'Çok Rencide Edici Bir Şey O'

Yavuz Ağıralioğlu, TBMM tutanaklarında Kürtçe ifadelerin 'bilinmeyen dil' olarak kayda geçirilmesine ilişkin, 'Çok rencide edici bir şey o' dedi.

'Ana Dilde Eğitim Ferden Ferda Serbesttir'

Vali Osman Varol, Turgut Reis Semt Pazarı esnafıyla buluştu
Vali Osman Varol, Turgut Reis Semt Pazarı esnafıyla buluştu
İçeriği Görüntüle

Ağıralioğlu, ana dilde eğitime ilişkin yaklaşımını şu sözlerle ifade etti:

'Ana dilde eğitim ferden ferda serbesttir.'

'Resmi Dil Talebi Memleketi Böler'

Ağıralioğlu, 'resmi dil' tartışmalarına ilişkin değerlendirmesinde, üniter devlet vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı:

'Resmi dil talebi memleketi böler efendim. Yani resmi dil bu memleketi böler. Üniter devletlerde resmi dil tektir. İmparatorluklarda olabilir. İmparatorluk değiliz biz. İmparatorluk çağında da değiliz biz. Üniter devletlerde resmi dil yani iki dil, üç dil. Mekanizmada, üstelik bu şekilde yürütülen mekanizmada asla olmaz.'

'Anadolu'da Çok Fazla Unsur Vardır'

Ağıralioğlu, Türkiye'de farklı toplulukların dilleri bulunduğunu belirterek, bu çerçevede şu örnekleri verdi:

'Yani şimdi mesela Çerkezler'in de bir dili vardır. Gürcüler'in de bir dili vardır. Arnavutlar'ın da vardır. Mohdiler'in de vardır.'

'PKK ile Muhataplık Üzerinden Propagandaya Konu Yaparsanız...'

Ağıralioğlu, dil talebinin 'PKK ile muhataplıkla söke söke aldık' şeklinde propaganda konusu yapılmasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

'Şimdi mesela dil talebini böyle PKK ile muhataplıkla söke söke aldık falan propagandasına konu yaparsanız, yarın mesela olmaz da şimdi herkeslerimiz de hassasiyet gösterip dil istiyorlar. Bizim de resmi dilimiz, ana dilimiz, bizimki de korunmalıdır. Bizimki de diyecek çok fazla Anadolu'da unsur vardır. Onlara ne diyeceğiz mesela? Öyle hemen veremiyoruz. Bir 40 bin evladımızı öldürmeniz lazım. Sonra sizi yakalayacağız, bir adaya göndereceğiz terörist kurucunuzu. Ondan sonra müzakere edeceğiz. Sonra veriyoruz. Hemen veremiyoruz. Bir 40 yılda falan veriyoruz falan diyeceğiz yani. Bu böyle bir saçmalık olamaz.'

'Bilinmeyen Dil Denmez, Kürtçe Kardeşim'

TBMM'deki 'bilinmeyen dil' kaydına yeniden dönen Ağıralioğlu, şu ifadeleri kullandı:

'Ha bilinmeyen dil denmez. Bizim milletimizin dilidir, Kürtlerin dilidir. Bilinmeyen dil ne demek yani? Kürtçe kardeşim, ne bilinmeyen bir dili Kürtçe yani. Bilinmeyen dil ne demek?'

'Üniversite Bile Açarsınız... Öğretin Buyurun Serbest'

Ağıralioğlu, ana dilde eğitimin kişisel/özel teşebbüs kapsamında mümkün olduğuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:

'Ama resmi dil, kişisel olarak yahut özel teşebbüse açıktır. Üniversite bile açarsınız. Anaokulundan üniversiteye kadar müfredatını planlayın, kaynaklarını oluşturun, ilkokuldan başlayın, okutun, geliştirin. Üniversite denkliği Türkçe yaparsın, problem yok. Öğretin buyrun serbest.'

'Resmi Dil Okullara Girdi mi, Bölersin'

Ağıralioğlu, resmi dil tartışmasının eğitim alanına taşınmasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

'Ha şöyle olacak, memleketi böler. ... Ama resmi dil anayasaya girdi mi, resmi dil okullara girdi mi, böldün. Çocuklara diyor ki, Kürtlerin sınıfı, Türklerin sınıfı, Kürtlerin okulu, Kürtlerin takımı, Türklerin takımı. Bölünür memleket, yıkılır memleket. O yüzden bu resmi, üniter devletlerde böyle bir şey olmaz efendim. Ulus devletlerin işi değildir.'

Levent Gültekin'e Atıf

Ağıralioğlu, açıklamasında Levent Gültekin'e ilişkin değerlendirmelerine de yer vererek şu ifadeleri kullandı:

'Ben orada Levent Gültekin'i çok beğenirim. Kürttür. O bir şey diyor onu dinlemeleri lazım. ... Levent Gültekin bu mevzuda pek çok mevzuda şu ihmal var, şu kasıt var, şu kabalık var, şurada rencide oldu Kürtler, şurada ihmal edildiler, pek çok şey söylüyor. Resmi dil talebine diyor ki, ya arkadaş saçmalamayın diyor yahu. Ya saçmalamayın. Bunun ne müfredatı var ne hocası var ne imkanı var ne bunun dünyayla rekabette gerekliği var. Ha, illa istiyorsan zaten serbest. Ya zaten serbest. Üniversiteye kadar açın. Ne olacak?'

'Ulus Devletler, Üniter Devletler...'

Ağıralioğlu, konuşmasının devamında, ulus devlet ve üniter devlet vurgusu üzerinden şu ifadeleri kullandı:

'Ulus devletlerin işi bu olmayınca... Zaten Tom Barrack'ın açıklamalarına falan bakıyorum. İsrail için en büyük tehlike diyor zaten ulus devletler, üniter devletler.. bize diyor. Ondan sonra diyor ki monarşi çok iyidir. Yani yerini hazırlamaya çalıştıkları şeyi ben görüyorum.'

'Kürt Deyince PKK Demiyoruz'

Ağıralioğlu, konuşmasının çeşitli bölümlerinde Kürt vatandaşlar ile PKK arasında ayrım yapılması gerektiğine dair şu ifadeleri kullandı:

'O yüzden biz Kürt deyince terörist demiyoruz, Kürt deyince PKK demiyoruz, Öcalan deyince Kürtler demiyoruz, asla dememesine de müsaade etmiyoruz. Efendim, PYD deyince Kürtler demiyoruz.'

'Terörsüz Türkiye Lazımdır'

Ağıralioğlu, 'terörsüz Türkiye' vurgusunu da şu sözlerle dile getirdi:

'Biz terörsüz Türkiye'ye inanıyoruz. Terörsüz Türkiye lazımdır, olmalıdır. Teröristle müzakere olmamalıdır. Terörsüz Türkiye sağlanmalıdır. Kandilin önüne mikrofon konmamalıdır.'

'Devlet Kendi Milletini Dinlemek Zorundadır'

Ağıralioğlu, sürecin meşru zeminlerde yürütülmesi gerektiğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:

'Kendi milletinizi dinleyeceksiniz. Öyle bilinmez dil değil. Bilinir dil. Kürtçeyi bilen, ana dili bilenlerle oturup adam gibi konuşacaksınız. Kendi milletiniz sizin bunlar. ... Makul taleplerini dinleyeceksiniz. ... PKK'yla değil. Apo'yla değil. İmralı'yla değil. Kandil'le değil. Kendi milletinizle, kendi evlatlarınızla. Konuşacaksınız. İnsanların anadan doğma haklarını korumak, geliştirmek, muhafaza etmek devletin görevidir.'

Kaynak : PERRE

Kaynak: RSS