23.05.2025 tarihi itibariyle bana yeni bir yaşam vaadi sunulduğuna inanıyorum. Ayrıntılarına girmek niyetinde değilim. Şuralarda da bu tarih yer alsın istedim. Ne kadar bunu kendime dillendirirsem, o kadar bundan sonraki seçimlerimde bencillik olarak adlandırdığım şeylerden utanç duymaktan vazgeçeceğime inanıyorum. Kolaylıkla, sevgiyle ve neşeyle uygulanır olsun inşallah!

Dikkat neredeyse enerji de oraya akar ya; ben de ölüm üzerinden yaşama olan bağlılığımı paylaşmaya çalışacağım, belki duyarım kendimi ve belki duyurabilirim size kendinizi diye. Okumadığım veya tekrar okumaya niyet ettiğim bir sürü kitap var elimde. Fakat dün parka giderken tekrar göz gezdirmek için çantama attığım kitaptan geldi yanıt. Başka yazımda bahsetmiştim sanırım bu kitaptan. Umarım aynı şeylerin altını çizerek kendimi tekrarlamış olmam. Olursa da duyulması, anımsanması gerekiyormuş diyelim ve sadede gelelim.

Kitap Ferhat Jak İçöz’ den “Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği”. Birçok bölüm gündemime cuk diye oturdu. Zaten duymak istediklerimin kitaplardan geleceğine dair şaşmaz bir inancım var. Tabii, hepsini burada yazmama olanak yok. Ben de başlığımın aynı olduğu yani “Ölüm Üzerine“ adlı başlıktan yola çıkmaya karar verdim. Bu bölümde birkaç filozofun görüşlerinden bahsedilmiş. Ben şu an benim duygularıma hitap eden bir bölümü alıntılıyorum öncelikle:

“Paul Tillich ise ölümü direkt olarak kaygıyla ilişkilendirmiştir. İnsan sürekli kaygılıdır, çünkü var oluşu her an sonlanabilir. Varoluşumuzun her an son bulabileceği farkındalığı bilinçli veya bilinçdışı bir yerden ömrümüz boyunca bizlere eşlik eder. Bu farkındalığın bizde yarattığı deneyim ise kaygıdır. Bu nedenle Tillich’ e göre insanlar sürekli kaygılıdırlar. Tillich’ e göre çıkış, kaygımıza sahip çıkmak ( onu bastırmak veya yok etmeye çalışmak değil ) cesaretimizi bulmak ve bir elimizde kaygı, diğer elimizde cesaret, hayatlarımızı daha canlı bir şekilde, seçim yaparak yaşamaktır.”

İşte ben de öyle yapmaya özen gösteriyorum; bir elimde kaygı bir elimde cesaret yola devam ediyorum. Ekonomik anlamda kaygılansam da diğer elime de cesareti alıp internet üzerinden bir kitap daha aldım kendime. Masal Anlatıcılığı çalışmalarında önerilen bir kitap; Susan Perrow’dan “Geceyi Aydınlatan Hikâyeler”. Hemen okumaya başladım. Kitap çocuklar, aileler ve topluluklar için bir yas ve kayıp derlemesi. Heyecanla iz sürüyorum. Tanıdık bir hikâyeye denk gelince de hemen alıntılamak istedim. Belki sizler de anımsarsınız Kafka’ dan:

“Roman yazarı Franz Kafka bir gün yürüyüşe çıktığı parkta küçük bir çocukla karşılaştı. Kız, bebeğini kaybettiği için ağlıyordu ve teselli edilemez görünüyordu. Kafka hemen ona olanları açıklamaya başladı.”Bebeğin bir yolculuğa çıktı,” dedi. Şaşıran kız bunu nasıl bildiğini sordu, o da, “ Çünkü bana bir mektup yazdı, yarın onu yanımda getiririm,” diye yanıtladı.

Kafka eve döndüğünde mektubu yazdı, ertesi gün parkta kızla buluştu ve mektubu ona okudu.”Lütfen benim için yas tutma, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarımı yazacağım.” Bu, birçok mektubun başlangıcıydı. O ve küçük kız her gün buluştuğunda ona sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını okurdu. Küçük kız teselli edilmişti, kaybının yerini farklı bir gerçek almıştı.

Bu durum şu soruyu yöneltiyor: “Kafka, kıza sahte bir gerçeklik mi sundu?”Kurgu yasalarına göre yaklaşımının doğru olduğu iddia edilebilir, mektuplardaki açıklamalar bebeğin asıl macerasından ( kimsenin bu konuda hiçbir ilgisi yoktu) farklı olsa da oyuncak bebek gerçekten de bir maceraya atılmıştı.

Bir süre sonra Kafka, çocuğa asıl oyuncak bebekten bariz bir şekilde farklı görünen başka bir oyuncak bebek hediye etti. Bebeğin yanındaki bir mektupta şöyle yazıyordu: “ Seyahatlerim beni değiştirdi...”

Gerçek hayat hikâyesi burada biraz bulanıklaşıyor ancak bir versiyon, yıllar sonra artık yetişkin olan kızın çok sevdiği ikame bebeğin içine konmuş bir mektup bulduğunu söylüyor. Özetle mektupta şöyle yazıyordu: “ Sevdiğin her şeyi eninde sonunda kaybedeceksin ama sonunda sevgi farklı bir biçimde geri dönecek.”

Uzun lafın kısası; Kafka, “Sevgiyi başka biçimde” geri getirmenin bir yolunu bularak küçük kıza kaybı konusunda yardım etmeye çalışıyordu. Ben de içimdeki küçük kıza kayıpları konusunda alan açmak için işte böyle okuyorum, yazıyorum, araştırıyorum, eğitimler ve terapiler alıyorum. Yani elimden gelenin en iyisiyle sevginin o dönüştürücü kısmıyla hemhal olabilmek için gayretteyim. Umarım kolaylıkla, sevgiyle ve neşeyle yürünür olsun yolum. Teşekkürler.