Ayrılık hasretiyle yanıp tutuşan sevgililerin özlemini aratmayacak kadar özlemiştik sizi.
Dalgaların sahili, sararan yaprakların yağmuru, çatlayan dudakların suyu özlediği gibi özlemiştik sizi…
Mecnun’un Leyla’yı, Ferhat’ın Şirin’i, Kerem’in Aslı’yı, Mem-u’nun Zini,yi özlediği gibi özlemiştik sizi…
Yemen çölünde annesinin ısrarına rağmen sevdiğine kavuşmak için yollara düşen Üveys-el Karani’nin o anki duygusuyla eşdeğerdi duygumuz.
Buram buram hasret kokan Karani duygumuzu dindirmek amacıyla, gönül bahçemize gelmekle ne iyi ettiniz.
Semaları ezanla yankılanan kutsal coğrafyaların cayır cayır yanan bağrını Kaf dağına çevirmeye gelen mübarek Recep, sefalar getirdiniz.
Övgüye mazhar olan Regaib’i ve Resulullah’ın göğe çıktığı Mirac’ı müjdelemekle lütufların en güzelini, ihsanların en alasını sunarak ihya ettiniz bizi…
Zifiri karanlıkların akabinde yavaş yavaş aydınlığa gark olan seher vakti misali, içimizi aydınlatmakla dünyanın en güzel duygusunu tattırdınız…
Gayri haram aylarda her hücremize ilmek ilmek işlenen cüruftan kurtulacağımıza vesile olacağı bilinen ey mübarek Recep, gönül dünyamıza mutlulukların en güzelini verdiniz.
Şaban’ı, Ramazan’ı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini müjdeleyen haram ayların ilki, gönül bahçemizi şereflendirdiniz.
Yahşi güzelliklerle, kutsal özelliklerle, enfes müjdelerle bezenen sevaplar lokomotifi, kapımızı çalmakla, hanemizi aydınlatmakla şereflerin en alasına nail ettiniz.
Peşinizden Şaban ve Ramazan ile bir kez daha buluşacağımız için yüreğimiz mutluluk deryasına döndü ey deva yüklü Recep…
Ne mutlu sizi anlayana, bedeninin has bahçesinde, gönlünün mukaddes köşesinde ağırlayana, anlayıp ağırlamakla beraber layıkıyla yaşatana…
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Not: Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp, rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu kutsal günlerde, yeryüzüne düşen rahmet damlaların tüm Müslümanları sırılsıklam etmesi dileğiyle, Regaib kandiliniz mübarek olsun.