CHP bir kaç güne göstermelik bir kurultayla Kemal KILIÇDAROĞLU’nu tekrar genel başkan seçecek. Ciddi  ve liderlik vasfına sahip herhangi bir aday çıkmadı. Kendi içinde bilmem kaça bölünmüş bir partinin sahipsiz kalıp bu silik adaylara mahkum olması Allah’ın Tayyip Erdoğan’a bir lütfu olsa gerek. CHP’nin şu haliyle topluma vereceği hiç birşey yok. Zaten halk da oy vermiyor vermeyecekte...

Nerdeyse yüzyıllık bir partinin şu an içinde bulunduğu durum hakikaten manidar. Bir kaç gün için de yapılacak kurultayda dört aday yarışacak. Aslında yarışacak demekte doğru değil. Bir sınıf başkanı seçilecek ve kimin arkadaşı çoksa o Başkan olacak! Adaylar ; toplum tarafından bilinen ama sevilmeyen, halkta bir karşılığı olmayanlardan çıktı. Düşünün ki kılıçdaroğlu gibi çok başarısız birine yenilecek üç aday var. Ve tarihsel ağırlığı olan bir partinin adayları bunlar. Mizah mı dram mı anlamak güç! 

Guguk kuşu yaptı yapacağını. CHP’yi halk nezdinde  bitirerek, yuvasını darmadağın etti.  İl başkanlarından tutun ilçe başkanlarına kadar hemen hiçbiri KILIÇDAROĞLU’dan  memnun değilken yine de destek açıklamalarında bulundular. Herkesin kendisi için bir derdi var anlaşılan.! Yeni adaylar kendisini görünür mü yapıyor yoksa adayların canı mı sıkılıyor belli değil. Düşünün kendisini elit, çağdaş, kültürlü, birikimli olarak gören CHP’nin adayları bu dört karikatür! Bunlarla nasıl bir başarı sağlanacak bilinmiyor ama nasıl başarısız olacaklarının kesin kanıtı olacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. 

Daha önce sağ seçmen de iyi bir intiba bırakmayan KOCASAKAL VE EMİNAĞAOĞLU sayesinde, seçmenin partilerine olan eleştirilerini askıya alacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Ulusalcılık mekanizmasıyla kendilerini bir tık ileriye zıplatacaklarını düşünen bu iki adayın herhangi bir yeterliliği yoktur. Programları hedefleri yoktur kahve muhabbeti ile aday olan bu şahısların tek bir hedefleri olabilir oda BEN DAHA İYİ KAYBEDERİM’ den başka bir şey olamaz. Kutuplaşan siyasetle ortaya çıkan bu şahısların Türkiye’yi yönetmeye talip olmaları Türkiye’ye hakarettir, CHP’ye küfürdür. 

 Muharrem ince halka güvence! Ekmek için EKMELETTİN’i  hatırlatan bir slogan. Senin kendine güvenin  var mı hadi var diyelim yeterliliğin nerde? KK kazansın diye ortaya atılıp duran kaybedince de Kemal’e sarılan bu şahsın  liderlikle bir alakası yok kimse kendini kandırmasın. CHP sahipsiz kalmış bu ortam da ne yapacağını bilmez duruma getirilmiş, silik liderlerle kurultay yapıp halkın gazı alınmaya çalışılmış ve nihayetinde sürekli kendi kalesine gol atar hale getirilmiştir. Muharrem ince taze bir kan değil sadece görünür de yapılan kurultayın sosudur. 

Toplum, CHP’ye olan güvenini kaybetmiştir. Verilen oylar şu yapılan siyasete verilen oylar değildir. Halkta hiç bir karşılığı yoktur. Seçmenin  bir kısmının oy vermesinin sebebi çağdaş Türkiye kaygılarından başka hiç birşey değildir. Temel hak ve özgürlüklere vurulan darbelerdir. Kemal kılıçdaroğlu objektif davranırsa kendisine,  kendisi oy vermez. CHP’nin aldığı oy sabittir bunu değiştirecek aday çıkmadığı sürece kurultayın adı en iyi ben kaybederim kurultayıdır.  Şu yapılan siyasetle varılacak bir yer yoktur. CHP misyonuna ve vizyonuna hakaret etmeyi bırakmalıdır. 10 defa yenilen bu pehlivan 11. defa nasıl kazanacak. Cumhurbaşkanlığına kendisini yeterli görmeyen bu şahsın, partiye lider olarak kendisini layık görmesi CHP’nin sahipsizliğinin kanıtı değil midir?  Milyon kez söylendi tekrar söyleyeyim CHP kurtarılmadan Türkiye kurtarılamaz. Kurulan tek şey KURULTAY olur. 

GÜNE DAMLAYAN 

Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,   

Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.

 Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine, 

Yurdu şahane cehâlet yeni baştan bürüdü.

 Dini bütün geçinen bir dostu Neyzen'e sorar, "Beni tanırsın. Cennetin anahtarı sende olsa beni oraya almaz mıydın?" Neyzen, karşısındakini baştan ayağa şöyle bir süzdükten sonra gülümser, "Bende cennetin değil de cehennemin anahtarı olsaydı, senin için daha hayırlı olurdu. Belki seni oradan çıkarırdım!" diye cevap verir.