Toplantının açılış konuşmasını yapan Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şubesi Başkan Vekili Yakup Akıncıoğlu, Türkiye’nin çok önemli bir dönemden geçtiğini söyledi.
Türkiye’nin Çanakkale’de 7 düvele karşı savaştığını, şimdi de 70 düvele karşı savaş halinde olduğunu belirten Akıncıoğlu, ”Bizlere de çok görev düşüyor. Boş şeylerle uğraşmamalıyız. Burası bizim devletimiz gidecek bir yerimiz yok, şu anda savaş halindeyiz. Herkes üstüne düşeni yapmalı” ifadelerini kullandı.
Öğrenci buluşmalarında bursiyerlerle bir araya gelen Eğitimci-Yazar Mustafa Kasadar, öğrencilere “İman ve Cihat” konusunu anlattı.
İmanın girdiği kalbi coşturan, harekete geçiren bir güç olduğunu vurgulayan Kasadar, şöyle devam etti:
“Müslümanlar tarih boyunca dünyanın efendileri olmuştur. Bütün yollar Roma’ya değil, Bağdat’a, İstanbul’a, Endülüs’e çıkıyordu. Endonezya’da, Açe Sumatra’da Osmanlı şehitliği var. Oradaki Müslümanları Hollandalı zalimlerden korumak için dünyanın öbür tarafına gitmişiz. O kadar gücümüz varmış. Bu gücümüzü nasıl kaybettik? Din aynı din, Kur’an aynı Kur’an, peygamber aynı peygamber. Bugün zulme uğrayan dünyanın tek grubu Müslümanlardır. Şam’ın Guta mahallesinde yaklaşık 400 bin Müslüman 6 yıldır muhasara altında. Onları Rusların, ABD’nin, Batı’nın insafına terk etmişiz. Gücümüz mü yok? Sayımız mı eksik? Dünyanın en kalabalık topluluğu Müslümanlardır. 2 milyara yakın Müslüman var ama hiçbir problemimizi kendi başımıza çözemiyoruz. Türkiye’nin dışında bu meselelere eğilen bir devlet de yok. Mekke’nin, Medine’nin yöneticileri, Harem’i elinde tutanlar 500 binlik nüfusu olan Katar’ı nasıl sıkıştırırız diye uğraşıyorlar.”
İslam dünyasının sahipsiz kaldığını vurgulayan Kasadar, Müslüman devletlerin kendi aralarında çekiştiğini vurguladı.
“Biz İslam’ı hafife aldık, Allah’ı unuttuk. Allah da düşmanların kalbinden sizin korkularını aldı” diyen Kasadar, şunları kaydetti:
“Sayımız çok, imkânlarımız var, doğal kaynaklarımız var, genç nüfusumuz var. Bütün İslam ülkeleri aynı durumda. Batı’nın bugün en büyük problemi nüfus sorunu. Batı medeniyeti, bugün ömrünü tamamlıyor. İnşallah İslam’ın güneşi doğacak ama bizden de gayret gerekiyor. Sebeplere yapışmamız lazım. Biz üzerimize düşeni yaparsak ebetteki Cenabı Hakk’ın yardımı bize erişecektir. Allah müminlerin dostu, kâfirlerin düşmanıdır. Allah’ın kâfirlere imkân vermesi, Cenabı Hakk’ın onları koruduğu anlamına gelmez. Müslümanlar kâfirler kadar çalışsalar, Allah’ın yardımıyla dünya yine İslam ile huzura kavuşacaktır. Ama çalışmıyoruz. Yani en iyi doktoru, mühendisi biz çıkarmıyoruz halen daha. İslam dünyası olarak en iyi arabayı biz yapmıyoruz. En iyi uçağı, helikopteri biz icat etmiyoruz. Bunları halen sarhoş kafayla batılılar yapıyor. Sen ayık kafayla bir şey yapamıyorsun. Demek ki çalışmıyoruz. Müslümanlar cihadı, daveti ve tebliği bıraktığı için geriledi. Ümmet-i Muhammed cihat ümmetidir. Bu ümmettin izzeti cihatla olmuştur, zilleti de cihadı terk etmesi sebebiyle olmuştur. Cihat İslam’ın zirvesidir. İslam’ın temeli ise namazdır. Bir kişi namazı terk etmekle nasıl bir günahı işlerse cihadı terk etmekle de aynı günahı işler.”
Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman şubesinin şubat ayı “Öğrenci Buluşmaları”na Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman şubesi yönetimi, bursiyer öğrenciler, Adıyaman Anadolu Gençlik şubesi Başkanı Bedrettin Beyazkaya yönetimi katıldı.
Kaynak : PHA
