Yaratılanın en üstünüdür insan oğlu,  bizi diğer canlılardan farklı kılan da ferasetimiz yanı aklımızdır. Dünya nimetleri milyonlarca yıl şekillenerek Yüce Yaradan tarafından insanların hizmetlerine sunulmuş adeta hazır bir sofradır, sofradan faydalanabilen de var faydalanamadığı gibi faydasız işler yapan da, zenginlik içerisinde sefalet içerisinde olduğu gibi  bolluk içerisinde yaşayabilen de var. Savaş, kan ve göz yaşı da, doyumsuzluğun dip noktasında yaşayan da…
Gerçekten İnsan oğlunun neye ihtiyacı var;
Masumiyete mi, sihirli bir değneğe mi, ateizme mi, adalete mi, hak ve eşitliğe mi, savaşa mı yoksa barışa mı, insan olarak yaratılmanın hakkını veren insana mı kim bilir belki de yok olmaya, daha fazla yalana, kimine göre dünyanın çivisi çıktığı için sağlam bir çiviye, merhamete, sevgiye, fazlalıklarından kurtulmaya, insanlığa, yeni bir başlangıca,  kibarlığa, hoş görüye, empatiye, yaşam tarzları yüksek yerlere, sinirli olmayan insanlara mı yoksa  güler yüzlü insanlara mı, kutsadığı inanca,  kimine göre yeni bir dünyaya, istek ve arzular bitmez uzayıp gider gittiği yere kadar…!!!
           ÖZÜR DİLERİM…;
           Fakat ben imparator olmak istememiştim  bu benim işim  de değil;
Kimseye kurallar koymak yada kimseyi elde etmek istemem, mümkünse herkese yardım etmek isterim, her dinden olanlara, siyah  adama ve beyaza, dil, din ve renk fark etmez, biz hep bir diğerimize yardım  etmeyi seçmeliyiz, insanın doğası  böyledir. Biz hep bir diğerinin mutluluğu ile yaşamak isteriz, sefaletiyle değil, bu dünyada herkes için bir oda vardır  çok şükür yer yüzünün zenginliği herkese yetecek kadardır. Yaşamımızın rotası özgürce ve güzel bir şekilde çizilebilir, fakat yolumuzu kaybettik, hırs insanoğlunun ruhunu zehirledi ve dünyayı nefretle çepeçevre sardı, bizi  sefaletin ve katliamın içine sürükledi, çok hızlı bir biçimde geliştik lakin kendimizi de gelişimin içine hapsettik, zenginlik sağlayan sanayi ve teknoloji  bizi  aynı zamanda yoksul bıraktı, bilgimiz bizi küçümseyen hale,  zekamız ise sert ve kaba bir hale dönüştürdü, çokça düşündük fakat az hissettik, hissiyatımızı yitirdik, zekilikten  ziyade kibarlığa ve nezakete ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var öyle değil mi sevgilerimle…
                                                                                                                                                         Necip AYDIN

                                                             [email protected]