Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nin tanınan otellerin birinde gece saatlerinde çıkan yangında, son gelen bilgilere göre 79 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi yaralandı. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
79 kişinin feci şekilde yanarak hayatlarını kaybetmesinin sıcaklığı henüz taze iken, birçoğunun cenazesi henüz defnedilmemişken tartıştığımız konu; acaba Ak Partili bakanlık mı yoksa CHP’li Belediye mi suçlu mevzusu. Böylesi feci bir olayda nasıl bir siyasi kazanç elde edebilirimin hesapları yapılıyor. Her iki tarafın malum medya kuruluşları pazarda soğan patates satıyormuşçasına bunu pazarlamaya çalışıyorlar. Yazıklar olsun diyorum sadece…
Türkiye tarihinde kayıtlara geçen en ölümcül otel yangınlarından biri olan bu facia sonrasında, 11 kişinin tutuklanmış olması sanki sorunu çözmüş te geriye hangi siyasi aktörlerin suçlanması gerektiği konusu kalmış.
Elbette ki, sorumlular bulunmalı, ihmaller araştırılmalı, suçlular en ağır bir şekilde cezalandırılmalı. Ama "Sizinkiler, bizimkilerden daha suçlu" algısını oluşturmanın çok ta acelesi değil bence.
Okul, hastane, yurt, otel gibi binalarda yangın veya başka afet yükü doğru hesaplanıyor ve buna göre önlem alınıyor mu diye sorarsam, galiba komik bir soru sormuş olurum. En basiti Kartalkaya yangınında gördük ki, binanın kaçış yolu pencerelere asılan perde ve nevresimlermiş.
Açıklanan resmi belgede sadece 1 adet 6 kg'lık KKT'li yangın söndürme cihazının bulunduğu ve hal böyle iken binanın yangından korunması hakkında yönetmeliği uygun olduğu belirtiliyor. 238 kişinin konakladığı otelde yeteri kadar yangın söndürme cihazının olmadığı, kaçış yollarının kullanılamadığı velhasıl önlem ve denetimlerin sağlıklı olmadığı anlaşılıyor. Yetkili merciler, denetçi, müfettiş ve bilirkişiler, en sonunda da adli merciler gereğini yapacaklardır. Ama hiçbir vefat eden canımız geri gelmeyecektir.
"Bir musibet, bin nasihate bedeldir" demiş ya atalarımız. Hangi musibetten nasihat aldık Allah’ınızı severseniz. Daha üzerinden iki yıl bile geçmeyen 6 Şubat "Asrın Felaketi" diye nitelendirdiğimiz depremden hangi nasihatler aldık. Binlerce insanın öldüğü, binlerce ocağın söndüğü, şehirlerin yerle bir olduğu felaketten bile almadığımız dersi 79 kişinin ölmesinden, bir binanın küle dönmesinden mi alacağız.
Nasıl ki, deprem bölgelerinde yine 9-10 katlı binalar inşa ediliyor, hasar durumları ve rezerv alanları keyfiyete göre ayarlanıyor, bazı yetkililer kendi arsa ve meskenlerini bu alandan çıkarıyor veya ekliyorsa, turizm merkezlerinde de yine para hırsı ile çalışan bazı işletmeciler yeterli önlemleri almadan, yangın ve afet yükü hesaplamadan sayı belirleyerek yoluna devam edeceklerdir.
Olan yine insanlarımıza olacak. 3-5 kişi bir müddet kodeslerde tutulacak. Bir sonraki musibete kadar bizler de yazıp çizmeye ara vereceğiz.
Fahrettin Çelik