri tarafından caydırıcı bir önlem ve tedbirler alınmaktadır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, madde bağımlısı olma sebepleri arasında, ekonomik durumu çok kötü olan ailelerin çocuklarının daha fazla, sigara ve esrar tükettiklerini göstermektedir. Yine araştırmaya göre maddi durumu iyi olanların ise esrar ve eroinin yanı sıra en çok alkol tükettikleri ortaya çıkmaktadır.
Görünen o ki ailelerin eğitim ve maddi durumlarına paralel olarak değişiklik arz eden madde bağımlılığı, mensup olduğu çevre faktörleriyle de süt seviyelere tırmanmaktadır. Her şehir, bölgeye göre gençlerin sigara, alkol, esrar ve çeşitli madde bağımlılığı kullanım oranları farklılık arz etmektedir.
Madde bağımlılığı çoğu zaman geçici bir ihtiyaç halindeyken, zaman içerisinde, vazgeçilmez bir tutku haline dönüşmektedir. İlk başlarda kişi olumlu ve olumsuz davranışlarını kendisi yönlendirirken, zaman içerisinde artık hareket ve davranış tarzını esiri olduğu madde yönlendirmektedir. İradesi dışında, istenç dışı hareket eden davranış ve düşünce mekanizmasının yönetimini maddeye kaptırmaktadır.
Çoğu kez madde bağımlısı olan gençlerin sergiledikleri davranışların ve konuşmaların, bozulan psikolojilerinin tek sorumlusu olarak maddeler olmakta ve iradesi aynı oranda etkilenmektedir. Madde kullanımı sonrasında sinir sitemi alt üst olan kullanıcının kullandığı madenin dozajı arttıkça; aklî, fizikî, psikolojik dengesi de değişmekte, toplum içerisinde farklı örülmesine ve olumsuz şekilde davranılmasına sebep olmaktadır.
Kişi hem kendine, hem çevresine, dolayısıyla mensubu olduğu topluma maddi ve manevi olarak çöküntü yaşatmakta, iç dinamiklerini olumsuz anlamda sekteye uğratmaktadır.
Geleceğimiz garantisi olacak çocuklarımızın, gençlerimizin böylesi zararlı alışkanlıklardan kurtarabilmenin yollarını aramalıyız. Bu amaçla yapılan her türlü çalışmalara destek olmalı ve katkı sağlamalıyız.
Okula giden çocuklarımıza sahip çıkmalı, neler yaptığına, nerelere gittiğine, kimlerle arkadaşlık ettiklerini takip etmeli ve gerekli ilgi alakayı göstermeliyiz.
Bu konuda çalışmalar yapan uzmanlara ve güvenlik güçlerini gerekli yardımı yapmaları, gerekli kolaylığı göstermeliyiz, bir şeyler gördüğümüz an da veya şüphelendiğimiz birçok şeyde hemen haber vermeliyiz.
Kerim BAYDAK