12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 41yıl geçti !....

Acılar hala dünkü gibi taze.

Tarihimizin kara lekelerinde biri olan her türlü demokratik baskı ve zorla sindiren ,işkenceyi meşrulaştıran , demokratik siyaset anlayışını ve demokratik kitle yapılarını yasaklayan12 Eylül darbesiyle başlayan anti demokratik uygulamalar , ülke tarihinde kapanmayacak bir yara açmıştır.

Neler mi oldu?...

Ülkede siyasetin tutuklandığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin lağvedildiği, Fikirlerin ve düşünmenin yasaklandığı, Özgürlük, Adalet ve Bağımsızlık isteyen vatan evlatlarının asıldığı, işkence gördüğü ve vurulduğu ülkemizin en karanlık günlerinden biridir 12 Eylül.

12 Eylül Darbesini yapanları ve büyük acıları Türkiye'ye yaşatanları tarihin ve milletin affetmeyecektir.

O kara günde, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi. 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için, işten atıldı. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 400 Gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. 31 Gazeteci cezaevine girdi. 3 Gazeteci silahla öldürüldü. Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. Bu içler acısı rakamlar ancak resmi kayıtlara yansıyanlar.

Ülke'de yaşanan krizlerin, ideolojik farklılıkların, ekonomik sıkıntıların, bağımsızlık ve hak arayışı için yapılan gösterilerin bahane edilerek, siyasette, mecliste çözüm aranmasına fırsat verilmeden, adeta bir fırsatçılık yapılarak gerçekleştirilen bu askeri darbe Türkiye'nin on yıllarca geriye gitmesine ve yüzlerce insanın hayatına mal olmuştur. Haklı, haksız ayrımı yapılmadan, suçlu mu, değil mi? bakılmadan her sokağa çıkan, her gösteri yapan tutuklanmış ve fişlenmiştir.

DEMOKRASİ RAFA KALKMIŞTIR!

Evet, o gün demokrasi rafa kalkmıştır.

Böylesine bir ortamda ne demokrasi, ne adalet, ne hukuk işletilmemiş ve milyonlarca insan fişlenerek, işsiz bırakılarak ve cezaevine atılarak hayatları karartılmıştır.12 Eylül darbesiyle başlayan anti demokratik uygulamalar , Türkiye'de demokrasiyi rafa kaldırmış, ülke tarihinde kapanmayacak bir yara açılmıştır.

Tarihimiz de kara bir leke olarak duran bu darbe bizlere bir kez daha demokrasinin, özgürlüğün, çok sesliliğin ve Meclisin iradesinin olmadığı bir ülkede darbelerin eksik olmayacağını göstermiştir. Bu ve cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız tüm darbe ve darbe girişimlerinin önünü kesmek, kimsenin bunlara cesaret edememesini sağlamak ancak demokrasi ve adaletle mümkündür.

İnsanların demokratik haklarını, emeklerini vermek fikirlerini hapsetmektense saygı duymak, bilimin, adaletin ve cumhuriyetin ışığını yaymak bu tür çağdışı girişimlerin de panzehiridir.

Sırf idam cezası verebilmek için yaşı büyültülerek asılan #ErdalEren ve suçsuz yere hayatını kaybeden, hayatları çalınan, aileleri dağılan on binlerce kişinin yaşadığı acıların, ülkemizin aldığı yaraların bir daha yaşanmaması tek dileğimiz. Bu darbeyi yapanları, bu acıları yaşatanları tarih ve milletimiz asla affetmeyecektir. #DarbelereHayır, Sonuna kadar demokrasi demeye devam edeceğiz.

12 Eylül askeri darbesi, ülkemiz tarihine büyük bir insanlık utanç ve kara bir leke olarak geçmiştir.

Dolayısıyla her türlü darbeye karş olmalıyız. Ülkenin ihtiyacı olan evrensel insan hak ve özgürlüklerine dayalı, adalet ve barış içinde ayrıştırmaksızın kardeşçe yaşayabileceğimiz tam demokratik bir ülke için ne askeri darbe, ne de sivil darbe diyoruz. Atatürk 'ün ilke ve devrimleri doğrultusunda; Ülkemizin laik, çağdaş, demokratik kazanımlarına sıkı sıkı sarılmalıyız

12.09.2021

Fatma Ulubey

#DarbelereHayır

#12Eylül