Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, yeni orta öğretim sistemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığının, ortaöğretim tasarım tanıtım toplantısı düzenlediğini ve yeni orta öğretim ders çizelgelerini kamuoyu ile paylaştığını belirten Başkan Deniz, “Açıklanan ders çizelgelerine ilişkin değerlendirme yapmadan önce politika yapım sürecine ilişkin bazı eksikliklerin paylaşılması yerinde olacaktır” dedi.

Başkan Deniz, “Ortaöğretim ders çizelgelerinin değiştirilmesi, öğretim programları, ders kitapları ve öğretmen norm kadro hesabını doğrudan etkileyen çok önemli bir husustur. Öğretmenleri ve öğrencileri doğrudan ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ortaya çıkacak pozitif ve negatif durumların çok iyi hesaplanabilmesi için bu değişim sürecinin sahada olan, emek veren, ter döken işin içinde yoğrulan taraflarla olgunlaştırılması daha isabetli sonuçlar ortaya çıkarabilir.

Eğer bundan sonrası için belli bir olgunlaştırma takvimi izlenecekse tüm paydaşların bu sürece dahil edilmesi yerinde olacaktır. Daha önce birçok kez tecrübe edildiği gibi akademik ve bürokratik bakış açısıyla iyi görünen uygulama boyutuyla hayata geçmesi zor ve sıkıntılı olan birçok uygulama akamete uğramış, proje ölü doğmuştur. Bu tasarım şekli bir değişim olarak görülse bile bir dokunuş bin haykırışa sebep olabilir.

Zorunlu bir sebep olmadıkça, derslerin saatinde ve çeşidinde bir değişikliğe gitmek, okulların fiziki altyapısının ve mevcut insan kaynaklarının verimli kullanılamaması riski taşımaktadır. İlla ki bir değişim öngörülüyorsa toplam norm kadro hesaplamaları çok ince yapılmalı hiçbir öğretmenin dışarda kalmayacağı, angaryaya maruz kalmayacağı bir sistem oluşturulmalıdır. Ya da norm kadro sayısını artırmayacak ve eksiltmeyecek mevcut ders çizelgelerinde bir dengeleme ve iyileştirme yapılarak sistem kurgulanmalıdır. Ancak, açıklanan çizelge hiçbir şekilde böyle bir yaklaşımı benimsememiştir. Bunun yerine, orta öğretimin hemen hemen tüm derslerini ve dolayısıyla branş öğretmenlerini etkileyebilecek büyük bir değişiklik öngörülmüştür. Böylesi köklü bir adım öğretmenlerimizin olumsuz etkilenebileceği büyük riskleri taşımaya adaydır. Türkiye’de ortaöğretimde yaklaşık toplam 240 bin şube vardır. Her sınıf düzeyine ortalama 60 bin şube olduğu ve bir öğretmenin zorunlu ders yükünün 21 saat olduğu varsayıldığında ve sadece 9. sınıfta herhangi bir dersin bir saat artırılması durumunda, yaklaşık 3 bin öğretmen ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, sadece 9. sınıfta herhangi bir dersin haftalık ders saati bir saat azaltılması durumunda, yaklaşık 3 bin öğretmen norm fazlası haline gelecektir. Birden fazla dersin ders saatlerinin aynı anda değiştirilmesi durumunda 10 binlerce öğretmen ihtiyacı ve fazlasının aynı anda doğması söz konusu olabilecektir. Hemen hemen tüm branş öğretmenlerini etkileme potansiyeli olan bu kapsamlı değişikliğin hangi branşı tam olarak nasıl etkilediği etraflıca masaya yatırılmayı beklemektedir. Yeni açıklanan ders çizelgeleri okul türü ayrımı yapmamıştır. Okul türleri resmi olarak devam ettiğine göre, farklı okul türleri için ders çizelgeleri ne zaman açıklanacaktır? Dolayısıyla, ciddi bir pedagojik gerekçe olmadan, ders sayısı ve sürelerinde büyük bir azaltmaya gitmek sorunludur. Bu çerçevede, Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası olarak talebimiz, açıklanan çizelgenin bir taslak olarak düşünülmesi ve ilgili paydaşlarla istişare yapılarak olgunlaştırılmasıdır. MEB, bir sunumla açıkladığı ders çizelgelerine ilişkin, yukarıda sorulan sorulara da cevap içerecek kapsamlı bir dosya hazırlamalı ve kamuoyuyla paylaşmalıdır” diye konuştu.

Kaynak: iha