Doğan, yazılı yaptığı açıklamada, "Dünyamızı ve ülkemizi her geçen gün etkisi altına alan koronavirus salgını hem ülkemizde hem de dünyamızda olağan üstü gelişmelere sebebiyet vermektedir."dedi.

-"ACİL OLAN SAĞLIK SEKTÖRÜNE 20 BİN SAĞLIK MENSUBUNUN ATANMASI, ÖĞRETMEN DEĞİL"

Dünya sağlık örgütünün açıkladığı gibi salgın hastalığa karşı tüm insanlığın  insan üstü mücadele vermek zorunda kaldığına işaret eden Doğan, şunları kaydetti:

"Bu durum tabi ki de ülkemizi de etkiledi ve her geçen gün etkisini artırmaktadır. Salgın hastalıkla ilgili olarak insanlar üzerinde ortaya çıkacak etkiler ve sonuçların ilk önce fiziksel (fizyolojık) boyutları mevcuttur.İlk önce bunlara karşı önlem ve tedbir alınması gerekmektedir. Bu  konuda salgının dünyada ve ülkemizde görülmeye başladığı anda fiziksel etkilerine karşı ilk andan beri bilgilendiren alınacak tedbirleri ve uyulması gereken kuralları ilk ağızdan an be an vatandaşımıza  bilgilendirme yapan başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca beyefendi olmak üzere  büyük fedakarlık ve özveriyle  sağlık sektöründe hizmet eden bilim adamlarımıza doktorlarımıza  ve sağlık personelinin bütün fertlerine teşekkür ediyoruz ve takdir ediyoruz.

Bu konuda vatandaşlarımızda gerekli uyarıları dikkate alıp kurallara uyarsa  salgının fiziksel zararlarından millet olarak korunmuş oluruz. Bu konuda sağlık bakanlığı mensuplarına  yardımcı olmak zorundayız. Gerçekten olağan üstü bir çaba göstermektedirler. Günler sonra olağan üstü gelişen salgınla ilgili olarak, milletin büyük beklentiyle gözlerini çevirdiği hükümet başkanın dün yaptığı açıklamalar büyük bir olay neticesi şoka girmiş  insanların şaşkın hallerini anımsatan bir kararlar paketi açıklamıştır. Şu an ülkemizin acil ihtiyacı sağlık sektöründe 20 bin sağlık mensubuyken,  kendisi 20 bin öğretmen ataması yapacağını bildirerek, hükümetin olaya nasıl yaklaştığını göstermiştir."

-"SAĞLIK SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLARIN İŞ YÜKÜNÜ AZALTMALARI GEREKİYOR"

Doğan, sağlık sektöründe çalışan insanların iş yükünü azaltmaları gerektiğini ve tedbirlerin  alınması gerektirdiğini belirterek, "Bu olağan üstü salgının fiziksel etkilerinin yanında, toplumda ve dünyada oluşan psikolojik etkilerini  azaltmak ve büyük travmalara sebebiyet vermelerini önlemek adına hem hükümetin hem de yerel  yöneticilerin valiliğin başta olmak üzere kriz merkezleri oluşturması ve vatandaşa her gün bilgi vermesi gerekmektedir. Şu an sanki bu iş sağlık bakanının üzerine kalmış yalnızca onu sırtına yüklenmiştir. Diğer bakanları ve yetkilileri de kendi birimleriyle ilgili resmi açıklama yapmaya davet ediyoruz.

Sağlıklı yönlendirmeyi bilgilendirmeyi ve iletişimi yaparak her türlü kara propagandaya spekülasyon ve manipülasyonlara karşı halkımızı panikletecek durumlara karşı tedbir almaları gerekmektedir. Bu durum aciliyet gerektiren bir durumdur. Hem şehrimizde hem de ülkemizde gelişen olayları ilk ağızdan an be an bilgilendirilerek, art niyetli insanlarında vereceği zararlar önlenecektir.Gerektiği anda acil müdahale gerektirecek durumlarda da ,daha çabuk müdahale edilebilecektir. Gelişmelerle ilgili olarak ilk ağızdan  resmi makamların yapacağı bilgilendirme halkımızın güvenini  sağlar ve panik yapmasını önler."

-"HÜKÜMET ŞAŞKIN BİR VAZİYETTEDİR"

Salgının her geçen gün etkisini artırdığını vurgulayan Doğan,şöyle devam etti:

"Halkımızın gerçekleri bilip doğru hareket etmesi lazım. İlk önce vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak zorundayız. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak. Bizde İYİ Parti olarak  parti binalarımızı kapattık bütün etkinliklerimizi iptal ettik.Mensuplarımızla telefon yoluyla iletişim yapmaktayız. Zorunlu olmadıkça temas etmemeye azami önem veriyoruz.

Salgın hastalığın tabi de birde ekonomik etkisi var. Bu salgın büyük bir felaket olarak tüm dünyayı etkisi altına alırken günler sonra bu konuda hükümetin yapacağı ekonomik destek paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.Hükümet şaşkın bir vaziyettedir. Açıklanan maddeler normal zamanda seçim vaadi paketi boyutundadır. Hükümet olayın ciddiyetinin ya farkında değil yada önemsemektedir.

Bu  konuda dünyada hükümetler olağan üstü tedbirler ve önlemler alırken hükümet yalnızca belli sektörlere beli kesimlere  geçici vaatler ve tavsiyelerde bulunmaktadır. Bu  Salgın felaketinin faturasını orta ölçekli işletmeler, esnaf,sabit gelirliler ve düşük ücretiler ödeyecektir.Bu konuda açıklanan pakette bunların hiçbiri yoktur. Sağlık gerekçesiyle alınan işyeri kapatma ve dışarı çıkma kararlarının neticesi olarak vatandaşın gelir imkanları elinden alınmış ve bu konuda bu zararın nasıl telafi edileceği ve destekleneceği konusunda herhangi bir açıklama paketin içinde yoktur.

Bu durum insanlarımızın daha da endişelenmesine sebebiyet vermektedir. Zaten ekonomik olarak zor dönemden geçerken hükümet göz boyamakta ve pansuman tedbirlerle olayı geçiştirebileceğini zannetmektedir. Bu büyük bir hatadır. Bugün  insanlarımızın güvene, piyasanın da acil ve sıcak paraya ihtiyacı vardır. Hükümet ise vatandaşlarımızı kredi almaya borçlarını borçla kapatmaya teşvik etmektedir. Nasıl ki bir holding sahibine ziraat bankası aracılığıyla medya kuruluşu alabilmesi için verdiği 1 yıl geri ödemesiz sıfır faizli kredinin aynı şartlarda  Bütün devlet bankaları aracılığıyla ,tüm sektörlerde esnaf ve küçük işletmelerde verilmesi gerekmektedir. Ekonomik olarak zor günler geçiren ve geçirmekte olan milletimize fedakarlık tavsiyesi yerine, devlet olarak hükümetin başı olarak size tavsiyemiz şu;

1- 3 ay SGK ödemelerinden muaf tutun zaten bu konuda yaşanan acil durum için hizmet de vermiyorsunuz.

2- En aşağı 3 ay gelir vergisinden muaf tutun, zaten verginin çoğu dolaylı  harcama ve tüketim yaptıkça vergi  alıyorsunuz. Millet kazanmadığı paraya vergiye geçici suretle ödeme yapmasın.

3- Vatandaşın elektrik, doğalgaz ve diğer ödemelerindeki vergi yükünü kaldırın yalnızca zorunlu maliyetleri ödesin faturalardaki yüz 100 yüze varan vergi ve diğer ödemeleri geçici olarak askıya alın." 

-"VATANDAŞIN VE ESNAFIN CEBİNDE VAR OLMAYAN PARASINIDA ALMAYIN"

Doğan, "Madem piyasanın para ihtiyacı karşılamıyorsunuz. Öyle ise vatandaşın ve esnafın cebindeki var olmayan parasını da almayın. Milleti daha da bunaltmayın.Bu durum toplumun bütün kesimlerini etkilemektedir. Olayın ciddiyetinin farkına varın. Yarın çok geç olabilir. Bu şehrin  vatandaşları olarak halkımıza tavsiyemiz bu zor günlerinde üstesinden birlikte geleceğiz.

Birlik beraberlik içinde birbirimizle yardımlaşma ve paylaşma yaparak bu zor günleri de en az zararla geçirmek için üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. Biz büyük bir milletiz. Bizler tedbir alacağız. Takdir yüce yaratanındır inşallah ülkemizin üzerindeki karabulutlar dağılacak ve güneşli günlerde yüzümüz gülecek ve arkasından gelecek iyi günlerde ülkemde yaşayan bütün insanlar mutluluğu yakalayacak."şeklinde ifade etti.

Kaynak : PHA

Kaynak: pha