Herkes uyandı. Devlet uyanmadı. Hiçbir çığlık uyandıramadı onu. Kimseyi yargılamaya yetmedi masum feryatlar. Kaza ve kaderin boynuna asıldı kement, gecenin soğuk yüzünde, saat 04.17’de…

Uyumayın ne olur; ölümün soğuk yüzü bu gece çok kapıyı çalacak. Kapısı olmayanı enkazın altında selamlayacak. Kara bastı dört bir yanı, yağmur, kar ve fırtınayla birlikte. Bu gece uyumayın ne olur; en azından bu gece. Biliyorsun on binlerce insan ayrılacak sabah olmadan.  Eşi, dostu ve sevdikleri belirecek gözünde. Bu gece son imdat çığlıkları kaybolacak gecenin ayazında. Gülümseyerek kapanacak gözleri. 

Bu gece uyumayın ne olur. Ölüme inat sizden ışık bekleyenler için. Bebekler, çocuklar ve anneleri için. Belki sabah olmadan kılıç kuşanır yürekli insanlar, aman vermez ölümün soğuk yüzüne.  Belki de ­­­­vicdana gelir kış mevsimi, bu gece saf, temiz masum yüreklerin hatırına.

 Uyumayın ne olur; ölümün soğuk yüzü bu gece çok kapıyı çalacak. Kapısı olmayanı enkazın altında selamlayacak. Sabah olmadan on binlercesi ayrılacak, eşinden, dostundan, sevdiklerinden. Bu gece uyumayın ne olur; gün ışımadan elinden, kalbinden ne geliyorsa… 06.02.2023

Herkes uyandı. Devlet uyanmadı. Hiçbir çığlık uyandıramadı onu. Kimseyi yargılamaya yetmedi masum feryatlar. Kaza ve kaderin boynuna asıldı kement, gecenin soğuk yüzünde, saat 04.17’de…

Mesun Akça