Gurbetlik zor!..

Uzun zaman oldu!..

Ülkemi ve halkımı özlemişim doğrusu!.. 

Hele, doğup büyüdüğüm topraklar...

Omuz omuza verdiğim insanlar... 

Burnumda tütüyor!..

Görürüm İnşallah!..

 

***

 

Gündem hızla değişiyor…

Ayak uydurmak ne mümkün!..

Hergün yeni olaylar… Sosyal sorunlar…

Kinin davacısı” açılımlar… Milli değerlere saldırılar…

Atatürk’e duyulan nefret… “Gençliğe hitabe” rahatsızlığı…

Türklük” alerjisi… Cumhuriyet aleyhtarlığı… Laiklik karşıtlığı…

Askeri itibarsızlaştırma hareketi… Kurumlar kuşatmacılığı…

Ağır tahribatlar karşısında şaşkınlıklar içerisindeyim…

Hatta "şok" yaşıyorum desem yeridir...

En azından kendi açımdan öyle…

 

***

 

Dikkatimi çeken konu ise; suskunluk

Kimse sesini çıkartamıyor, kılını kıpırdatamıyor…

Sindirilmiş, ürkütülmüş, korkutulmuş bir toplum olmuşuz…

Gazeteler-televizyonlar, aydınlar-yazarlar ve sivil toplum örgütleri…

Herkes sus-pus!.. Demem o ki; basiretler bağlanmış…

İleri demokrasi(!) kılıcı konuşanın tepesinde...

Muhalefet kılıklı siyasi partiler nerede?

Fikir "ocaklarını" yıkmakla meşgul…

Hain(!) üretmeye devam!..

Ehh Uşak’lar ne yapsın!

Babaları öyle diyor!..

 

***

 

Fanatizm boyutuna varınca taraftarlık, renk körlüğü gerçekleşir.

Algıda seçicilik gider, dikleşen kafalara sabitlik yerleşir.

Zamanla kutuplaşmalar başlar, uçurumlar derinleşir.

İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmak güçleşir.

Takım tutar gibi parti tutmanın sonucu bu!..

İnat inadı doğurur, zalim zalimi yetiştirir..

 

Oysa; baki fikirlerdir değerli olan…

Sevdalar muteberdir…

 

Sevdalı canlara selam olsun!..

 

 

Ali YAŞAR