Sabah Sayfalarında dokuzuncu haftaya geldim şükürler olsun. Şimdi geriye dönük okuma ve işaretleme görevi verilmiş bize. Olumlu olumsuz bu işaretlediklerimizden de bir hayal oluşturacağız kanlı canlı. Güzel bir uygulama ama güzel olan her şey gibi meşgul edici. Bu da bana zor gelen kısmı. Yani hem karnım doysun hem de pastam dursun hesabı; hem hayallerim gerçek olsun hem de ben lütfen yorulmayayım bir zahmet.

Gelelim bugüne... Bir sürü tespit yaptım sabah sayfaları üzerinden kendimle ilgili. Bu tespitlerden şükürler olsun çoğu gerçekleştirilmiş. Demek ki haksızlık etmeyeyim kendime, ayak işlerini yapıyorum. Zaten bu haftanın olumlaması da şuydu:

“ Pekâlâ, Yaratıcı Güç sen niteliği hallet, ben de nicelikle ilgileneyim.”

Gözümün önüne yapıştırdım bu olumlama cümlesini ve birlikte yani Yüksek Gücüm ve ben yürüyoruz. Aslında Yüksek Gücümün benim yardımıma sunduğu bir sürü insan, yer ve şeyle birlikte demek daha gerçekçi olur. Bu bakış açısı, Teklik içindeki çokluk gibi tam ve bütün kılıyor beni. Çünkü en yeni duyduğum şey kendi yaratılışına sahip çıkmakla ilgiliydi ve benim için de öncelikli. Bu yardımcılardan biri de Roza Erdem’le yürütmeye başladığımız eğitim. İşte bu eğitim esnasında ondan gelen maillerden birinde yer alan şiiri paylaşmak istiyorum sizinle:

Yoko Ono’nun ‘Meşe Palamudu‘ isimli kitabından:

TEMİZLİK İŞİ 1

Üzücü bir hatıranı yaz

Onu bir kutuya koy

Kutuyu yak ve külleri kırlara serp

Üzüntünü paylaşmış bir arkadaşına

Küllerin bir kısmını

Verebilirsin.

Sizde neler yankılanıyor bu şiirle? Siz de denemek ister misiniz?

Denedim. Zaten yeni ay ve dolunay dönemlerinde yaptığım bir uygulamaydı. Roza’yı mı kıracağım, dedim demesine de; sonrasında küllerin bir kısmını bu üzücü hatırayı paylaştığın birine ver diyordu, bak onu yapamadım. ‘Deniz‘ benim arkadaşım dedim, gittim denize attım bütün külleri. Oturdum izledim o küllerin kıyıdan uzaklaşmasını. Tıpkı dertlerimin de benden öyle sıyrılıp uzaklaştığını hayal ederek.

Roza’nın şiiri bu yazımın mesajı olsun hepimize. Bir de önerdiği kitaplardan biri çok dikkatimi çekti, onu da aldım. Gelin onu da bir sonraki yazının konusu yapalım. Dedim ya Yüksek Gücüm beni ve yaratıcılığımı desteklemekte çok cömert. Yeter ki ben ayak işlerini yapmaya devam edeyim. Teşekkürler.