Milli Eğitim Müfredatında yeni uygulanan 4+4+4 sistemiyle bedensel ve zihinsel engelli olan, eğitilebilir ve öğretilebilir çocuklarımızın mevcut sıkıntılarını daha da arttırdı.8 yıllık ilköğretim süresince özellikle zihinsel engellilerin kavrama kapasiteleri akranlarına göre sınırlı olması, aynı ortam ve standartlarda eğitim görmeleri, beraberinde çeşitli problemlerin ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Zorunlu hale gelen 4+4+4 sistemiyle, lise eğitimi engelli ve özürlü özel çocukları zor durumda bırakacak görünüyor.

Adıyaman’da bedensel engellinin sakatlık durumuna göre, liseye devam etme imkânı kısıtlı da olsa var iken;  zihinsel engelli, özürlü özel çocukların ruhsal ve bedensel ihtiyaçlarına uygun eğitim verebilecek lise bulunmamaktadır.

Zihinsel engelli çocukların ilkokula başladıktan sonra ancak farkına varılabildiği için, eğitimlerini okullardaki Özel alt sınıflarında devam etmektedirler. Devletin sağladığı imkânlar çerçevesinde Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki verilen eğitimlerle desteklenmektedirler. Belli bir seviyeye kadar çıkartılabilen zihinsel engelli bu çocuklarımız, ancak akranlarının bulunduğu sınıflarda kaynaştırma eğitimine tabi tutulmaktadırlar. Öğretmenlerin bu konuda ( kaynaştırma eğitimi) BEP planı hazırlamada sıkıntılar yaşaması, eğitim-öğretim kalitesini düşürmektedir. Akranları düzeyinde eğitime yetersiz hazırlandıklarından istenilen verim alınamamaktadır. Bu da çocukların kendilerini yalnız, ilgisiz, dışlanmış hissetmelerine,  mevcut zihinsel özürlerinin daha da artmasına sebep olmaktadır. Zihinsel engelin yanında, eğer bedensel olarak da bir eksikliği varsa, kaynaştırma eğitiminin bile yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.

Aynı an da hem bedensel, hem de zihinsel engelli çokça çocuğumuz bulunmaktadır.

Özel bir ilgi ve alaka gerektiren, ağır öğrenen çocuklardaki bu davranış bozuklulukları varsa, müfredattan kaynaklanan sınıfta kalmamakla, üstünkörü ilköğretimlerini tamamlamış oluyorlar.

Bilmem hiç düşündünüz mü?

Bu çocukların sosyal yaşamlarında, toplum içerisindeki istifadeleri ne olacak?

Bu çocuklar geçimleri nasıl yapacaklar?

İlköğretimden sonra, bu çocuklarımıza yönelik bir eğitim kurumu olmadığından, gerekli bilgi ve beceriyi kazanamamış, sanat-meslek öğrenmeden hayatlarını idame ettirmeleri bir hayli zordur.

Ailenizde, çevrenizde bir işe giremediğinden, ailesinin bakımına muhtaç, ailenin ilgisizliği yüzünden sokaklarda uygunsuz şartlarda, belki de dilendirilerek para kazanmaya çalışan; deli, mecnun, özürlü, sakat, felçli, kör, sağır, kambur, çolak …gibi nesnel  değerlendirmelere muhatap olan  ya da evlerin karanlık odalarına tıkılıp kalan, gün yüzüne hasret çok çocuğumuz mevcuttur.Çoğu zaman bunları görünce belki vicdanımız sızlıyor, belki onlara hizmet yapamadığımız için kendimizden utandığımız zamanlar muhakkak oluyordur.

Peki bu çocuklar için ne yapılabilir?

Şehirsel çevrenin makul ve modern düzeni içerisinde ve toplumun dayanışma olgunluğu ile bu insanların da engellenmeden yaşamalarının mümkün olabileceğini hissettirmek gerekmez mi?

Şu an da eğitimde uygulanan 4+4+4 sisteminde, bu durumdaki öğrencilerin eğitim-öğretim görebilmesi amacıyla özel bir lise yapılması gerekiyor. Okul çağında iken, bunlar için yapabilecekleri sanatların öğretildiği sınıflar açılabilir, bir okul onlar için sanat okulu ve lisesi şeklinde dizayn edilebilir.

Daha önceki sistemde zorunlu olmadığı için, söz konusu durumda olan öğrencilerin az bir kısmı, güç şartlara katlanarak liseye gidiyordu; ama birçoğu ortaokuldan sonra eğitim-öğretime devam etmiyordu/edemiyordu. Ancak, şu an da uygulanan 4+4+4 sistemiyle lise eğitimi herkese zorunlu hale geldi.Öyle ki bu zorunluluk engelli ve özürlü çocuklarımıza yönelik bir özel lise yapılmasını da zorunlu hale getirdi.

Adıyaman’da özürlü, sakat, felçli, kör, sağır, kambur, çolak gibi nesnel  değerlendirmelere muhatap olmayacak olan bu eğitilebilir ve öğretilebilir çocuklarımızı topluma kazandırmak gerekir. 4+4+4  sisteminde yaklaşık 50-60 okulda, sayıları bir kaç 100’lerle ifade edilebilecek bedensel ve zihinsel engelli çocuğumuz bulunmaktadır.

Meslek edindirmeye yönelik özel bir liseyle, bedensel ve zihinsel özürlü tüm çocuklar, hem topluma kazandırılmış olacaklar, hem kendi ayakları üstünde durmuş olacaklar.Kimseye muhtaç olmadan, sokaklarda dilencilik yapmadan, deli denilmeden hayatlarını idame edeceklerdir.

Adıyaman’da açılacak bir özel lise için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.Bu çocuklar hepimizindir. Sokaklarda dilenen, çeşitli hakaretler maruz kalan ve çeşitli sıfatlamalara lâyık görülen çocukları gördüğümüzde, başınızı çevirip gidiyorsanız ne âlâ; ama içinizde bir yerlerde bir cız sesi duyuyorsanız, işte o zaman insan olduğunuzun farkına varmışsınız demektir.O zaman toplumun bakış açılarını düzeltmeli, gereken ilgi ve alakayı göstermeliyiz.

Çünkü bu çocukların vebalı hepimizin boynunadır.

Umarım yetkililer ve etkililer, seçilmişler ve atanmışlar, onların problemlerini kendi meselesi olarak görür ve çözümü için azimle gayret sarf ederler, bir özel lise kurulmasına vesile olurlar.

Okulların açıldığı bugünlerde; Özel bir lisenin yapılması için ve siyasi toplum örgütlerinin kamuoyu oluşturması adına duyarlı olabilecek herkese sesleniyorum: “Lütfen bu konuyu kamuoyu gündeminde tutunuz ve bu özel lisenin yapılması konusunda imkânı olan hayırseverler de destek vererek bu önemli eksiğimizi gidermeye katkı versinler.”

                                             

Kerim BAYDAK-ADIYAMAN

[email protected]