Başkan Buğdaycı yazılı açıklamasında, tütün yasasının çıkarıldığı 2002 yılından bu yana yaprak tütün işletmelerinin bir bir satıldığını ya da kapatıldığını savundu.

“Tekel’e ait (İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat)  sigara fabrikaları satıldı” diyen Buğdaycı, şunları kaydetti:

“Tütün üretimine kota getirilirken, ithal tütünün önündeki tüm engeller kaldırıldı. Geçen 19 yılda Tekel’in satılmasıyla oluşan sigara şirketleri piyasasında ülke tütün üretimi 159 bin tondan 80 bin tonlara kadar geriledi. Sigara harmanında yerli tütün oranı yüzde 40’tan yüzde10’a kadar geriledi. Tütün üreticisi sayısı (sarmalık tütünde dahil) 250 binden 60 bine kadar geriledi. Dünyanın yedinci büyük sigara pazarı olan ülkemiz başta Tekel’i satın alan British American Tobacco dahil sigara şirketinin hakimiyetine bırakıldı. 

2017 Kasım ayında 5607 sayılı Kaçakçılığı Önleme Kanunu’nun da yapılan değişiklikle sarmalık kıyılmış tütün kaçak ürün kapsamına alınmış ve yetki belgesi olmadan satışı yasaklanarak yasağa karşı gelenler hakkında 3-6 yıl arası hapis ve 20 bin güne kadar idari para cezası hükmü yasaya eklenmiştir. 31 Aralık 2020 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Tütün Üretici Kooperatifleri hakkındaki yönetmelik yayımlanmıştır. 

Çiftçiye sahip çıkası gereken çiftçi örgütü Ziraat Odaları ve bazı yerel yöneticiler maalesef küresel sigara kartellerinin çıkarlarını savunur konuma geçip, üreticinin haklı ekmek mücadelesini ‘provakatörlük’ ve ‘başka amaçlara hizmet etmekle suçlama gafletine düşmüşlerdir.Tütün üreticisinin önüne konulan tüm engeller kaldırılmalıdır. Köylünün kullandığı mazottan ÖTV kaldırılmalıdır. Yerli tütün üretiminin desteklenmesi kapsamında harman sigarada yerli tütün miktarı artırılmalı ve yerli tütüne taban fiyat açıklanmalıdır.”

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha