Yıllardır bir türlü gündemden düşmeyen bir konudur bu konu… Öyle ki bir nesil bu gündemle büyüdü.. Bilen-bilmeyen , Sağcısı, solcusu, Sosyalisti, İslamcısı, Enteli, Sosyetiği, Liboşu… Kısacası ilgili ilgisiz herkesin dilinde bir “Kürt sorunu” dur gidiyor.

Toplumu aydınlatma, gerçekleri yazma görevi olan gazeteciler, bilerek veya bilmeyerek yanlış yapıyorlar.
Mesela; bakıyorsun ömrü İstanbul’un boğaz manzaralı lüks konutlarında geçen sözde ünlü bir gazeteci güya “Kürt sorunu”nu yerinde görüp incelemek için Güneydoğu’ya gidiyor.

Önce ver elini Diyarbakır.. Burada gidip “Kaburgacı Selim Amca” dan bir güzel kaburgasını yiyor.. Orada bulunanlarla biraz sohbet muhabbet.. Ardından kentte bir iki tur, Diyarbakır tamamdır.

Oradan Şanlıurfa’ya geçiyor. Orada da bir “sıra gecesi” eğlencesi… Tabi ki Çiğ köftesiz olmaz. Peşinden de mırra keyfi… Sonra bir balıklı göl ziyareti.. Böylece Şanlıurfa da tamamdır.

Son olarak da Mardin’in tarihi ve turistik yerleri, ünlü konakları falan … Gezi ve incelemeler tamamdır !!

Dönüyor İstanbul’a..
Kalemi kuvvetli ya..
Bilmeyen de sanacak ki Bölgeyi İl il, ilçe ilçe, köy köy gezmiş , halkı dinlemiş ve ona göre yazmaya başlamış.
Yaz babam yaz..
“Kürt sorunu” şöyle , “Kürt sorunu” böyle..
HAMO dayı şöyle dedi, HESO Emmi böyle dedi, MIHO dede şunu dedi…
Filan bacı şunları söyledi, falanca teyze Kürtçe olarak şöyle dert yandı…
Artık uydur uydur yaz.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşayanların dışında kalan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu “Kürt sorunu”nu maalesef bunların yazdıklarından ibaret sanıyor.

Kısacası önüne gelen
“Kürt sorunu” hakkında ahkam kesiyor ve bu “sorun” mutlaka çözülmelidir” diyor.

Tamam kardeşim çözülsün de .. Çözülecek olan ne?
Gerçekten nedir bu “Kürt sorunu” ?
Yani “Sorun” olan nedir?

Her türlü samimi ve yapıcı eleştiriye açık olmak üzere bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum;
•••••••••••••••••••••••
Kürtçe dilinde ;
Gazete, dergi, şarkı, Türkü...
TV, Radyo, Roman, Hikaye.. Film , Dizi , Tiyatro...
Gelenek, görenek, düğün dernek...
Dil, kurs, Dernek, özel okul vs.

Bir zamanlar bunların hepsi yasaktı ve bu yasak haklı olarak eleştiriliyordu.
Şimdi bunların hepsi serbest. Hiçbir kısıtlama, engelleme, baskı yok.
•••••••••••••••••••••
Gelelim Devlet’le olan ilişkilere;

Elimizi vicdanımıza koyalım;
••• Tarımda ,Turizmde, Sanayide; kısacası her sektörde Devletin verdiği teşvik ve kredilerde Kürt kökenli vatandaşlara bir ayrımcılık, bir zorluk mu çıkarılıyor?

••• Ülkemizde turizmden tarıma, sanayiden ulaşıma her sektörde kürt kökenli ünlü İş adamlarımız var. Allah için söyleyin bu vatandaşlarımıza Devlet tarafından uygulanan bir “baskı” mı var?

••• Devlet, KPSS’de Kürt kökenli gençlere ayrımcılık, haksızlık mı yapıyor?

••• Devlet, Eğitimde sağlıkta eşit mi davranmıyor?

••• Devlet , Üniversite’yi kazanan Kürt kökenli çocuklara , “Hayır siz okuyamazsınız” mı diyor?

••• Devletin herhangi bir kurumuna giden vatandaşa “Etnik kimliği”mi soruluyor?Hizmette ayrıcalık mı yapılıyor?

Hayır... Bunların hiç biri yapılmıyor.

Peki o zaman nedir bu “Kürt sorunu” kardeşim ?

Keşke biri çıksa da samimi olarak, madde madde, açık açık söylese…

Bilir bilmez, işin ucu nereye varır , bu ifade nerelere çekilir düşünmeden bazıları çıkıp ikide bir “KÜRT KİMLİĞİ TANINSIN” diyorlar.

Keşke bu “Tanınsın”ı biraz açsalar. Yani ne yapılsın? Açık açık söyleseler.
Bunların niyetleri az çok biliniyor.

Şu asla unutulmamalıdır ;

••• Bir Devlet İki Millet asla olamaz.
••• Bir Devletin 2 Resmî dili asla olamaz.
••• Bir Devletin iki Bayrağı asla olamaz.
•••••••••••••••••••
Diyeceksiniz ki , iyi de kardeşim peki ne yapılmalı, çözüm ne ?

Başta Devleti idare edenler olmak üzere sorumluluk sahibi her vatandaş şu konulara çok çok dikkat etmelidir ;

••• Kürt başka PKK’lı başka..
••• Her Kürt kökenli vatandaşı, “Potansiyel PKK”lı olarak görmek çok çok yanlıştır, hataların en büyüğüdür.Böyle bir yaklaşım en çok PKK’nın işine yarar. Hatta PKK’nın istediği de tam olarak budur.

••• Devlet; Küresel güçlerin piyonu, eli kanlı, Hain, Satılmış Terör örgütü PKK ile ; işinde gücünde, Devletine, Milletine,Bayrağına bağlı masum Kürtleri birbirinden ayırmasını bilmelidir.

••• ADALETİ elden bırakmamalı, “Kurunun yanında yaşı yakmamaya" azami dikkati göstermelidir.

••• Devlet “Pamuk eldiven içinde Çelik yumruk” gibi olmalıdır. Mazlumu koruyup , zalime göz açtırmamalıdır.

••• “Her Kürt PKK’lı değil; Her PKK’lı da Kürt değil” gerçeği asla unutmamalıdır.

••• Devlet; “Kürt kimliği tanınsın” diye ortalığı karıştıranların tuzağına düşmemelidir. Bunu diyenler bilerek veya bilmeyerek bir ihanetin içindedirler.

••• Ülkemizde 36 etnik grup olduğunu sayın Cumhurbaşkanımız söyledi. Aynı talepleri bu 36 etnik grup da istemeyecek mi...
Peki ne olacak o zaman ?
Bu işin içinden nasıl çıkılacak?

Bu nedenle diyoruz ki ;

Bunları dile getirenler art niyetlidir, Haindir, Satılıktır. Ülkemizi bölmek, parçalamak isteyenlerin maşalarıdır.

Hiçbir Devlet bunlara izin vermez, veremez.
İzin veren Devletler de bağımsızlığını , bütünlüğünü, Birliğini koruyamaz ve kısa zamanda parçalanır, bölünür gider.

Son söz ;
Türk,Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut vs. Etnik kökeni ne olursa olsun, Ay yıldızlı Türk Bayrağı altında yaşamaktan, Büyük Türk Milletine mensup olmaktan şeref duyan, Milletin birliğinden bütünlüğünden yana olan herkes baş tacıdır, şereflidir kıymetlidir.