Hayatın her alanında özgürlükten kaçarak, tüm yaşam alanlarımıza birilerin gece kondu kurmasına, orda kendi anayasalarını oluşturmasına  biz kendimiz sebeb olduk. Denetimli serbestlikten yararlanan suçlular gibi, kendi hayatımıza sınırlar çizilmesine nasıl düşünüp, neyi düşünmeyeceğimize, birilerin karar vermesine  seyirci kaldık. Etrafımıza çizdiğimiz dairelerin içinde ne kadar sıkılsak da,  MOBESELERDEN  bizi gözleyen büyük patronlar kızmasın diye, onlara biat ettik, sustuk.

Öyle bir hayata mahkum edildik ki içimizdeki özgürlük ruhunu asla yaşayamaz duruma getirildik. Hepimiz aynı renge boyandık. Biraz  farklı yaşamak isteyen olursa, kafasına vurulup,  hakaretler edilip, hain ilan edilmesine seyirci kaldık. Bir gün sıra bize de gelir hesabı asla yapmadık. Gücün o sonsuz kudretini özgürlüğümüzde değilde, yerimize düşünen, bizim adımıza karar veren, neyi içip   neyi yememize kadar karar verenlerde aradık. O kadar çok çitle etrafımız sarıldı ki koca ülkede boğulacak hale geldik. Hepimizin  urganları hazır ve farklı düşünmeyi denediğimiz anda büyük patronların bir tekmesiyle düşüncelerimizin ölümüne karar veriliyor. 

Ülkede nerdeyse tek doğru var gibi, oda akp neyi düşünüp karar veriyorsa bilin ki en doğru o , bunun haricinde düşünen fikir yürüten olursa o haindir veya ajandır. Kafamızın içine tutulan MOBESELER nedeniyle yazamaz konuşamaz hale geldik. Toplumdan, sevdiklerimizden tecrit ediliriz korkusunu, şah damarımıza kadar sokup  emir komuta altındaki acemi er misali “emredersiniz komutanım” dememiz bekleniyor. Gazetecilerin kaleminden cıvık cıvık korkular akıyor. Televizyon programlarının formatlarına bakıldığında spikerlerin eline tutuşturulan sorularla ülke sanki cennet bahçesiymiş gibi gösteriliyor, bunun böyle olmadığını söyleyen olursa da düşünce polisleri devreye girip idam sehpalarında düşünceler katlediliyor. 

Kadınlar ne çok takılıyor MOBESELERE. Kahkaha attı mı takılıyor , kadın elinin tutulması takılıyor , hamile iken gezdiğin de, şortla gezdiğinde takılıyor. Özgürce bir seçim  yaptığında, çalışmak istediğinde, ekonomik özgürlüğümü istiyorum dediğinde takılıyor. Ve her takıldığında MOBESE’lerden  izleyen cahil ,geçmişinde sapkınlığın ezikliğin her türlü pisliğin olduğu çapsız kişilerin gözleri MOBESE’lerden ekranlara taşınıyor. Bu kameraya kim taş atabilir ki ?

Muhalefete de MOBESE tutulmuş durumda. Belki de iktidarın en çok eğlendiği kamera bu! Öyle evlere şenlik bir anlayış ki kameralara takılanlar mizahın dibi ! Başarısız yeteneksiz öngörüsüz bir liderin halay başını çektiği ezik ve etkisiz bir grup ile özgürlük nasıl korunabilir? Kameranın karşısına geçen şaşkın insanların tavırlarının özeti gibi duran bir liderin yapacağı tek şey kameralara el sallamak!!! ne acınası bir durum. Akp nin hayat kurtaran tek kamerası bu! Bu kameradan ekranlara yansıyanlardan anlaşılıyor ki özgürlüğün ve farklı düşüncelerin büyük patronların istediği gibi şekil almasının en önemli sebebi mizah oyuncusu muhalefet lideridir. 

MOBESE’ lerden hep aynı film ekranlara taşınıyor. Büyük patronlar oturmuş yazıyor yönetiyor. Sonu  hep aynı biten filmin kahramanı bizler, düşünce katili kameraları kırmadığımız sürece MOBESE’lere takılan komik görüntülerden farkımız yoktur. Özgürlük asla kendinden kaçış değildir özgürlük düşünce katili MOBESE’lere yumruktur