Yüz karası değil, kömür karası, Böyle kazanılır ekmek parası. Hiçbir kömür ısıtamaz, babası madende ölmüş çocuğun yüreğini...
Yine acı, yine gözyaşı.
Evine ekmek götürmek için dünyanın içine inen maden emekçilerimiz evine dönemedi.
Yine bir felaket kader diyerek normalleştirildi.
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı
Albert Camus ”Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız,orada insanların nasıl öldüğüne bakın” diyor.
Sayıştay rapurunda üç yıl önce yazmış, patlama göz göre göre gelmiş. Madenler çok tehlikeli işyerleri sınıfında. Her sene onlarca can hayatını kaybediyor. Yasa yapmakla olmuyor ceza lazım, denetim lazım. İş güvenliği uzmanı uyarmış. Kurallara uymayan işyeri sahibi de, firmaya olur raporu veren denetimci de eşit sorumludur.
"Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık.
Aşağıdaki ölüm olasılık, yukardaki açlık kesin" demişti Zonguldak'ta bir madenci...
Bu ülkede yaşanan hiçbir işçi ölümü kaza değil. Soma'da Ermenek'te görmüştük. Şimdi Amasra'daki maden ocağında da aynı durum. 2019'dan beri Sayıştay uyarmış, patlama olabilir, önlem al demiş. Niye önlem almıyorsunuz? İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!...
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yaptığı bir araştırmada, Türkiye'de maden ve taş ocakçılığı iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör olmuştur. Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde dünyada ilk sıralarda yer almaktadır.
İşçinin hakkı kaderdir, diyip geçiştirmek değil gerekli önemlerin alındığı çalışma alanıdır. Belki de en acısı o madende çalışıp da farklı vardiyada olduğu için kurtulanlar ya da yaralananlar birkaç hafta/ay sonra tekrar aynı yerde çalışmaya başlayacak. Yine aynı ihmaller eşliğinde, ölüm tehlikesiyle hergün yerin altına gidecekler.
Acımız tarifsiz... Bartın’dan gelen acı haber yüreğimizi dağladı… Hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralanan maden emekcilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 15.10.2022
Fatma Ulubey