Bir bir veya daha fazla kişi, oturan insanlar ve ayakta duran insanlar görseli olabilir

İletişim çağı dediğimiz bu çağda akıllı telefon, internet, televizyon, radyo sayesinde çok uzaklarla iletişim kurabiliyoruz! Ama maalesef yakınlarımızla iletişim kurmada pek başarılı olamıyoruz.

Çocukları internet ve diğer sosyal medyanın risklerinden korumak ailenin görevidir.

Bu olumsuz durumların meydana gelmemesi için anne-babalara bazı görevler düşmektedir.

Bunun için:

  1. Dijital materyallerin kullanılmasında çocuklara tanınan sürelere uyulmalı, bu süreler kontrol edilerek aşılmamasına dikkat edilmelidir. Ailenin çocuklarını üç yaşına gelinceye kadar ekrandan uzak tutmaları, ekran bağımlısı olmamalarına dikkat etmeleri gerekmektedir.
  2. Süre dışında, ayrıca kurallar konmalı, çocukların bu aletlerle neler yapıp yapamayacakları belirlenmeli ve bu kuralların uygulanmasından taviz verilmemelidir.
  3. Çocukların yanında tablet ve telefonlarla oynayıp onları özendirmemeli, onlarla vakit geçirmeli, birlikte kitap okuyarak veya oyun oynayarak dikkatleri dijital aletlerden uzaklaştırılmalıdır. Çocuklarınızla geçireceğiniz zamanı ekran başında geçirmemeli farklı etkinliklerle birlikte olmalısınız.
  4. Sosyal medyada paylaşılan içeriklerin takip edilerek, çocukların gelişimini olumsuz şekilde etkileyecek içeriklere ulaşmaması için tedbirler alınması, onların ahlak ve mahremiyet eğitimi bakımından çok önemlidir. Bu bakımdan çocukların dijital risklerden korunması için ailenin bilinçli olması gerekir. 
  5. Çocuklarınızın akıllı cihaz ve sosyal medya kullanımını kontrol etmeye başlamadan önce kendimizi eleştirmeli, kendi kullanımımızı kontrol altına almadan çocuklarımıza doğru olanı aşılayamayız.  İnternet ve sosyal medyanın bilinçli, doğru ve ihtiyaç halinde kullanılması konusunda yol göstermeli, bilinçlendirmeli ve onlara örnek olmalıyız.
  6. Çocuklara teknoloji kullanımı yasaklanmamalıdır. Yasaklandığı takdirde çocuk aileden habersiz internet evleri, arkadaşları ve başka yollarla meraklarını giderirken, tehlikeli ve ahlakdışı sitelerin ahlakdışı paylaşımlarına maruz kalabilirler. Bu bakımdan evde, kontrolü olarak ve çocuklar bilinçlendirilerek onların internet ve teknolojiden güvenli bir şekilde yararlanmaları sağlanmalıdır.
  7. Aile tarafından çocuklara erken yaşta dijital mahremiyet bilinci aşılanmalı ve çocukların mahremiyetleri korunmalıdır.
  8. Sosyal medya yeni ve vazgeçilmesi zor bir bilişim ve sosyalleşme biçimidir. Bunu yasaklamak yerine faydalı hâle getirmek daha doğrudur.  Bunun için evdeki dijital haberleşme araçlarına filtre programları indirilerek çocukların tehlikeli ve müstehcen sitelere girmeleri engellenmelidir.
  9. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından sunulan Güvenli İnternet Hizmeti kapsamında internetteki zararlı içerikleri filtrelemek için ücretsiz sunulan çocuk profili, aile profili hizmetleri kullanılmalı, çocuklar internetteki zararlı içeriklere karşı korunmalıdır.
  10. Çocuklar, kişilerin mahremiyetlerini ve sınırlarını ihlal etmeme konusunda bilinçlendirilmeli, kendi sınırlarını korumak için “hayır” diyebilmeyi öğrenmelidirler. Bu anlamda aileler de çocuklarına sınır koyabilmelidirler.
  11. İnternet ortamında, sosyal medyada özel ve kişisel bilgilerini asla paylaşmamaları konusunda çocuklar aileleri tarafından bilinçlendirilmeli ve bunun sakıncaları anlatılmalıdır.
  12. Sosyal medyada paylaşılan her bilginin doğru olmadığı, hatta çoğunun aldatmaya yönelik olabileceği, sosyal medyada gördüğü her şeye inanmaması gerektiği bilinci verilmelidir.
  13. İnternet ortamında doğru bilgiye nasıl ulaşılabileceği öğretilmelidir.

"Eğer medyaya inanırsanız, masumları suçlu, suçluları ise masum olarak görmeye başlarsınız."

Malcolm X

  1. Aile fertleri çevrimiçi ortamlarda çocuklarının fotoğraf, video ve diğer bilgilerini, ailece çekilmiş fotoğraflarını, eğlence, yemek ve sofra fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmamalıdırlar. Bu konuda çocukları da bilinçlendirerek onlara örnek olmalıdırlar.
  2. Sosyal medyada tanımadığı kişilerle arkadaşlık kurmamaları, bir araya gelmemeleri, çevrimiçi görüşme yapmamaları ve bunlardan gelen mesajlara cevap vermemeleri; rahatsız eden kişilerin engellenmeleri sağlanmalıdır. Bilinmeyen kişilerden gelen e-postaların açılmaması; gerektiğinde anne ve babasına sorulması bilinci verilmelidir.
  3. İnternet ortamında rahatsız edici bir durumla karşılaştıklarında anne ve babanın bundan haberdar olması gerekir. Bu konuda da çocuklar bilinçlendirilmelidir.
  4. Çocuklara dijital oyunlar için günlük 30-45 dakika süre verildiğinde bu süre ve oynadığı oyunlar denetlenmeli, şiddet ve cinsellik içerikli olanlarla çocuklar için sakıncalı olan, onların zihinsel, ruhsal, bedensel ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkileyecek oyunlar engellenmelidir. Bu tarz oyunların sakıncaları konusunda çocuklar bilinçlendirilmelidir.

Bilim adamaları yaptıkları çalışmalar sonucunda şu kanaate varmışlardır:

Bilgisayar veya dijital bir aletle bir saat oyun oynadıktan sonra en az bir saat zihinsel bir çalışma yapmak gerekir. Aksi halde beynimiz istemeden performansını kaybederek pasifleşecektir.

  1. Aile içinde çeşitli aktiviteler düzenlenerek ve akran guruplarıyla sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle çocukların dijital ortamlarda geçirecekleri süreler azaltılmalıdır.
  2. Aile, devamlı olarak çocuklarıyla iletişim halinde olmalı ve çocuklardaki, sosyal, ahlaki ve fiziksel gelişimlerini takip etmelidir.
  3. Sanal ortamlarda üretilen ve paylaşımların etkili, verimli ve bilinçli şekilde kullanımını sağlamak için çocuklar bilinçlendirilmelidir.
  4. Çocuklar bilinme, görünme ve beğenilme gibi psikolojik ihtiyaçlarını sosyal medya aracılığı ile karşılamak için kendileriyle ilgili paylaşımlar yapmak isteyebilirler. Bu ihtiyaçlar karşısında mahremiyet sınırları belirlenmeli ve çocuklar bu konularda bilinçlendirilmelidir.
  5. Çocuklar diğer yazılı ve sözlü basın, yayın, kitap, dergi, gazete ve sinema gibi kitle iletişim araçlarının zararlarından da korunmalıdır. Zira bu araçlar, çeşitli konulardaki bilgi ve haberleri, geniş kitlelere kısa zamanda iletebilmekte ve bireyleri tek yönlü olarak etkileyebilmektedir. Çocuklarda henüz eleştirel bir zekâ gelişmemiş olabileceğinden bu araçlar çocuğun davranışlarını ve hayat biçimlerini daha çok etkilemektedir. Bu araçları tamamen olumlu ya da olumsuz olarak nitelendirmek doğru değildir. Aile, çocuklarını bu araçların iyi yönlerinden faydalanmaları ve zararlarından korunmaları için tedbirler almalıdır.