Depremin üzerinden 30 ay geçti…

Fakat o günlerin izleri hâlâ sokaklarımızda yaşıyor.

Yıkılan binalardan havaya karışan toz ve asbest,

bugün bile cadde ve sokaklarımızda sessiz bir tehdit olarak varlığını sürdürüyor.

Toz, Toprak ve Bitmeyen Sorun

Yerinde dönüşüm çalışmaları,

altyapı yenilemeleri devam ederken;

toz, moloz ve enkaz kalıntıları hâlâ temizlenmiş değil.

Her geçen araç,

her dönen tekerlek bu toz bulutunu yeniden havaya kaldırıyor, sonra da ciğerlerimize indiriyor.

Bazı kaldırım ve yol birleşimlerinde bu toz,toprak kalınlığı 3-4 santimetreyi bulmuş durumda.

Ne kadar sularsan sula, boşa kürek çekersin.

Çünkü 3-5 dakika sonra tekrar kuruyan bu toz,topraklar,

geçen araçların rüzgârıyla yeniden kalkacak,

havada dolaşacak ve yine yere inecek.

Çözüm Aslında Çok Basit

Bu sorunun çözümü aylar sürecek karmaşık projelerde değil,

sadece 15 günlük planlı bir çalışmada saklı.

Çözüm net:

Tüm caddeler ve sokaklar tek seferde, kapsamlı bir şekilde yıkanmalı.

Adıyaman’ın girişindeki Rabat Otel’den çıkıştaki Beşpınar’a,

Organize Sanayi’den Pirin’e,

Narlıkuyu’dan yeni mezarlığa kadar her sokak ve her cadde suyla yıkanmalı.

Bu işlem sırasında toz ve moloz birikintileri yer altına akmalı, şehir derinlemesine temizlenmeli.

Bir Kez Yıka, Sonra Düzenli Devam Et

İlk kapsamlı yıkama yapıldıktan sonra iş bitmiyor.

Ardından rutin ve periyodik temizlik planlı şekilde sürdürülmeli.

Unutmayalım:

- İlk yıkamadan sonra toz oranı en az %80 azalacaktır.
- Bu düzenli temizlikle şehir havası deprem öncesi havasına, yakın hale gelecektir.

Sonuç:

Yapılacak Tek Şey Var

Yani meseleyi uzun uzun tartışmaya gerek yok.

Çözüm bu kadar açık ve net:

Adıyaman YI-KA-NA-CAK.

Unutmayalım:

“Temizlik imandandır.” Ve şehirlerin imanı da temiz sokaklarından, solunabilir havasından geçer.

Son söz:

15 günde yapılacak bu çalışma sadece yolları değil, şehrin umudunu da temizleyecektir.