Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçti. Depremle birlikte devletle vatandaş arasında gerçekleşen kopuş önceleri isyanı, sonrasında kabullenişi, ardından da yalnızlığı ve değersizlik hissini doğurdu. 

Büyük depremin ardından tarifi zor zamanlar geçiriyoruz. Biz bu ilde doğduk ve kaçmayı seçmedik. Birçok insanımız istem dışı da olsa üzülerek ağlayarak memleketlerinden göç etmek zorunda kaldı. 

Tıpkı kavimler göçü gibi 

Tarihe yeni bir felaket yazıldı.

Beş yüzyıldır uyuyan felaket 21.yy'da uyandı.

Uykunun en tatlı anıydı. Sabaha karşı seher vakti 06 şubat 2023 saat 04:17 'de yüreklerimize ateş düştü. Yerin uğultusu adeta kulaklarımızı tıkattı. Yaşanan felaketin kıyamet senaryosu olduğunu kendimizi sağ salim dışarı atınca anlayabildik.

Havalar o kadar soğuktu ki iliklerimize kadar üşüdük. Dehşeti yaşadık, sıcak yuvalar moloz haline geldi. Yemeklerin son defa yenilip, çayların son kez yudumlanacağını, son bakışmaların yaşanacağını kim hesap edebilirdi ki. 

Şimdilerde ise memleketim tarlaya dönmüş vaziyette. 

Yollar berbat ve tozlu. Hangi sokak hangi sokağın karşılığı onu bile kestiremiyor insan. Tanığım bildiğim esnaflar yerinde yok. Alışmaya çalışıyorum ama zihnimde hala eski Adıyaman var. Şehrin virane hali kafamda şekillenmiyor bir türlü, tanıyamıyorum memleketimi. Ne zaman düzelecek onu da bilmiyorum. 

Velhasıl bu acılardan dersler çıkartıp, dayanıklı yapılar inşa etmeliyiz. Deprem bölgelerindeki kalan çürük ve riskli yapıları bir an önce yıkıp daha sağlam yapılar inşa edelim. Denetimleri, analizleri hakkaniyetle yapalım.

Şimdilerde önümüz bayram."Bayram gelmiş neyime" bayram sevinçlerimiz de hep yarım kaldı. Gidilecek evlerimiz eksildi. Ağzımızın tadı kalmadı. Nerede o eski bayramlar diye söze başlardık ya. Bizler değil de memleket eskilere döndü. 

Şair Can Yücel'in şu güzel dizeleri belki her şeyi anlatıyor aslında. 

-Nefes almak bayramdır mesela; 

-Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan. 

-Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir. 

-Sevmeninkini yalnızlık.

-Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.

-Bayramdır elden ayaktan düşmemek.

-Zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp, "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek.

-Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.

Güzel günler yakın olsun inşallah. 

Ramazan Bayramı 10 Nisan Çarşamba günü kutlanacaktır.

 Öncelikle Depremin yaşandığı il, ilçe, belde, köy ve mahallelerde vefat eden vatandaşlarımıza bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor. Mekânlarının cennet olmasını Yüce Allah'tan niyaz eder. Maddi, manevi zararı olan tüm esnaf, sanatkâr ve vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan kendilerine hayırlı bir kapı açmasını, yeniden güzel ve bereketli günlerine kavuşmalarını temenni eder. Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ederim. 

Sağlıkla, sevgiyle kalın.