
Ne zaman sevgiyi unuttuk da öfkeye sarıldık?
Hayatımızın her alanına siyaset sirayet etti. O ilkeli, saygılı siyaseti özlemiyor da değilim.
“Taraf değilsen bertarafsın” denilerek insanlar kutuplara ayrıldı.
Dün omuz omuza olanlar, bugün birbirine sırt çeviriyor.
Artık sadece bağırıyoruz… Kimse kimseyi duymuyor.
Sahi, neydi bizi bize düşman eden?
Ne oldu da saygı yerini hakarete bıraktı?
Dostluklar ne zaman samimiyetle değil, çıkarla ölçülür hale geldi?
İyiydik aslında… Aynı sofrada buluşuyor, aynı acıya birlikte ağlıyorduk.
Şimdi kalpler soğudu, gözler yabancılaştı.
Toplum olarak bir arada yaşamanın inceliğini unuttuk.
Farklılıklarımızı zenginlik görmek yerine, tehdit saymaya başladık.
Oysa bizi biz yapan; ortak acılar, ortak mücadeleler ve ortak hayallerdi.
Ama hâlâ geç değil.
Durup kendimize sormalıyız:
Gerçek düşman kim?
Birbirimiz değil… Bizi bölen, bizden alan, bizliğimizi unutturan anlayış.
Yeniden hatırlamalıyız…
Biz iyi insanlardık.
Kendimizi değil, unutturulan vicdanımızı geri almalıyız.
Resimdeki çocuklar biz büyüklere örnek olsun!...
Not; Resim objektifimden