Bazı tecrübeler vardır ki, insanın kalbini sessizce söker. Ruhunuzu bambaşka bir boyuta taşır. Birini kaybetmek mesela. Hayatın geçici olduğunu iliklerimize kadar hissettiğimiz o an. Hayat bizi şekillendiren bir yolculuktur aslında.

*

Her dönemeçte insan bir şeyler öğrenir. Her durakta biraz daha büyürüz. Her seyahat bir aşk, bir düşüş, bir iyileşme süreci, her biri sizi başka bir sen'e dönüştürür. Her yeni tecrübe, içimizdeki bilinmeyen bir kapıyı aralar. Ve o kapıdan geçtiğimizde bir daha asla aynı kişi olmayız.

*

İnsanlar sadece patladığınız anı görür ve sizi ona göre yargılarlar. Öfkenizi yuttuğunuzu, hassas olarak etkilenme korkusuyla sessiz kaldığınız an'ları görmezler. Özür dilemeyen veya hak ettiğinizden azını kabul etmeyen birini affettiğinizde, kendinizden bir parça kaybettiğinizi de kimseler bilmez.

*

Tahammül etmeye alışırsın. Öfkeni hafif bir gülümsemeyle bastırmayı, usulca yutmayı, bitkin benliğini, tatminkarlığın sonsuz bir hazine olduğuna ikna edilmeyi öğrenirsin. Oysa içten içe bir türlü kurtulamadığın hayal kırıklıklarınla günbegün kan kaybetmeye devam edersin.

*

Ta ki sessizliğin uzmanı olana kadar. Bir yüzleşme an'ında değil biriken yangının büyüklüğüne yakışmayan önemsiz bir an'da hayal kırıklığıyla dolu bir iç dünya, çıkış yolu bulamayınca bir an'da patlar.

*

Sonra o gün gelir her zamankinden daha yorgun, her zamankinden daha kırılgan her zamanki gibi daha sessiz olduğunuz bir gün, ta ki önemsiz veya sıradan bir şey olana kadar. Birileri sözünüzü keser veya hoşunuza gitmeyen bir bakış atar ve patlarsınız. Sesinizi yükseltirsiniz Yada o ortamdan ayrılırsınız.

*

İşte tam bu noktada içiniz sizi açığa çıkarmaya başlar. Öfkeyle karışık iç acısı çekersiniz. Zayıf olduğunuz için değil, insan olduğunuz için, acınızdan daha büyük olmaya çalıştığınız için ama gerçek sınırlamanın onu görmezden gelmekle değil. Kabullenmekle başladığınız için.

*

Bize kahramanlığın öfkelenmemek, talepkar olmamak ve suçlamamak olduğunu söylediler. Ama gerçek kahramanlık, ne zaman sessiz kalacağını, ne zaman konuşacağını, ne zaman affedeceğini, ne zaman çizgiyi çekeceğini, ne zaman azla yetineceğini, ne zaman çok fazla ısrar edeceğini bilmektir.

*

Sessizlik sizi yalnızlığa iter. Duyulmaz yapar, sessizlikle insanlara kendinizi anlatamazsınız. Anlamak, anlaşılmak, faydalı olmak istiyorsan sessizlik yerine haykırmayı seçmelisin... Bakın ben de buradayım de.

*

Sessiz olursanız kimse varlığınızdan haberdar olmaz. Kendinizi tutmayın. Onurunuzu zedeleyenlere asla iltifat etmeyin. Korkmayın. Haklılığınızı yüzlerine basa basa vurgulayın, ama hakaret etmeyin. Üzülün, öfkelenin ama asla içinizde tutmayın ve sakinleşin.

*

Çünkü biraz sessizlik ihanettir.