Yurttaş, devletin asli unsuru ve gerçek sahibidir. Yurttaşın görevi, devletin iyi yönetilmesin sağlamaktır. Kafasında projeleri, arkasında başarıları olan, siyaseti ülke ve halk için yapan siyasetçileri seçmektir. Devlet düzgün yönelmesini, gelişmesini, kalkınmasını ve zenginleşmesini sağlamaktır.

Devletin asli unsuru ve gerçek sahibi olan yurttaşın: Hak ve sorumluluğunun bilinciyle hareket ederek, verdiği verginin nereye harcandığı hesabını sorması, oy verdiği partinin verdiği sözlerini tutmasını sağlamak için mücadele etmesi, verdiği sözlerini tutmayan, söyledikleriyle yaptıkları aynı olmayan siyasetçiden hesap sorması ve seçimlerde değiştirmesi gerekiyor.

Yurttaş hak ve sorumluluğunun bilinciyle hareket ederse devlet iyi yönetilir. Başarılı olur. Sorunlar çözülür. Devlet gelişir, kalınır, zenginleşir. Barış ve huzura kavuşur

18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimlerde tek başına iktidara gelen parti olmadı. Seçimlerden sonra, seçimlerde birinci parti olan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in başbakanlığında DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümet kurudu. Koalisyon hükümeti uyum içinde çalışmadı. 2000 ve 2001 tarihinde iki ekonomik kriz yaşandı. Ülkede ve halk yüzde 40 düzeyinde yoksullaştı. Koalisyonu oluşturan DSP’li, MHP’li ve ANAP’li bakanların adları yolsuzluk olaylarına karıştı. Adları yolsuzluk olaylarına karışan bakanlar, yüce divanda yargılandılar, ceza aldılar.

3 Kasım 2002 tarihinde seçimler yapıldı. Seçimler sırasında halkın gündeminde yoksulluk, yolsuzluklar, yasaklar vardı.

Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkın gündemi üzerine siyaset yaptı. Yırtık ayakkabı giyerek okula gittim. Simit satarak harçlığımı kazandım. Yoksul yoksulun halinden anlar. İktidar olmak, yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları ortadan kaldırmak istiyorum dedi. Ekonomik krizlerin mağdur ettiği, dar gelirli ve yoksullar, Erdoğan’ın verdiği sözlere inandılar. ’ye oy veriler. Seçimlerde AKP toplam 550 milletvekilinin 363’nü kazandı. Tek başına iktidara geldi. Başbakanlık koltuğuna oturan Erdoğan ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yönetmeye başladı.

Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde AKP, 2007, 2011, 2015, 2018 seçimlerde de tek başına iktidara geldi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni 20 yıldır tek başına aldığı kararlarla yönetiyor.

Cumhuriyeti’ni tek başına aldığı kararlarla yöneten Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş ilkelerinden koparıldı. Yoksullaştı ve geriledi. Gelirinden çok borcu olan bir ülke oldu.

Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti, geriler ve yoksullaşırken, gelirinden çok borcu olan bir ülke olurken, çalışanlar işlerini kaybederken, yurt içi ve yurt dışında yayınlanan gazete ve dergilerde yer alan, Erdoğan’ın tekzip etmediği haberlere göre, ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yöneten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın en zengin başkan oldu. Saraylarda Lüks ve şatafat içinde yaşıyor.

Erdoğan, dünyanın en zengin başkanı olurken, saraylarda Lüks ve şatafat içinde yaşarken, Erdoğan’a oy veren iktidara getiren dar gelirli ve yoksullar daha da yoksullaştılar.

Türkiye’nin iyi yönetilmesi, başarılı olması, sorunların çözülmesi, gelişmesi, kalkınması, zenginleşmesi, aş ve iş sorunun çözülmesi, barış ve huzura kavuşması için yurttaşların, hak ve sorumluluklarının bilinciyle hareket ederek, verdiği sözlerini tutmayan, kendilerini aldatan, AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan hesap sormaları ve değiştirmeleri gerekiyor. Bu, AKP’ye oy veren yurttaşların, görevleri ve sorumluluklarıdır. Aksi halde Türkiye kötü yönetilmeye, ülke ve halk yoksullaşmaya ve gerilemeye devam eder.