Ülkemizde o kadar yazılacak çok konu varki....Bazen öncelikli olarak hangi konuyu yazacağımı şaşırıyorum. Yazdığım her konunun topluma ince bir mesaj vermesini istiyorum. Gönül isterdiki sorunlardan çok , insanların mutlu olduğu, ülkesi adına  , toplum adına sevindirici olayları anlatmış olsaydım . Fakat ülkemizde ne mümkün .Bir gecede aşından, işinden olan binlerce mağdurun psikolojik durumunu hiç düşündünüz mü? Her an Benim de kapım çalınabilir düşüncesiyle yaşamak durumunda kalan bir toplumun bireyi olarak mutlu olmamız mümkün mü? Tuzu kuru olanlar üstüne almasın . Bakın biz tarım ülkesiydik, tarım bitti. Buğday üreticisi üzgün, üretmeyen, dışa bağımlı bir ülke olduk. Oysa verimli topraklarımız, meralarımız vardı. Hayvancılık bitti. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurbanlık hayvanlar da dışardan. Fabrikalar bir bir kapandı. Haydi tüm bunları bir kenara bıraktım. Güzel yaşamak hakkınız olduğunu hiç düşündünüz mü?  İnsanlar sıcak havada, bu stresli ortamda tatil bögelerinde . (Bu arada Turizm de can çekişiyor.) Hiç olmazsa bu ortamdan biraz uzaklaşayım diyor.Tatil dediysemde herkesin bu imkanı olmadığını biliyorum. Hiç düşündünüzmü bilmiyorum. Ama bakın yurt dışından gelenler ailesiyle birlikte tatil yapabiliyorlar, gıpta etmiyorum. Ama bu sizin de en doğal hakkınız değil mi, bunu hiç düşündünüz mü? Ben çok düşündüm. Mesela ülkemizde neden Adaletli bir gelir dağılımı olmadığını, Eğitimde Fırsat Eşitliği ilkesinin hayata geçmediğini, neden en çok iş kazası olan , kadınlarını en çok cinayete kurban veren, gençlerini en  çok teröre kurban veren   en çok gazetecisi, yazarı, çizeri , bilim adamı içerde  olan ülkeyiz? Neden çocuk gelin sayısının yüksek olduğu ülkeyiz? Ya ÇOCUK istismarını  hiç düşündünüz mü?
Peki, atanamayan 400 Bin öğretmen ne durumda hiç düşündünüz mü?