Devlet:

Bilgi, ilke ve kuralara dayalı, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla, alanlarında uzman olan kadrolarla, yurttaşlar arasında ayırım yapılmadan, halka ve ülkeye hizmet etmek, ülkeyi geliştirmek, kalkındırmak, zenginleştirmek, halkın sorunlarını çözmek, ülkeyi ve halkı geliştirmek, kalkındırmak, zenginleştirmek, ülkeyi ve toplumu barış ve huzura kavuşturmak için yönetilen bir yapılanma ve işleyiştir. 

Yöneticiler:

Devleti, alanlarında uzman olan kadrolarla, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla, yurttaşlar arasında ayırım yapmadan, ülkenin ve halkın sorunlarına çözüm üretmek için çalışan kişilerdir.

Devlet ilke ve kurallarına göre örgütlenir ve yönetilirse, kalkınmakta gelişmekte, zenginleşmekte, halkın aş ve iş sorunu çözülmekte, barış ve huzura kavuşmaktadır. 

 

Atatürk Yönetiminde Halk Fırkası (CHP) tarafından 29 Ekim 1923 tarihinde, 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olan, dünyada örnek alınan ve örnek gösterilen halk egemenliğine dayanan laik demokratik sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Çağdaş kurumlarla inşa edildi. Devrimleri yapıldı. Yapılan devrimlerle insanı merkez alan, insana önem ve değer veren, insanı yücelmeyi amaçlayan toplumsal ekonomik, siyasal ve kültürel değişim ve dönüşümler yaşama geçirildi.

 

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde:

Tarikatlar, Kuran’da yer almayan, Allah’ı ve dini kullanarak çıkar ve güç sağlayan, üyeleri bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden kuran dışı üretilmiş yapılardır.

Recep Tayyip Erdoğan, tarikat üyesi ve tarikat kültürü ile ve Necmettin Erbakan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ni din kurallarına göre yeniden yapılandıracağını söyleyerek siyaset yapan “Milli Görüş öğretisi” yetişmiş olan,

Türkiye Cumhuriyeti’nin halk egemenliğine dayanan laik demokratik sosyal hukuk devleti kuruluş felsefesine karşı olan bir kişiydi.

3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen, 23 yıldır iktidarda olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti’nin halk egemenliğine dayanan laik demokratik sosyal hukuk devleti kuruluş felsefesi, değerleri ve yönetim anlayışı değiştirildi. Tek kişinin aldığı kararlarla, yönetilen “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine” geçildi.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Partili Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına aldığı kararlarla, tarikatlarla ve bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden tarikat mensupları ile birlikte, yurttaşları benden olanlar benden olmayan diye ayırım yaparak ve ayrıştırarak ve ayırım yaparak, yönetmeye başladı.

Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti, Kuruluş felsefesinde koparıldı. Bilgi, ilke ve kurallara dayalı yönetilen bir devlet olmaktan çıktı. Tarikatların egemen olduğu, bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden bir devlet oldu.

Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına aldığı kararlarla yöneten Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi, yakınları, AKP’de siyaset yapan kişiler, tarikat şeyhleri ve mensupları zenginleşirken, üzerine oturduğu coğrafyasının kendisine sunduğu, jeopolitik ve jeostratejik fırsatlara, tarihi ve kültürel zenginliklere, yeraltı ve yer üstü varlıklarına, genç ve dinamik insan gücü potansiyeline rağmen Türkiye Cumhuriyeti ve halk yoksullaştı ve geriledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Sorunlarının Çözülmesi Gelişmesi ve Kalkınması İçin:

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılandırılması, gelişmesi, kalkınması, zenginleşmesi, halkın aş ve iş sorunun çözülmesi, gençlere iyi gelecek hazırlanması, toplumsal ekonomik, siyasal ve kültürel barış ve huzura kavuşması için:

Atatürk Yönetiminde, 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olan, dünyada örnek alına ve örnek gösterilen halk egemenliğine dayanan laik demokratik sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, çağdaş kurumlarla inşa eden, devrimleri yapan, yapılan devrimlerle insanı merkez alan, insana önem ve değer veren, insanı yücelmeyi hedefleyen toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel değişim ve dönüşümleri yaşama geçiren Cumhuriyet Halk Partisi’nin, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan seçimlerde iktidara gelmesi gerekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olursa, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş felsefesi doğrultusunda yeniden yapılandırır, sorunlarını çözer, Cumhuriyetin ve halkın gelişmesini, kalkınmasını, zenginleşmesini sağlar.