İngiliz`in bitmek tükenmek bilmeyen oyunları, entrikaları vardır.

Kardeşi, kardeşe düşürmede, birbirine düşman etmede ve birbirine kırdırmada (Savaştırmada) büyük tecrübe sahibidirler. Bu oyunlarını Çanakkale Savaşında, Yemen Savaşında, Mondros Ateşkes Antlaşmasında, Sevr Antlaşmasında, Lozan Antlaşmasında, Şeyh Sait İsyanında, Ankara Antlaşmasında ve Musul, Kerkük, Erbil, Dahok ve Süleymaniye`nin Irak`a bırakılmasında gayet net bir şekilde göstermişlerdir.

          İngilizler Tarih boyunca hep Türklerin ve Müslümanların aleyhine kararların alınmasına vesile olmuşlardır. Öyle ki bazı tarih kitaplarında üstün zekasından övgü ile bahs edilen İsmet Paşayı (İsmet Ününü) bile Lozan da ve Musul konusunda tuşa getirmeyi (Yenmeyi) başarmışlardır. "İngiliz`in fendi, İsmet Paşayı Yendi."

             Kim ne derse desin bu gün Ortadoğu`da yapılan ırk ve Mezhep savaşlarında da kesinlikle İngiliz`in parmağı vardır. Çünkü onlar mızıkçılık, hizipçilik yapmadan duramazlar. Aslında suç onlarda değil onlara güvenen, inanan İslami Devlet Liderlerindedir.

            Yahu Arkadaş İslam İşbirliği Teşkilatınız var, acil koduyla çağrı yaparak bir araya gelin, ABD`yi, Rusya`yı ve rant elde etmek için Ortadoğu`ya gelen tüm devletleri bu topraklardan kovma kararı alın, sonrada kendi sorununuzu kendiniz çözün... Kurt`a neden ensen kalın demişler, kendi işimi kendim gördüğüm için demiştir...  

          Ben çocukken yetersiz bilgiye sahip, Kıt bulunan, bazı yaşlı din adamları, Dünya`nın sonunu (Kıyameti) hazırlayacak olan 3. Dünya savaşının, Araplarında içinde bulunduğu, Arap topraklarından çıkacağını söylerlerdi. Belki bu söyledikleri bir hurafeden ibarettir, ama yinede dua edelim ki; Şu anda Ortadoğu`da yaşananlar 3. Dünya savaşına dönüşmesin. İnşallah...

            36 silahlı gücün burada savaştığı söyleniyor. Kimin kime silah sıktığı (vurduğu) bellisiz ve bu savaşın ne kadar süreceği, sonunun nereye varacağı da hala belirsizliğini koruyor.    

            Eyyy Müslümanlar, Müslüman Ülkelerin Liderleri...

Uyanın artık içinizdeki düşmanları kovun... Bir araya gelerek oturup konuşun, sorunlarınızı konuşarak kendiniz çözün. Tüm Dünya`ya birlik beraberlik mesajı verin. Allah Rızası için ve kendi menfaatiniz için Irkçılıktan ve Mezhepçilikten vazgeçin, lütfen...

            Bakınız; Allahüteala Kur-an`ı Kerimde şöyle buyuruyor; Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla; “Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır.“ Kur-an`ı Kerim/Hucurat Suresi 13

           Rabbimizin yukarıdaki açık emrinden sonra, alemlere rahmet olan Resulullah`ın (a.s.m) Hadis-i Şeriflerine bakalım:

            "İslâm Cahiliye döneminden kalma ırkçılık ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır..." [Buharî Ahkâm:4]
            "Irkçılığa (asabiyyeye) çağıran Bizden değildir; ırkçılık için savaşan Bizden değildir; ırkçılık üzere, asabiyye uğruna ölen Bizden değildir" Müslim, imare, 53

       "Rasûlullah (s.a.v.) buyurmuşlar ki; Kişinin soyunu, sülâlesini (kavmini, ulusunu) sevmesi asabiyet (kavmiyetçilik, ırkçılık) sayılmaz. Lâkin kişinin kavmine zulümde yardımcı olması asabiyettir/kavmiyetçiliktir" (Ahmed bin Hanbel)

            Yukarıdaki Açıklamalarından sonra halen ırkçılık yapanlara derim ki; ırkçılık şirktir. Allah sizi ıslah etsin...

          Mezhepçilik konusunda sorarım size; Osmanlı İmparatorluğu neden Arap dil alfabesini, Resmi Osmanlı Türkçesi Dili olarak kullanmayı tercih etmiştir.?

           Çünkü Kur-an`ı Kerim Arapça olduğundan, Mezhepçiliğe son vererek İslam birliğini sağlamak istemişlerdir. günümüzdeki en büyük sorunumuz; Bedir savaşı, Salahddini Eyübi`nin Kudüs Fethi, İstanbul`u Feth eden Müjdelenmiş Komutan Fatih Sultan Mehmet Han ve Çanakkale`nin birlik beraberlik Ruhunu kaybetmiş olmamızdır.

      İslami Devletlerde ırkçılık kesinlikle yoktur, Ümmetçilik vardır. Ancak Laik Devletlerde ırkçılığa sıkça rastlanmaktadır. İslami Devletlerde ise Mezhepçilik ayırımcılıklarına rastlamak mümkündür. Bu nasıl bir Dünya acaba ikisinin ortası yok mu...???

         Elbette ki vardır. Hem de reçete çok basit; Irkçılığa ve Mezhepçiliğe son vererek, Cumhur Başkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN`IN dediği gibi Mezhepçilik çatışması yerine İslamiyet`i üst kimlik olarak kabul etmemiz gerekir. Ayrıca Sayın ERDOĞAN`IN Birleşmiş Milletler Cemiyetine Demokrasi getirmek amacıyla, Dünya beşten büyüktür tezine (Söylemine), İslam Devletleri olarak destek vermemiz gerekir. Kısacası tüm İslam Devletlerinin birlik, beraberlik içinde harekat etmesi gerekiyor. Tüm Güzel Yürekli İnsanlara sunulur... 

DOĞAN derki gül bizim, diken bizim,
Ben Laz’ım Türk’üm Kürt’üm Çerkez’im,
Hiç kimseye yoktur kinim garezim,
Yurdumda huzur ve barış isterim.
Hem Alevi hem Sünni`yim,
Ben Muhammed Aliciyim,
Hak dinine sevdalıyım,

Gelin Dostlar bir olalım. İri olalım, diri olalım...

Fadlı DOĞAN (Fetli DOĞAN) Araştırmacı Yazar / Kamu Yönetimi Uzmanı