Hakkâri’nin değişik sekiz aynı noktasında, eş zamanlı olarak saldırılar düzenlendi. Alınan son bilgilere göre tam 24 güvenlik görevlisi şehit olurken, 18 kişi de yaralı…

 

Bu olayın saatler öncesinde ise Bitlis`in Güroymak ilçesinde köprü menfezesine konulan bombanın patlaması sonucu 5 polis şehit olurken,  1`i çocuk 3 sivil hayatını kaybetti.

 

            Neler oluyor bu ülkede, neler oluyor bu bölgede diye sormamak elde değil.

 

            Ne zaman ki, güneydoğu başta olmak üzere ülke genelinde yüzlerce faili meçhul olaya imza atan derin devletin üstüne gidildi, ülke demokratik mücadelesinde biraz başarı elde etti veya İsrail ile biraz ters düşüldü olayların dozu arttırıldı.   

 

            Susurluk’ta ortaya çıkan manzara ile iyice deşifre olan oluşumdan rahatsızlık arttıkça ve vatanı bölmeye çalışan kişilerin üstüne gidildikçe bu bölgede hareketlilik arttı. Devam eden soruşturmaya delil olarak eklemişti.

 

Ülke biraz huzura doğru yol alırken, ülkeyi kaosa sürüklemek için taşeronlar yine bir bir sahnede boy göstermeye başladı. Karanlık güçler, devlete gözdağı verircesine seri eylemlerine başlamış görünüyorlar.

 

Terörün icrası ile alakalı birçok şey söylenebilir belki. Onlar terörist zaten.  Esas mesele devletin ve devletin güvenlik güçleri ile istihbarat birimlerinin buradaki durumu.

 

Bir ilin sekiz aynı noktasında saldırılar düzenleniyor ve adamlar elini kolunu sallaya sallaya çekip gidiyor. Sekiz ayrı merkeze yapılan saldırı her halde 3–5 kişiyle yapılmamıştır. Onlarca teröristin hareketliliği nasıl olurda istihbaratın dikkatini çekmez.

 

Ülkede en çok terör olaylarının yaşandığı bir kentte bu kadar şiddetli olaylar vuku buluyorsa, başka yerlerdeki zaafı varın siz hesaplayın.

 

Zaten teröristler adeta dalga geçiyorlar. Bakıyorsunuz başkentte, bakıyorsunuz Kara denizde, Ak Denizde veya İç Anadolu’da olaylar oluyor. Yani istediğimiz yerde, istediğimiz şiddette olay yapabiliriz mesajı mı veriliyor?

 

Sivil anayasa görüşmelerinin başladığı bir zamanda, Cumhurbaşkanının Güneydoğu’yu ziyaret edeceği bir zamanda istikrar, barış, huzur ve demokrasiye yapılan bu saldırı küçümsenecek bir saldırı değil.

 

            Birlik ve beraberlik içinde demokratik ve ekonomik olarak daha güçlü olabilmek adına büyük Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak el ele, gönül gönüle yaşayabilmenin yollarını aradıkça şer güçlerin morali bozulacak, güçsüz hale gelecektir.

 

Teröre karşı millet olarak refleks göstermeliyiz. Tahriklere kapılmak sadece ve sadece bunu isteyen örgütlerin ekmeğine yağ sürmeye yarayacaktır.

 

Bu olayları illegal yapılanmaların son çırpınışı olarak görmemiz gerekiyor. Taşeronların arkalarındaki güçlerle mücadele edilmesi gerekiyor.

 

Şehitlerimize rahmet, yakınları ve bütün milletimize sabırlar diliyorum.20.10.2011-Adıyaman