Adıyaman merkeze bağlı Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde kurulan Manganez maden ocağı, uzun zamandır faaliyet yürütüyor.

Maden ocağına yönelik bölge halkı, endemik bitki ve doğal sit alanları olan alanda maden arama sırasında kullanılan kimyasalların insan ve canlı yaşamına tehdit oluşturduğu ve köylerini yaşanmaz hale getirdiğini savunan köy sakinleri tepki gösteriyor.

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Adıyaman merkeze bağlı Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde kurulan ve uzun zamandır faaliyet yürüten Manganez maden ocağının, belde doğasına yönelik ciddi tahribatlarının durdurulması amacıyla soru önergesi verdi.

Bülbül, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği soru önergesinde şunları kaydetti:

Adıyaman merkeze bağlı Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde kurulan ve uzun zamandır faaliyet yürüten Manganez maden ocağının, belde doğasına yönelik ciddi tahribatlarının durdurulması için Adıyaman Valiliği, Adıyaman Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve DSİ 20. Bölge Müdürlüğü’ne dilekçe verildiği  bildirilmektedir.

Adıyaman merkeze bağlı Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde kurulan Manganez maden ocağına yöre halkının tepkisinin sürdüğü, yurttaşların, maden ocağının yaşam alanlarını yok edeceği endişesini dile getirdiği belirtilmektedir. 2016 yılında Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde yakınlarında maden ocağı açılması için “ÇED gerekli değildir” kararı verildiği, köy muhtarlarının bu karara karşı dava açarken, bölgede herhangi bir envanter çalışması yapılmadığı ve koruma altına alınmadığı için doğanın ve yaşam alanlarının tahrip edildiğini dile getirmektedirler. Bölge halkının endemik bitki ve doğal sit alanlarında maden arama sırasında kullanılan kimyasalların insan ve canlı yaşamını tehdit ettiğini ve köylerini yaşanmaz hale getirdiğini ifade etmektedirler. Köylülerin Adıyaman Valiliği, Adıyaman Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve DSİ 20. Bölge Müdürlüğü’ne verdiği dilekçede söz konusu şirket faaliyetlerinin verilen ruhsat, izin ve yasal mevzuat çerçevesinde yapılması gerekirken, bunun aksine eylemlerde bulunduğuna ve maden alanının belli alanlarında büyük oranda heyelanların meydana geldiğine, ayrıca alandaki çam, badem, alıç, ahlat, akasya vb. ağaçların yok olmaya devam ettiğine, tahribatlar sonucunda tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan belde halkının hayvanlarını otlatma sahalarının yok edildiğine dikkat çekilmektedir. Köylülerin dilekçenin devamında Adıyaman ili Merkez Yaylakonak Beldesi Hançayı Mevkii, 122 ada, 97 parsel sayılı taşınmazda ilgili şirket tarafından yürütülen çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan “madencilik faaliyetleri”yle ilgili olarak gerekli inceleme ve denetimlerin yapılmasını ve bununla birlikte idarece yapılacak inceleme ve denetimlerin sonucuna göre gerekli yasal cezai yaptırımların uygulanması talep etmektedirler.”

Kemal Bülbül Çevre ve Şehircilik Bakanına şu soruları yöneltti:

Adıyaman merkeze bağlı Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde kurulan Manganez maden ocağının bölgedeki köylülerin yaşam alanlarını yok edeceğine dair endişelerin giderilebilmesi için bakanlığınız ne tür önlemler almaktadır?

2016 yılında Yaylakonak Beldesi Hançayı mevkiinde maden ocağının açılması için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının bölgede herhangi bir envanter çalışması yapılmadan yaşama geçirilmesinin temel gelir kaynağı tarım ve hayvancılık olan köylülerin kaygılarının giderilmesi için bakanlığınız herhangi bir destek vermeyi planlamakta mıdır?

Köylülerin belirttiğine göre söz konusu şirket faaliyetlerinin verilen ruhsat, izin ve yasal mevzuat çerçevesinde yapılması gerekirken, bunun aksine eylemlerde bulunduğuna ve maden alanının belli alanlarında büyük oranda heyelanların meydana geldiğine dair şikâyetlerinin yerinde incelenmesi ve muhtemel zararların telafi edilmesi için bakanlığınız herhangi bir çalışma yapmakta mıdır?”

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha