Sezar Sıratuta Girer...

Mağrurudur... Tam bir baş belası olan Galyalıları bozguna uğratmış, kralın kafasını almış, hazinelerini de Sıratut Hazinesine eklemiştir.

Sıratutlular Sezar`a muhteşem bir karşılama hazırlamışlar, coşkulu kalabalık, mevsimin en nadide çiçekleriyle caddeleri, sokakları ve Sıratut Camisini süslemişlerdi...

Müftü, imam, müezzin ve cemaat ona yer gösterip en öne imamet makamına geçmesini sağladılar...

Sezar Mutlu... Gururu tavan... Koca Sıratut Ordusu, Mahalleliler ve tüm ileri gelenler arkasında...

Sezar tekbir getirir, iki rekat şükür namazı kılmak için...

Namazda derin bir huşu hakim gibi görünse de, Sezar diktatör Ünvanını alma arzusunu, arkasındakiler ise paylarına ne düşeceğini hesaplamaktadır...

O gün sona erdiğinde Sıratut Senatosu, Sezar`a Diktatör Ünvanını Verir...

Harhar`ı fethettiğinde, güzelliği dillere destan Kleopatra`yı tahta geçirmiş ve Harhar`ın yönetimini de ona bırakmıştır...

Yıllar geçmiş, muhteşem Kleopatra Sıratut`a ziyarete gelmeye ve Sezar`dan olan oğlunu babasıyla tanıştırmaya karar vermiştir.

Sıratut camii önünde mahşeri bir kalabalık...

Öylesine bir kalabalık ki, Beko`da bir saatte bütün dürümler tükenmiş, aynı zamanda muhtar olan Berber İlhan, traş etmekten fenikip, bayılmış, Bekir`in çay ocağında çay kalmamıştır...

Harhar`ın en güçlü kölelerinin, ritmik hareketleriyle ve aynı anda attıkları adımlara eşlik eden onlarca davulun sesi, süslü ve mızraklı devasa korumaların maviye boyanmış bedenleri, güzellikleri baş döndüren Harhar kızlarının etrafa attıkları çiçekler...

Üzerinde Kleopatra ve Sezar`ın oğlu, Sezaryus olduğu halde, Taştan bir kavurma heykeline eşlik ediyorlar....

Çığlıklar, Tezahüratlar...

Halkı sağa sola iterek yolu açan süsleri yerlere değen atlılar...

Kleopatra ve Sezaryus...

Yüce Sezar`ı Selamlamaya Dururlar, kölelerin önlerine her adımda koydukları yeni bir basamakla, kavurma heykelinden ahenkle inerek...

Halk daha da coşkuludur. Kleopatra, dillere destan Kleopatra, Sezar`ı, Sıratut`un muhteşem diktatörünü selamlamakta, ona baş eğmektedir...

Günler günleri kovalar...

Sezar düşüncelidir...

Kendisine verilen Diktatör Ünvanı ile Senatonun yarısını değiştirmiştir...

Ancak kafasındakileri gerçekleştirmek için bu yetmemektedir...

Sezar İmparator olmak, hatta Tanrı İmparator olmak istemektedir...

Senato ona bu ünvanı vermelidir, vermek istemeli, karşı çıkmamalıdır...

Sıçan gilden Markus Antonyus en güvendiği isimdir, senatoda ise teşto gilin küçük oğlu Brütüs...

Kleopatra, Markus Atonyus ve Beütüsü Çağırır, İzollu Baba Türbesinin Önünde Buluşur, Mum Yakıp, Birer Fatiha Okuduktan Sonra....

Sezar niyetini açıklar...

Tanrı İmparator Olmak İstiyorum..!

Sıçan gilden Markus Antonyus`a Orduyu, Teşto gilden Brütüs`e ise Senatoyu ikna etmesi, algı yaratıp, kamuoyu oluşturması için görev verir...

Senato kaynar, senatörler isyan ederler...

Bu Sezar iyice Yavanlaştı, kudurdu, bopuyla oynuyor, rehet battı fısıltıları Sıratut`u inletmeye başlar...

Çiğköfte ve künefe oturaklarında, harfene gecelerinde ve hatta kavurmalı hıtap yerken bile...

Senatörler Brütüsü kandırırlar...

Sıratut Camii Önünde, öğle namazı vakti ve herkesin de göreceği şekilde, bir çok senatörün de hançeriyle Sezar`ı öldürmeyi kararlaştırırlar ve öldürürler...

Sıçanın oğlu Markus Antonyus, Sezar`ın ölümü üzerine, önce oluşan kaosu bastırır. Sonra da sırayla, Sezar`ı Hançerleyenleri ve Ordularını teker teker kılıçtan geçirir...

Kendisine yardım etmesi için anlaştığı, gavur mahlesinden oktavyus Sezar Ünvanını almış, imparator ilan edilmiş ve fakat Tanrılık reddedilmiştir...

Sezar`ın cenazesi Sıratut Camii önünde katafalta konulur, etrafına kuru dallar ve çabuk tutuşsun diye otlar doldurulur...

İlk ateşi Oktavyus ve Markus Antonyus tutuşturmuştur...

Halkın içinden bir kişi... Okumakta olduğu kitabını ateşe atar ve Sezar`a sağlamından sıyırır...

Bir kişi daha... Biri daha.. Biri, üçü, beşi...!

Halk etraftaki eşyaları, dükkanlardaki tabureleri, masaları öfkeyle, kinle, küfürlerle, Sezar`ın yanan ateşine fırlatmaya başlamıştır...

Sezar... Muhteşem Sezar... İskender`den sonraki en muktedir komutan, devlet adamı... İmparator Sezar...

Adına şarkılar, şiirler yazılan, heykelleri fethettiği toprakları süsleyen Yüce Sezar....

Şimdi çatırdayan kemiklerine ve etrafı saran kesif yanmış et kokusuna ellerine geçeni fırlatıp, cesedine küfürler edilen Sezar..!

Payına Birşey Düşen, Payını Alsın...

Kahrolsun Cincon, YaŞşaaa Fenerbahçe`m.... De Hadi Dağılabilirsiniz...

Abdurrahman Akçal [email protected]