Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa konuşmacıların yanısıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu, yine Büyükşehir Belediyesi’nin başka bir programına katılmak üzere Malatya’ya gelen Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Büyükşehir Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı İhsan Gençay ile kalabalık vatandaş topluluğu katıldı. 
“Payitaht Abdülhamid” dizisinden bazı bölümlerin de seyrettirildiği programda açış konuşması yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu, “Cennet Mekan Sultan Abdülhamid Han’ın 100. Vefat yıldönümü dolayısıyla kendisini anmak için bu programı düzenledik. Tarihsel bir anlayış ve sunuş biçiminde,dizi oyuncularıyla siz değerli hemşehrilerimizibuluşturmak istedik. Bizleri kırmayıp gelmelerinden ötürü konuklarımıza çok teşekkür ediyorum.” dedi.
“Bu coğrafyadaki bin yıllık geçmişimizin belki de son çınarıydı Sultan Abdulhamid Han” diyen Mumcu, “Avrupa’nın artık dişlerini ortaya koyduğu bir dönemde 30 yılı aşkın bir süre bu topraklara hükmetti. Adaleti, bilgisi, tecrübesiyle bizleri ayakta tuttu. Rabbim mekânını cennet etsin. TRT kurumumuza da teşekkür ediyorum. Hakikaten özellikle gençlerimizi ekrana kilitleyen, bazı diziler üzerinden tarihsel mirasımızı hatırlatan ve adı film de olsa aslında bizi tarihle buluşturan TRT’mize, oyuncularımıza ve bu yapımlarda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra söz alan “Payitaht Abdülhamid” dizisinin konsept danışmanı Selman Kayabaşı, tarihi bilmenin önemine dikkat çekerek, “Tarihi bilmek, milletini bilmek ve nereden geldiğini nereye gidiyor olduğunu bilmek aslında sahip olacağınız ordulardan silahlardan askerlerden çok daha kıymetlidir ve iki medeniyet arasındaki bir mücadelede galip gelebilmek için neye ihtiyaç duyduğunuzu bilmektir” ifadelerini kullandı.

- PETROL ANTLAŞMASI YAPMADI, ONURUMUZU KORUDU
Sultan Abdülhamid’in hep yanlış anlatıldığına işaret eden Selman Kayabaşı, konuşmasında şunlara yer verdi:
“1895 yılında dünya üzerinde bilinen petrol rezervlerinin yüzde 72’si bizim topraklarımızda. O gün İngilizler gelip dediler ki;‘Sultanım, biz bir antlaşma yapalım, sana bir komisyon verelim yüzde 5-10; sen bu petrolü bize ver, İngiliz şirketleri işletsin’. Sultan Abdülhamit dedi ki;‘hayır, tamamı milletimin olan madenleri ben hiçbir ülkeye peşkeş çekmem. Bu benim milletimin onuru ve namusudur’. Bunun üzerine İngilizler, İstanbul’da Ermenileri kullanarak büyük terör olayları çıkarttılar. Sultan Abdülhamit Han, İngiliz büyükelçisini çağırdı ve dediki;‘bakın bu adamlara parayı, silahı, istihbaratı siz veriyorsunuz. Size 24 saat müsaade, eğerki bu adamları geri çekmezseniz, desteğinizi kesmezseniz ben orduma emir vereceğim; bütün Payitahtı terörden temizleyin diyeceğim’. İngilizler dediler ki;‘Sultanım şu petrol antlaşmasını yapalım’. ‘Hayır’dedi Sultan Abdülhamid. Bunun üzerine İngilizler olayları iyice büyüttüler, terörü kat kat artırdılar. Sultan Abdülhamid, ordusuna dediki;‘çıkın kışladan ve terörü durdurun’. Ordu çıktı ve hemen terörü durdurdu, elebaşlarını yakaladı. Bütün olanlara rağmen Sultan Abdülhamid, elebaşlarını idam etmeyip ders olsun diye İngilizlerin gemisine bindirip İstanbul’dan sınırdışı etti. Ertesi gün bir Fransız gazeteci Fransa’daki gazetesine manşet attı ve dediki;‘Lu Sultan Rus, Kızıl Sultan, Ermenilerin kanını döküyor’. Eli kanlı sultan anlamında ‘Kızıl Sultan’ dedi ve biz 100 yıl boyunca kendi tarih kitaplarımızda, derslerimizde; dersliklerimizde lisemizde, üniversitemizde her yerde bizim namusumuzu, milletin onurunu İngilizlere karşı korumuş olan Sultan Abdülhamid Han’a onların verdiği isimle ‘Kızıl Sultan’ diye hitap ettik. 
PekiSultan Abdülhamid Han devrilince ne oldu? Birinci dünya savaşına girdik ve 1. Dünya savaşı bittiğinden yani Sultan Abdülhamid Han tahttan indirildikten 10 yıl sonra dünya üzerindeki petrol rezervlerinin yüzde kaçı bizde kaldı? Sıfır. Sultan Abdülhamid Han’ın yapmadığı antlaşmaları yapan aileler; örneğin Suud, Ürdün krallarının kendileri aileleri yedi sülaleleri milyardolarların içinde yüzüyor ama halkı fakirlik fukaralık içinde.”

- TARİHİMİZE OPERASYON ÇEKTİLER
Selman Kayabaşı,Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra sınırlarımız içinde tarihimizle oynandığını kaydederek, “Kalan sınırlarımız içinde tarih operasyonu çekmişler. Sınırlarımız dışındaysa dinle oynanmış, İslam’ı unutturmuşlar. Romanya’da camide Cuma namazından sonra cemaatine şarap ikram eden imam gördüm” dedi. 
Diziyle Sultan Abdülhamid Han’ı doğru anlatmak istediklerini belirterek, “Filistin’deki bir amcanın derdine derman olmuş bir sultan veya Afrika’da zulme uğramış, Batının hükmü altında ezilmiş ve yok edilmiş bir Afrikalının gönlüne hitap edecek bir hakan olarak anlatalım ve bütün dünyaya aslında Sultan Abdülhamid Han’ı düşürerek neyi düşürdüklerini gösterelim istedik.” diye konuştu.

- ÖNYARGILAR KIRILIYOR
“Payitaht Abdülhamid” dizisinde Sultan Abdülhamid’in yeğeni Murat Efendi rolünü canlandıran oyuncu Volkan Keskin de “İzleyicimiz biraz önyargılı, bunu kırmak çok zor ama kırdığımızı düşünüyorum. Hala önyargılı olanlar var, Sultan Abdülhamid Han’ı daha önce anlatıldığı gibi bilenler var, bunları inşallah zamanla yeneceğiz. Çünkü şöyle bir şey var; bir insan her zaman bir yerden aldığı bilginin hepsini alamayabiliyor. Bu kanıtlanmış birşey. Yüzde 30’u alınıyor. Biz anlatmak istiyoruz, tarihsel matematiği bozmadan anlatmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Sultan Abdülhamid’in kızı Naime Sultan’ı canlandıran oyuncu Duygu Gürcan ise Malatya’ya ilk defa geldiğini belirterek, Malatya’yı çok beğendiğini söyledi. 

- ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ İLE GÜNÜMÜZ BİRBİRİNE ÇOK BENZİYOR
Dizide Sultan Abdülhamid Han’ın Özel Kalemi Tahsin Paşa’ya hayat veren Yazar ve oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu ise Abdülhamid’i anlamanın İslam’ın kendisini anlamakla eşdeğer olduğunu ifade ederek, “Küresel sömürü düzeni Abdülhamid Han döneminde de günümüzde de hemen hemen aynı. Çünkü, Abdülhamid Han dönemi ile günümüz birbirine çok benziyor; oyuncular değişmiş, zaman değişmiş belki ama o felsefe hala aynen devam ediyor. İslam’a zarar vermek, İslam’ı yok etmek, İslam’ın temsilcisinin kellesini alarak o kanlı pençelerini çıkarları ve sömürü düzenlerini sürdürmek için İslam’ın bağrına saplamak, bütün mesele bu. Abdülhamid Han’la da bu yüzden uğraştılar. Çünkü o bütün İslam Âlemi’nin temsilcisiydi. O İslam’ın gelişmesi büyümesi; bütün dünyada merhametin, muhabbetin ve şefkatin neşvünema bulması için mücadele eden biriydi. O Halife’ydi. Bütün İslam Âlemi’ninreisiydi. Ve o bir Sultandı.” dedi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programın sonunda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu, konuklara kayısı takdim etti.

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha