Hep kar’ın yağmadığından, aslında bundan sonra da Adıyaman’da yağmayacağından bahseder dururduk. “Yaklaşık son 22 yıl içinde öyle de oldu” diyebiliriz. Ara ara yağan kar, aynı gün içerisinde eriyip gidiyordu. Birkaç gündür etkili olan yoğun kar yağışı, hiç de öyle olmadı.

Dört gözle beklenen kar yağışı, Cuma gününden itibaren o beyaz yüzünü gösterdi ve uzun bir sürede gitmeyecek gibi görünüyor. İnsanların hayatını olumsuz anlamda etkilemeyi sürdürüyor. Daha birkaç gün önce yağmaz, yağarsa tutmaz diyenler, şimdi pişman eminim.

“Kar yılı kâr yılı, bereket yılıdır” denir ya, inşallah öyle olur. Çünkü kar’ın belirleyeceği, rahmete, berekete bir hayli ihtiyacımız var. Bu kadar kalıcı ve etkili olacağın beklenmeyen kar yağışıyla, insanlar şehir giriş ve çıkışlarında hayli zorluklar yaşadılar. Hazırlıksız yakalananlar, yerin beyaz örtüyle kaplanmasıyla ne yapacaklarını şaşırdılar. İlk başlarda kar’ın keyfini yaşamaya çalışsalar da sonrasında her şeye veryansın etmeye, özellikle mahalli idareleri, yerel yönetimleri suçlamalarla devam ettiler. Nasıl ki insanlar böyle bir duruma düşeceklerini hesap edemedilerse, eminim yerel yönetimlerde böylesine bir durumun oluşabileceğini tahmin edemediler, belki de gerekli önlemeleri ve tedbirleri almakta geç kaldılar.

22 yıldan bu yana, böyle bir durumla karşılaşmadıklarından kar tecrübesine sahip değillerdi diyebiliriz. Bu geçerli bir bahane olmaması gerekir. Sürekli kar yağan diğer illerin yerel yönetimlerinden yeterince bilgi sahibi olabilirlerdi. Belediye kendi yetki alanına giren yollarda gerekli girişimlerde bulundular, “yeterli oldu mu?” elbette olmadı, daha iyi-iyisi ve fazlası yapılabilirdi. En azından Belediye Başkanlığı ekibinden tecrübeli isimler, ne yapılması gerektiği hakkında yönlendirmelerde bulunabilirlerdi. Yağan kar ile insanlar evlerine kapandı, sosyal hayat ve kamu çalışmalarının eli-ayağı bağlandı. İşe gitmelerde sıkıntılar yaşandı, çeşitli ihtiyaçların karşılanmasında sıkıntılar yaşandı. Bu işin keyfini ve sefasını sürenler olduğu gibi, bu işin sıkıntısını, cefasını çekenler oldu elbette. Tabiri caizse, Adıyaman âdeta kar ile bir sınava tabı tutulmuş gibiydi, Daha sınavını veremeden, kar üstüne ikinci bir kar yağmasıyla şok üstüne şok yaşadılar. Bu defa hayat daha da zorlaştı. Altı donmuş buz, üstü yeni yağmış kar hali, insanları zor durumlara düşürdü. Kazalar oldu, insanlar çeşitli ihtiyaçlarını görmekte sıkıntılar yaşadılar. Daha birkaç gün öncesinde, kar yağarken ki insanların o mutlu, sevinçli halleri, bir an da isyana, suçlu aramaya, suçlamaya bıraktı yerini.

Böylesi bir durum gerek vatandaşlar gerekse yönetimler tarafından öngörülemediğinden, kar yağışı âdeta şehri esir aldı, insanları esarete mahkûm etti. Belediyenin zorlu bu kış koşullarında, acil müdahaleler etmeye çalıştığı sorumluluk alanlarında, gözle görülür çalışmalar olsa da karayolları sorumluluk alanına giren yollarda çalışmaların olmaması, şehrin giriş ve çıkışlarında problemler yaşanmasına sebep oldu. Belediye tarafından muhtarların emrine verilen kepçe, dozer ve greyderlerle sorumluluk alanlarındaki mahallerde kar temizleme ve yolları açma işlemlerinde sıkıntıları aşmaya çalıştılar. Şehir merkezinde bunlar yaşanırken, şehir dışındaki kar’ın fırtına, tipiyle etkisini arttırarak yağdığı yerlerin içinde bulundukları durumu tahayyül bile edemiyorum.

Anlaşılan o ki, Adıyaman yıllar sonra yağan bu kar yağışıyla iyi bir sınava tabi tutuldu, hatta sınav üstüne sınav olmaya başladı. İnşallah yağan bu kar ile, yaşanan o sorun ve sıkıntılardan dersler çıkarılarak, bundan sonraki yağacak olan kar yağışında, yaşanacak olan sorunların giderilmesi için, iyi bir tecrübe olur diye düşünüyorum. Hani “bir musibet bin nasihatten iyidir” babından tecrübe edinildiği kanaatindeyim. Mevcut sınavda, canla, başla yoğun bir tempoda çalışarak, varını yoğunu insanların bu esaretten kurtulması için hız kesmeden çalışarak, emek harcayan yerel yönetimlerin, yeteri kadar titiz ve hassas davrandığını düşünüyorum. Bazen ek bir sınavı girmek de zaruri hale gelebiliyor.

Bazıları için esaret, felaket, külfet, işkence gibi görülürken, bazıları için de hikmet, bereket görülür. Hangi pencereden baktığına bağlıdır. İnşallah bu kar ile, kâr yılı, rahmet, bereket yılı olur, bu insanlığın üzerindeki bela ve musibetin defolup gitmesine vesile olur, insanlık rahat eder, rahat bir nefes alır.

Kerim BAYDAK