Asli görevimiz çocuklarımızı ve genclerimizi şu lanet olası geri kalmisliktan korumaktır.
Bağnaz ve yobaz zihniyetlere hizmet ettirmek değil. 
Tarikat ve cemaatler kapatılsın. Daha yeni birkaç yıl önce feto denen terör örgütü dini yapılanma adı altında büyüdü, sivazlandi ve ülkeyi ele geçirmek için darbe girişiminde bulundu. 
Hic mi ders almayacagiz yasananlardan. Dün fetoydu, yarın kimbilir hangisi olacak. Bu tarikat ve cemaat yapilanmalari biran önce sorgulansin, destekcileri, bunlara göz yuman, susan herkes yargılansın.
Genclerimizin zihinlerini zehirleyen, bedenini ölüme surukleyen bu cagdisi yapilar gormemezlikten gelinmemeli.
Bugün değilse de yarın bu yapılar yargilanacak, yargilanmali.

Çocuklarınızı koruyun, çocuklarımızı devletin güvenilir kurumlarına emanet edin. Devlet yurtlarında barinsinlar, tarikat yurtlarında değil. 

Unutmayin ki;

"Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir."

Mustafa Kemal Atatürk 

Ulu önderin dediği gibi Cumhuriyet çocuklarına, gençlerine mutlaka sahip cikmalidir, çıkacaktır. Bu ülkede ki hiçbir birey sahipsiz değildir. Bu tarikat ve cemaat batakliklari biran önce kurutulmalidir. 

Cumhuriyetin bize sahip çıkması için Cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız. Laiklik bizi kurtaracak yegane tek ilkedir. 

Dip not: 

“Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”, 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile uygulamaya konmuş bir Atatürk Devrimi’dir.


Tekke ve Zaviyeler neden kapatıldı?
30 Ağustos 1925 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Kastamonu’da bir konuşma yaptı.

Yaptığı konuşmanın değişmemiş hali şöyledir; “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir (lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” 1927’de Ankara’da yaptığı bir konuşmasında:

“Efendiler! Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. 
Ayrıca unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır.”