Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin Şehir Hastanesi’nin açılışında yaptığı konuşmada: “Yaşı özellikle 40'ın üzerinde olanların hastanelerin eski durumunu iyi bilirler. Hastane bulsanız doktor bulamazdınız, doktor bulsanız cihaz bulamazdınız. Bir yıl sonraya röntgen. İlaç alamazsınız. Doktor beş ilaç yazar ikisi var üçü yok. İlaç bulsanız para bulamazdınız. Velhasıl bırakın tedavi olmayı sağlam girenin hasta çıktığı bir sağlık düzeni vardı." "O sağlık düzenine evet mi, hayır mı?" sorusuna, Erdoğan ne derse doğruluğunu yanlışlığını sorgulamadan öğretilmiş ezberlerle “evet” diyeceksiniz talimatı alan, meydandaki Mersinli AKP’liler "Evet" diye bağırarak cevap verdi. Erdoğan bunun üzerine bir kez daha sordu. Meydandakiler yine "Evet" cevabı verdiler. Erdoğan gülerek, "Karıştırıyorsunuz" dedi.

doğruluğunu yanlışlığını sorgulamadan öğretilmiş ezberlerle hareket ederek Erdoğan’ın her söylediğine evet diyen Mersinli AKP’lilerin tavırları, AKP’lilerin kendilerine sorulmadan yapılan anayasa değişikliğini tartışmadan öğretilmiş ezberlerle savunduklarının, değişikliğe evet dediklerinin somut göstergesidir.

Anayasada yapılan değişikliklerle siyasal sistem (rejim) değiştiriliyor.

Yapılmak istenilen değişiklikle partili cumhurbaşkanı tek adan oluyor. Türkiye, bir kişinin tek başına aldığı kararla yönetilen bir ülke oluyor.

Kuvvetler ayrılığı, yargı ve yargıç ortadan kalkıyor.

Kişi hak ve özgürlükleri, Erdoğan belirlediği kadar bir hak ve özgürlüğe dönüşüyor.

Anayasa da yapılan bu değişiklikler ve Türkiye’nin götürülmek istendiği yer:

Vallahi de billahi de Erdoğan’ın “yasakları kaldırma, demokrasi ve hukuku geliştirme, Türkiye’yi ileri demokrasi ülkesi yapma vaatlerine” uygun değişiklik değil.

Vallahi de billahi de Erdoğan’ın, “Ey Sosyalist Enternasyonal, aslı sosyal demokrat parti biziz. CHP’yi atın bizi Sosyalist Enternasyonale alın” sözüne uygun bir değişiklik değil.

Anayasa da yapılan değişiklik, zamana, ortama gör konum alan, dün dündür bugün bugündür anlayışıyla hareket eden, bir gün söylediğinin ertesi günü tersini söyleyen, bir gün yaptığının ertesi gün tarsini yapan bir siyaset anlayışıdır,

Siyaseti, ülke ve halk için değil, siyaseti kendisi için yapan bir siyaset ve siyasetçi anlayışıdır.

Dünya yönetim ve siyaset tarihi incelendiğinde, siyaseti kendisi için yapan siyasetçiler, yöneticiler, ülkelerine ve toplumlarına hep kötülük etmişlerdir, acı çektirmişlerdir. İnsanlık tarihi bu durumun örnekleriyle doludur. Uzağa gitmeye gerek yok. Komşularımız, İran, Irak, Suudi Arabistan, Libya ve Suriye’de yaşananlar ortada.

Ayrıca anayasada yapılan değişiklik ve değişiklikle öngörülen siyaset ve yönetim anlayışı, Türkiye’nin gelişmesinin, bilim ve teknoloji toplumu olmasının, dünyanın gelişmiş toplumları arasında yer almasının önünü kapatan değişikliktir.

Değerli halkımız ve değerli Adıyamanlı AKP’li hemşerilerim, anayasa değişikliği sizlere sorulmadan, görüşünüz ve düşünceniz alınmadan hazırlandı. Mersin’deki AKP’lilerin yaptıkları gibi, öğretilmiş ezberlerle hareket ederek size sorulmadan hazırlanan bu anaysa değişikliğine evet demeyin.

Sizin, çocuklarınızı, torunlarınızın ve ülkenin geleceğinizi belirleyecek olan anayasa değişikliğini okuyun, tartışın, getirisini götürüsünü sorgulayın ona göre özgür iradenizle karar verin diyorum.

Celal Topkan

20. Dönem Adıyaman Milletvekili