Adıyaman’da kaliteli bir yaşam sürmemiz için iki neden kalmıştı:
Fırınlarımız ve Kaynak Sularımız
Bunlardan doğal kaynak suyumuz tehlikeye girdi, yoklukta değil, öngörüsüzlükte.
Su… Yüzyıllardır medeniyetlerin doğduğu, şehirlerin kurulduğu, hayatın devam ettiği en değerli nimet.
Atalarımız “Su başını tutan, yel kayasını tutar” demiş.
Çünkü suyun başını tutmak, hem yaşamı hem geleceği tutmak demektir.
Adıyaman, bu anlamda Türkiye’nin en şanslı illerinden biridir.
Doğal Kaynak Sularının Önemi
Doğal kaynak sularımız, yüzyıllar boyunca toprağın filtresinden süzülmüş, mineral dengesini bozmadan, hiçbir yapay işleme gerek kalmadan halkımızın sofrasına ulaşmıştır.
Ama ne yazık ki son günlerde kolaycılığa kaçarak, bu paha biçilmez nimetin yerine baraj suyu gündeme gelmektedir.
Bu, hem bilimsel hem de toplumsal açıdan büyük bir hata olacaktır.
Neden Doğal Kaynak Suyundan Vazgeçilmemeli?
1. Doğal Filtreleme ve Mineral Dengesi
Yer altından gelen doğal kaynak suyu, toprak ve kaya katmanlarından süzülerek doğal bir filtreleme sürecinden geçer.
Bu süreçte zararlı mikroorganizmalar uzaklaşır, suya kalsiyum, magnezyum gibi sağlığa faydalı mineraller eklenir.
Baraj sularında ise bu mineral dengesi yapay olarak sağlanmaya çalışılır; tadı ve kalitesi hiçbir zaman doğal su gibi olmaz.
2. Mikrobiyolojik Temizlik
Kaynak suyu, derin yer altı tabakalarından geldiği için yüzey kirliliğine kapalıdır. Baraj suları ise yağmur, yüzey akışı, tarımsal ilaç kalıntısı ve evsel atık gibi kirliliklere açıktır. Arıtma yapılsa bile bazı kimyasal kalıntılar tamamen yok edilemeyebilir.
3. Tat ve Koku Farkı
Halkımız bilir: Doğal suyun bir yudumu bile ferahlatır. Baraj suyu, arıtma sonrası bile klor tadı bırakabilir.
4. Sağlık Riski
Baraj suları, mevsimsel yosun patlamaları, sıcak hava dalgaları ve su depolama sorunlarıyla bakteri üremesine daha açık bir yapıya sahiptir. Uzun vadede bu, özellikle çocuklar ve yaşlılar için sağlık riskleri doğurur.
5. Mineral Dengesi ve Sağlık
Adıyaman Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın yılda 5 bin numune üzerinden yaptığı analizler, doğal kaynak sularının pH, mineral içeriği ve mikrobiyolojik kalite açısından WHO ve TSE 266 standartlarına tam uyumlu olduğunu kanıtlıyor.
Oysa baraj suları; tarımsal atık, ağır metal riski ve arıtma maliyetiyle bir Rus ruletidir.
Kalitesiz suyun bedenimizde açacağı tahribat büyük olacaktır.
Kültürel ve Toplumsal Gerekçeler
1. Kimliğimizin Parçası
Her yörenin suyu, o yörenin kimliğidir. Adıyaman’ın kaynak suyu, sadece içecek değil; kültürümüzün, misafirperverliğimizin, yemeklerimizin bir parçasıdır.
2. Kolaycılığın Bedeli Ağırdır
Baraj suyuna geçmek, kısa vadede “çözüm” gibi görünür; ama uzun vadede halkın güvenini, sağlığını ve şehrin değerini kaybettirir.
“Acele işe şeytan karışır” demişler.
3. Geri Dönüşü Zor Kayıp
Bir kez doğal kaynak suyu kullanımından vazgeçildiğinde, o sistemin tekrar devreye alınması zorlaşır. Bu, kendi elinle kendi mirasını, kaliteli bir yaşamı yok etmek gibidir.
Çözüm
1. Kaynağından gelen boruların denetimi titizlikle yapılıp izinsiz kullanımların önüne geçilmeli.
2. Herhangi bir nedenle Havşeri ve Gürlevik’ten gelen hat boyunca tarım ve içme su için kullanım hakkı verilmişse, verilen yerler mağdur edilmeden kesilmeli.
3. Havşeri ve Gürlevik’in teknik olarak titizlikle, uzaklığından kaynaklanan kayıp-kaçak-basınç gibi teknik sorunlar tespit edilip giderilmeli.
4. “Görünen köy kılavuz istemez”; Havşeri ve Gürlevik dışındaki alternatif kaynaklar tespit edilip acilen şebekeye dahil edilmeli.
5. Şehir merkezinde su dağıtımı düzenli yapılamıyorsa, teknik olarak titizlikle araştırılıp çözüme kavuşturulmalı.
6. Park, bahçe, refüj vs. kamuya ait sadece içme suyu hariç kullanımda, su tüketimi sondaj suları ile giderilmeli.
7. Tek bir kaçak su kullanımı dahi olmayacak şekilde denetim yapılarak tedbir alınmalı. Bunun için Akıllı Şebeke Sistemleri ve kaçakları anında tespit eden SCADA sistemleri kurulmalı.
8. Toplumsal Denetim Mekanizması ile vatandaşlar, “Su Gözcüleri” olarak bilinçlendirilmeli.
9. Kaçak kullanımın cezaları ağırlaştırılmalı.
10. Kaynak suları genellikle düşük basınçla gelir; yüksek binalara ulaşması için pompalama istasyonları ivedilikle kurulmalı.
11. Basınç Yönetim Sistemleri: Şebekeye hidroforlar ve basınç denge tankları eklenmeli.
12. İsrafın önüne derhal geçilmeli; kartlı sisteme geçilerek aşırı su tüketimi engellenebilir.
13. Fiyat artışı yapılmalı; zira baraj suyuna geçildiğinde birçok aile, içme suyu ihtiyacını hazır sudan karşılayacaktır. Bu durumda yapılacak fiyat artışı, hem daha kazançlı olacak hem de vatandaş açısından daha sağlıklı bir çözüm olacaktır.
Son Söz
Adıyaman’ın doğal kaynak suyu, dedelerimizin bize bıraktığı bir mirastır. Bu mirası kolaycılığa kurban etmek, hem bugünün hem de yarının büyük hatası olur.
Bu doğal nimeti korumak, hem yöneticilerin hem halkın boynunun borcudur.
Unutmayalım: Su akar, yolunu bulur; ama biz yolunu değiştirirsek, hem suyu hem geleceğimizi kaybederiz.
Adıyaman’ın Suyu Kendi Dağlarından Akmalı
Adıyaman’ın geleceği, doğal kaynaklarına sahip çıkmaktan geçer. Birilerinin “Kimse susuz kalmayacak” sözü, ancak kaynak suları verimli kullanılırsa anlam kazanır.
Bilim bize kaynakların yeterliliğini gösterirken, atasözleri bizlere ışık olmaya devam etmektedir.
Barajın suyu bulanır, kaynağın suyu durulur.
Adıyaman’ın zengin kaynak suları, teknik zaafiyetleri ve bilimsel çözümleri yok sayarak, tribünlere oynayarak baraj sularına yönelmek, yanlış bir zihniyetin tezahürüdür.
Bilimsel veriler ve kadim bilgeliğimiz bize şunu haykırıyor:
“Doğal kaynaktan vazgeçmek, susuzluğu kendi elinle davet etmektir.”
Düğünde, bayramda, taziyede gelen, mecbur kalmadıkça Adıyaman’a gelmeyenlerin ve gelmeyecek olanların, karar vereceği bir problem değildir.
Son nefesine kadar Adıyaman merkezde ikamet edenlerin vermesi gereken bir karardır.
“İğneyi kendine batır ki, çuvaldızı başkasına batırasın” der atalarımız; kendimiz içmeyeceğimiz kalitedeki suyu halka sunmak vicdani değildir.
Vazgeçmeyelim, süreci oldu bittiye getirmeyelim.
Tribünlere oynamayalım.
Kaynağımızı kurutmayalım.
Adıyaman’ın doğal kaliteli kaynak suyuna sahip çıkıp, sürekliliğini sağlayalım.