Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Besni ilçe Başkanı Hamdi Arslan, son zamanlarda düğünlerde çalınan parçaların bölücü terör örgütüne yönelik övgüler içerdiğini söyleyerek, tepki gösterdi.

Düğünlerde çalınan bazı müzikler ile bölücü örgüte övgüler yapıldığını belirten MHP Besni ilçe Başkanı Hamdi Arslan, bu müziklerin yasaklanmasını istedi.

Arslan, “Yediden yetmişe tüm halkımız bilmeden bu zırvalarda halay çekmektedir, farkında olmadan bölücülerin propagandası yaptırılmaktadır.” diyerek tepki gösterdi.    
MHP ilçe Başkanı Hamdi Arslan, cephe savaşlarının yerini kültürel savaşların aldığını, son yıllarda özellikle köy düğünlerinde artan, bölücü terör örgütlerinin propagandasını yapan müziklerin buna en iyi örneği oluşturduğunu ifade etti.

Kültürümüzle alakası olmayan bu müziklerin özellikle gençleri uyuşturup pasifize etmek için kullanıldığını iddia eden Arslan, bunun bir sonucu olarak son günlerde Adıyaman’da artan terör olaylarını örnek gösterdi.

Yediden yetmişe tüm halkın bilmeden bu zırvalarda halay çekerek, farkında olmadan bölücülerin propagandasının yaptırıldığını belirten Arslan, iddia edildiği gibi bunun Kürtçenin yasaklanması olmadığını “Tam aksine düğün organizasyonunu bu zırvalar yüzünden iptal ettiren vatandaşı çok gördük” dedi.

Arslan, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Şol gökleri kaldıranın, donatarak dolduranın, ol deyince olduranın 99 adıyla. Türk Milleti olarak diğer milletler karşısında var olma mücadelemiz, kara savaşları şeklinde MÖ 200’ lü yıllarda başlamış ve başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde, yine yok olmamak adına mecburi olarak girdiğimiz Kurtuluş Savaşı 1922’ de fiilen bitmiştir.  İşte gerçek anlamda son cephe savaşımız budur, düşmanın var gücüyle son kez bizi yok etmeye çalıştığı kara savaşıdır. Düşman artık bizimle göğüs göğüse çarpışamayacağını, yenilmeyeceğimizi anlamıştır. Cephe savaşlarının yerini artık psikolojik – kültürel savaşlar almıştır. Yani dış kuvvetler namertlikle, puştlukla, sinsice ve ahlaksızca saldırıya geçmiştir. Türk Milletinin geleceği olan gençliğimiz üzerinde oynanan oyunlar kabul edilmektedir. Milletimiz şuanda büyük bir savaş içerisinde yer almaktadır ve bu savaşta düşmanın kim olduğunu bilmemektedir. İçerisinde bulunduğumuz bu durumda;  bölücülük, sözde eğlence kültürü (Televole ve disko), TV dizileri, pornografi, uyuşturucu, kumar oyunları, Show programları, lüks  tüketimi ve çıplak giyimi özendiren programlar, sosyal medya, sözde spor olarak görülen futbol, kültürümüzle alakası olmayan arabesk ve pop müzik ve daha sayabileceğimiz bir çok madde ile başta gençliğimizi ve toplumumuzu bir yılanın zehri gibi uyuşturup pasifize etmektedir. İşte tahribatı yüksek en güçlü silahlar bunlardır. Gençliğimiz bu silahlara karşı bir savunma mekanizması geliştirmekte maalesef yetersiz kalmış, değerlerinden uzak düşmüştür, dini/ahlaki/milli sorumluluklarını unutmuştur

- ADYAMANDA PKKNIN SALDIRILARI ARTTI

PKKnın saldırılarına Adıyaman’da arttığına dikkat çeken Arslan, şunları kaydetti:

Tarihten, günümüzden ve gelecekten bihaber olan gençliğimiz, hızla yozlaştırılma, kimliksizleştirilme ve aidiyetsizlik erozyonuna maruz kalmıştır. Geldiğimiz noktada başta ilimiz, ilçemizde bu kültürel savaşta fazlasıyla zarara uğramıştır. Görüldüğü gibi Adıyaman’ da son aylarda bölücü terör örgütü silahlı saldırılarına hız vermiş, Adıyaman’ı da bir terör şehri haline getirmiştir. Bu olaylarda Adıyaman’ ın huzurunu, kardeşliğini, ekonomisini ve birçok değerini yok etmektedir. Turisti, öğrencisi, memuru ve işadamının rahatlıkla tercih ettiği Adıyaman maalesef bu saatten sonra kolay kolay tercih edilmeyeceğe benziyor. İlçemizde de bölücülük faaliyetlerine ağırlık verilmiştir. Yavuz’ a mesken olmuş güzel Besni’m, şimdi ise teröre mesken hale getirilmeye çalışılıyor.  Son yıllarda ilçemizde yapılan düğünlerde çoğunlukla bölücü müziklere (zırvalara) yer verilmiştir. Bu zırvalarda bebek katiline, bölücü örgüte övgüler yapılmaktadır.  Yediden yetmişe tüm halkımız bilmeden bu zırvalarda halay çekmektedir, farkında olmadan bölücülerin propagandası yaptırılmaktadır. Bu bölücü müzikleri çalan kendi bilmezlerin ise savunması şu şekildedir: Sözde bu müzikleri düğün sahipleri söyletiyor, fakat biz bugüne kadar bölücü müzik dinletmek isteyen düğün sahibi görmedik, tam aksine düğün organizasyonunu bu zırvalar yüzünden iptal ettiren vatandaşı çok gördük. Yıllardır halkımızı uyutarak bölücü faaliyetlerine devam eden hainler bu şekilde kendini savunamazsa ikinci plana geçip Kürtçe yasaklanmaya çalışılıyor ya da Kürt- Türk kardeşliğini bozuyorlar gibi basitleşmiş, kokuşmuş yalanlarla halkımıza hep mağdur rolü oynuyorlar. Oysaki güzel Besnimiz de bugüne kadar hiçbir ayrımcılık meydana gelmemiştir, kimsenin diline, dinine, yaşam tarzına müdahale edilmemiştir. Hiç kimse bunun bir örneğini veremez. Bu sebeple ülkemizin zor bir süreçten geçtiği, her karış toprağımızın her gün şehitlerimizin kanıyla sulandığı şu dönemde, Emniyet güçlerimize ve kolluk kuvvetlerimize destek çıkmak ve moral vermek adına başta mülki amirler ve halkımızı bölücü propagandalara karşı tepki gösterirken direncimizi arttırmaya davet ediyorum

- GENÇLİĞİMİZİ KORUMALIYIZ

Gençliğin korunması gerektiğini vurgulayan Arslan, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye gibi olmamak istiyorsak, Vatan müdafaasını sadece bürokratlardan, askerden, polisten beklememeliyiz, madem bu ülkenin vatandaşı biziz, ay yıldızlı bayrağın altında biz yaşıyoruz, o halde millet olarak elimizden geleni yapmak zorundayız, gençliği bölücü terörden ve çağın hastalıklarından uzak tutmalıyız. İman ve Ülkü sahibi bir gençlik yetiştirmeliyiz. Sözlerime son verirken Hüseyin Nihal ATSIZ’ ın altından daha değerli şu cümlelerini sizinle paylaşmak istiyorum: ‘Bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve aşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. Bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır şeklinde konuştu.

 

Kaynak : PHA