Doğma büyüme Adıyamanlıyım ve bu yaşıma geldim ilk defa Adıyaman’ın sokaklarına biber gazı sindiğine şahit oldum!
İlk defa kaldırım taşlarının yerinden sökülerek, emniyet mensuplarının yüzüne atıldığını gördüm!
İlk defa toplumsal saldırıların yapıldığına, ana arterlerin trafiğe kapatıldığına, kasvetli ortamların oluşturulduğuna tanık oldum!
İlk defa alışveriş merkezlerine saldırıldığını, vitrinlerin paramparça edilerek yere indirildiğini gözlemledim!
İlk defa silah seslerinin siren seslerine karıştığına, Tomaların sokaklara indiğine, kısacası sokakların terörize edildiğine rastladım!
Dün gece geç saatlere kadar sokaklar ateş topuna dönüşmüştü! Adıyaman’ın tarihinde eşine rastlanmamış vahim bir durum oluşmuştu!
Hayatımda ilk defa böyle bir kaos ortamı görmüş olmaktan ötürü hayretler içinde kaldım!
Şehrimiz, her zaman toplumun her kesimi tarafından parmakla gösterilen, örnek bir kentti!
Farklı etnik yapıların, farklı mezhep ve inançların var olduğu bu güzelim şehir, hep huzurun başkenti olarak bilindi!
Otuz küsur yıldan buyana ülkemizde terör havası eserken bile, bu anlamda Adıyaman’ın ismi asla gündeme gelmedi!
Ne zamanki Kobani gündeme geldi, ne zamanki PYD-IŞİD çatışması tavan yaptı huzurun başkenti olan bu güzelim memleketin sokakları karıştı ve adeta terör havası esti!!!
Yapmayın beyler yapmayın… Adıyaman bunu hiç hak etmiyor! Şehrimizin sokaklarını ateşe vermek kimsenin işine gelmez!!!
Bunu yapmakla küresel güçlerin emellerine alet olduğumuzu anlayalım artık…
İran ve Suudi Arabistan’ın güç çekişmesine sahne olan coğrafyamızı ateş çemberinden kurtarmamız gerekirken, bilakis katkı sunuyoruz!
Bununla da kalmayıp doğup büyüdüğümüz, her gün kaldırımlarını aşındırdığımız, kana kana suyunu yudumladığımız, havasını soluduğumuz bu güzeller güzeli kentte kaos ortamı oluşturarak en büyük ihanetin odağında yer alıyoruz!
Bilmeliyiz ki birileri bu kriz üzerinden düğmeye bastı, sokakları karıştırdı, yeni bir Gezi senaryosu yazıyor!
Uyanık olalım artık… Yeni Gezi senaryolarına alet olarak, cennet vatanımıza yazık etmeyelim!
Elbette Kobani, insanlık duygusu taşıyan her yürek için kanayan bir yaradır!!!
Yürüyelim, sesimizi yükseltelim, hatta sessiz kalanlara nefretimizi haykıralım!
Lakin bunu yaparken bu güzelim memleketimizin sokaklarını ateşe vermeyelim! Şiddeti şiddetle bastırmayalım!!!
Bugüne kadar ismi hep huzurla anılan Adıyaman’ımızın sokaklarını karıştırmaya kimsenin hakki olamaz. Lütfen kendimize gelelim…
Kendimize gelelim de, ülkemizi ve ilimizi çatışma ortamına sürüklemeyelim!
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ
