Bize göre değil bu şehir…Bu hava, bu gürültü, bu curcuna bize göre değil…

 

Bize göre değil ucu göklere erişmiş beton yığınları, yol boyu dizilmiş araçlar,

cana susamış trafik ve tepkisi törpülenmiş kuru kalabalık…Loş ışıklı mekanlar ve silikon enflasyonu mankenler…Site içi devir daim havuz ve çocuk oyuncağı minyatür parklar…

 

Bize göre değil  suni teneffüs, emme basma tulumba çarklar...Tez elden kurtulmak gerek bu kaostan, çıkmak gerek dağlara...Bizi ancak dağlar paklar…

 

Bize göre değil camii avlusuna terk edilmiş bebeğin yürek sızlatan çığlıkları…Çatı katında yaşam ile ölüm arasında gidip gelen intiharın eşiğindeki işsiz gencin solgun bakışları…Bir çift cilalı söze hayallerini kurban etmiş körpe kızın gözyaşları…Ve sömürülen emek…Ayaklar altında çiğnenen yetim hakkı..Ve materyal oburu dünya…Bize göre değil…

 

Kışları duman duman bulut, yazları gölgesiz cehennem göbeği…Ne gökte kümelenmiş yıldızlar, ne yerde ateş böceği..Sokaklar faili meçhul kan gölü ve sakinleri, hayatın baldırı çıplak gerçeği…Bali kokusunda solunan hayat ve kan bürümüş gözler yarının geleceği…

 

Biz yağmurları camlardan seyrederek değil, iliklerimize kadar ıslanarak hissettik. Uzağına düşmedik hakkaniyetin, Soygun ganimeti masaların zarafetine imrenmedik, başımızı çevirip bir kere olsun alıcı gözle bakmadık zulme, pis boğazlarla tavlanmış döşlerden haram süt emmedik…

 

Bize göre değil dar alanda kısa paslaşmalar, ayak oyunları, şehvet tuzakları, köşe kapmacalar…Ve karanlık işlerin karanlık adımları…Kaptı kaçtı, çaldı çırptı, yedi yuttu…Cılkı çıkmış zihniyetler bize göre değil…

 

Tanrı misafiri bildik kapımızı her çalanı, soframızdaki ekmeği, meclisimizdeki muhabbeti paylaştık. Rastlayıp da selamımızı vermediğimiz er kişi olmadı…Son yolculuğumuzda bile Hak için Halkımızla helalleştik..Altında vicdanımızın ezileceği hesabımız kalmadı…

 

Toprak ana…Toprak yar…Baş üstünde sinilerle çeyiz çeyiz sunduk emeği özüne…Nasırlı ellerimizle karış karış sırtını sıvazladık…Ne ektiysek onu biçtik kesesine bereket…Yaşarken üstünde, ölünce altında sabahladık. Milim şaşmadı cömertliğinden, bakarsan bağ bakmazsan dağ olur misali esirgemedi sadakatini…Bir verdik bin aldık, şükür… Anaç elini çekmedi üzerimizden…

 

Bize göre değil aslını inkar etmek, alalamak aksayan yanlarını, soyuna astar çekmek..

 

Bize göre değil savunmasıza el kaldırmak, su içene dokunmak, uyuyanı korkutmak…

 

Bize göre değil mecrasında bulanık akmak, duvarları yıkmak, yeşili yakmak…

 

Nerden geldiğini bilmeyen nereye gideceğini bilemez.

 

Yolunu ve emelini kaybetmek bize göre değil…

 

Bize göre değil yok olmak…