Gürsoy, yaptığı açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığının nitelikli okullar listesi yayımlandı. Bu nitelikli okullar, il milli eğitim müdürlüklerince belirlendi. Bu belirleme yapılırken beklenen kıstas okulların mevcut başarı durumlarına göre sınıflama yapılmasıydı; ama beklenen olmadı. Milli Eğitim Müdürlüğümüz başarı durumları daha düşük okulları sınavla öğrenci alan okullar, yani nitelikli okullar kategorisine taşıdı.
İlimizde yıllardır eğitimdeki başarısıyla göz doldurmuş, çeşitli alanlarda başarılı öğrencilerin yetişmesine katkı sağlamış, üniversite sınavlarında pek çok başarıya imza atmış Esentepe Anadolu Lisesi, bu nitelikli okullar kategorisine giremedi. Eğitim durumu Türkiye ortalamasına göre vasat bir düzeyde olan ilimiz için bu durum ne gibi sonuçlar doğuracak şimdiden kestirmek zor ama kesin olan, başarılı olan bir okulun nitelikli kabul edilmeyerek adeta cezalandırılmasıdır"dedi.

"28 Şubat dönemindeki düzenlemelerle sınav sistemi, pek çok Anadolu kentinde olduğu gibi, ilimiz eğitim sistemi için de bir handikap olmuş, il olarak başarı seviyemiz epey düşmüştü" diye hatırlatmada bulunan Gürsoy, şöyle devam etti:

"7-8 yıllık bocalamadan  sonra bir hayli çaba sarf ederek,  güç bela yukarıya doğru bir ivme kazanmıştı ilimizin eğitim başarısı. Adıyaman’da lise eğitiminin temel taşlarından olan Esentepe Anadolu Lisesine karşı yapılan bu muamelenin sonuçları umarız daha kötü bir yerlere götürmez eğitimimizi. Öğrencileri yarış atı gibi koşturmayalım, çocuklarımız, çocukluklarını da yaşayabilsinler, stresten uzak bir eğitim anlayışıyla sosyal etkinliklere daha fazla zaman ayırıp daha verimli yetişsinler niyetiyle yapılan bu değişiklik, beraberinde korkarız ki, çok daha farklı ve daha çok stresli bir yarışı beraberinde getirmiş olsun. Zaten neredeyse bütün öğrenciler yine bu yerleştirme sınavlarına hazırlanmış olacaklar. Bu durum stresten uzak değil. Üstüne üstlük çok az sayıdaki bu nitelikli okullara girmek daha da zorlaşacak. Yerleşemeyen öğrenciler açısından oluşabilecek sıkıntıları kestirmek hiç de zor olmasa gerek. Yapacağı beş zorunlu tercihle, adresine en yakın, bir imam-hatip, bir de meslek lisesi seçme zorunluluğu var. Şimdi bu tercihlerden istemediği ve zorunlu olarak yerleşeceği bir okula gitmek istemeyen bir öğrenci ne yapacak? Ya özel okula gidecek ya da Açık öğretim lisesine. Her velinin özel okul için maddi gücü olamayacağına göre, öğrenci, ya istemediği okula zorla gitmek ya da açık öğretim lisesinden devam etmek zorunda kalacak. Böylesi bir durumun eğitimde daha başarılı bir sonuç doğurup doğurmayacağı tartışma konusu. Bunu en güzel zaman gösterecek. Tıpkı puan olarak Adıyaman Fen Lisesinden hemen sonra gelen Esentepe Anadolu Lisesinin listeye giremeyişi gibi. Bunun planlamasını yapanlar vebaline de katlanacaklar elbette. İyi olan bir okula sen dur, daha düşük puanla öğrenci alan bir okul senin yerine geçsin demek vebal olsa gerek çünkü. Emek, çaba çırpınış böyle cezalandırılmamalı kanaatindeyiz"

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha