Ulubey açıklamasında; “Duyarsızlığın ,cehaletin pirim yaptığı bir toplumda çocuklara yapılan istismar ve şiddet her geçen gün tırmanarak devam ediyor. Hiç bir dönem bu kadar ahlaki çöküşmüşlüğe tanık olmamıştık, küçücük bebekleri konuşuyoruz, bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir sapkınlık ? Ben ki üslubuma çok dikkat eden biriyim, fakat sözkonusu çocuklar olunca kendimi zor tutuyorum. Bakınız , 2018'in ilk ayında 147 çocuğun istismara uğradığı açıklandı,bunlar resmi rakamlar , ya peki resmi olmayanlar...
Tutuklanan failler hiç bir cezai işleme tabi tutulmadan,üzülerek belirtiyorum maalesef serbest bırakıldılar .Hemde iyi halden. Ne acı değil mi? Neyin iyi hali?
Duyarsız, sindirilmiş bir toplum,adil olmayan bir adalet olunca farklı bir sonuç bekleyemeyiz. Ya iyi hal denir,ya göstermelik olsun diye kısa süreliğine gözaldında tutulur ve cezayi hiçbir işlem uygulanmadan bu caniler toplumun icine bırakılır. Yani denirde denir. Herşey kılıfına uydurulur anlayacağınız . Bu ülkede çocuk olmanın bedelini ağır ödüyoruz. Biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. Sözde din adamlarının , öğretmenlerin (değerli din adamlarımızı ve öğretmenlerimizi tenzih ediyorum) çıkıp kıyafetleri nedeniyle küçük kız çocuklarını hiç utanmadan,sıklmadan nasıl suçladıklarını görüyoruz,okuyoruz.Çocuklara karşı işlenen bu utanç dolu suçları hiç kimse,hiç birşeyle açıklayamaz.Bunu yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyorum!
Iyi hal kaldırılmalı, caydırıcı kanunlar çıkarılmalıdır.
Çocukluğu örselenen;gençligi,umudu,hayalleri yok olan bir ülkenin geleceği de karanlık olur,yok olur.
Şayet bugün susarsak yarın konuşacağımız bir ülke kalmayacak...
Çocuk susar sen susma, çocuk korkar , sen korkma diyoruz!
Çocuğa yönelik cinsel istismarın ve her türlü şiddetin önlenmesi için başta yetkililere büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.Bu konuda yetersiz olan kanun maddeleri çocuklar lehine derhal değiştirilmelidir.
Çünkü göz yumarak,duymayarak,susarak dahada suçlusunuz.
Bu sese kulak verelim: çocuk susar,sen susma!” dedi.
