Adam, bir doktora gidip son zamanlarda gözlerinin dışarıya fırladığını ve kulaklarının uğuldadığını söyleyerek yardım istedi.

Doktor, adamı muayene ettikten sonra ciddi bir eda ile başını sallayıp: “Bademciklerinizin alınması gerekiyor!” dedi. Adam bademciklerini aldırdı; fakat bunun bir faydası olmayınca, başka bir doktora gitti.

Bu doktor ise adama bütün dişlerini çektirmesini söyledi.

Adamcağız dişlerini toptan çektirdi.

Ama ne gözlerinin patlaklığı geçti ne de kulaklarının uğultusu dindi.

Adam üçüncü bir doktora görünmeye karar verdi. Bu doktor, adama altı aylık ömrü kaldığını söyleyince adam çok üzüldü.

Madem yakında ölecekti, bari o zamanda kadar krallar gibi yaşamalıydı. Gıcır gıcır son model bir araba aldı, üniformalı bir şoför tuttu; şehrin en iyi otellerindeki bir daireye yerleşti. En lüks terziye 20 tane kostüm diktirdi. Hatta gömleklerini bile ısmarladı.

Gömlekçi:

“Kol 16, yaka 34” diye ölçülerini alırken adam:

“Yaka 33 diye” düzeltti.

Gömlekçi tekrar ölçüp “34” diye ısrar edince adam:

“Ama ben hep 33 yaka giyerim” dedi.

Bunun üzerine gömlekçi omuz silkip:

“Siz bilirsiniz!” dedi. “Ama be sizi uyarıyorum, 33 yaka giymeye devam ederseniz gözleriniz patlar, kulaklarınız da uğuldar!”

***

Bu hikâyeyi daha önce okumuş olmalısınız. Olsun, bazı şeylerin tekrarında fayda vardır. Hele böylesi ince mesaj verenleri unutmamak gerekiyor.

Yakası dar gömlek veya numarası küçük ayakkabı giyildiğinde ne acılar çekildiğini giyenler iyi bilir. Bu öyküyü topluma uyarlarsak nasıl bir şey ortaya çıkar diye sesli düşünürken arkadaşım “ilginç olur” diyerek beni teşvik etti.

“Nasıl?” dedim

Dedi ki:

“Ölçüsü küçük insanlar (ki bundan kasıt anlayışı dar, kapasitesi kıt, karakteri sorunlu kişilerdir) toplumu öyle sıkarlar, öyle gererler ki, toplumun adeta kulakları uğuldar ve gözleri dışarıya fırlayacakmış gibi olur.”

“Pek anlamadım” dedim.

Devam etti:

“Şöyle bir etrafına bak bakalım. Birilerinin hatası yüzünden birçok insan ne sıkıntılar yaşıyor. Birilerinin bilerek veya bilmeden yaptığı yanlışlardan dolayı birçok insan huzursuz veya morali bozuk. İşte o hata veya yanlış yapan kişiler yakası dar gömlek ya da numarası küçük ayakkabı gibidirler. Bunlar her yerde, her meslek grubunda, her kademede olabilirler. Hangileri olduğunu tek tek söylemeye gerek yok. Çevrene dikkatli bakarsan kimler olabileceği görürsün. Beni daha fazla konuşturup daha öteye gitmeme sebep olma. Yoksa sorunun esas kaynağını fark etmeyip toplumun dişlerini çekenlere, bademciklerini aldıranlara (temsili) kadar uzanır bu iş” diyerek sözlerini noktaladı.

Söz nereden nereye geldi. Arkadaşımın ne demek istediğini doğrusu ben pek anlamadım ama eminim sizler bir şeyler anlamışsınızdır.