Doğru, dürüst, adam gibi adam denilebilecek insan bulmak, hayli zorlaştı.

Ahlâk, karakter konusunda tutarsızlıklar…

Ne kadar okumuş olursa olsunlar ve kaç tane Üniversite bitirmiş olursa olsunlar, zayıf, çürük ve kusurlu kişilikleriyle, âdeta çelişkiler içerisinde, umutsuz vakalar gibi arz-ı endam ediyorlar.

Yüz karası olabilecek, okumuş cahiller çokça var.

Hele bir de yumurtadan çıkıp, kabuğunu beğenmeyen o zevatlar yok mu?..

Ne diyelim size, bilemiyorum!

Sahi, siz ne dersiniz onlara?..

***

Elleri ne yapıyor, ayakları nereye gidiyor, gözlere nereye bakıyor, dilleri neler söylüyor, aklından neler geçiyor…

Hesabını, kitabını, sebep olduklarını ve muhtemel sonuçlarını düşünmeden, bir de karşısındakine nasihat veriyor.

Pehhh!!!

Önce sen kendine bir çeki düzen ver, hele bir de aynaya bak, bakalım ne göreceksin?

Sonra başkasına akıl ver.

Olmaz mı, çok akıllı geçinen fırıldak!

***

Sanki sütten çıkmış ak kaşık.

Halbuki geldiği yeri bir bilse!!

Çirkef, bataklık...

Ama nerede o akıl, o düşünce, o feraset!

Sanır ki kâr ediyor.

Külliyen yalan-dolan!

Hep zarar, ziyan, müsrif, hepten illet, zillet!

***

Çakırkeyif vaziyette, neşeyle çırpınır zibidi zibilde,

Nelere sebep olmuşsun, anlatayım sana hele bir gel de.

***

İnsanın imkânları dâhilinde bir takım istek, talep ve arzuları vardır.

Bazen neler istediğimizi bilmez, yüklendiklerimizin eltinde eziliriz

Bazen esas istediklerimize ulaşmaya çalışırken bir takım angarya işlerle karşılaşır ve onları yüklenmeye çalışırken, esas olanlarla uğraşamadığımızdan kaybederiz.

Başarı, kazanım, mükâfat beklerken, yenilgi yaşar, kırılır, kaybederiz.

Bazılarını kendimize yakıştıramayız, bazılarını da kendimizi yakıştırmayız.

Kendi iç dünyamızda kurguladığımız başarı ve kazanç odaklı isteklerimizin, kimi zaman hamalı olmaktan öteye gidemeyiz

Bu da bizi huzursuz eder, ağır gelir bedenimize, zihnimize, kazandım derken, bir bakarsınız ki kaybetmişsiniz.

Yılmadan, usanmadan, umudumuzu kaybetmeden daima pesinden koşmalıyız, muhakkak mükâfatını alacağız, unutmayalım.

Belki geç olabilir, ama güç olmaz.

***

Sen gerçekten, halisane ve dürüst olarak söz ver, gerisi kendiliğinden gelir.

İçin rahat olsun, merak etme sen

Kerim BAYDAK

[email protected]